Yargıtay Kararı 5. Ceza Dairesi 2017/4587 E. 2021/4020 K. 27.09.2021 T.

YARGITAY KARARI
DAİRE : 5. Ceza Dairesi
ESAS NO : 2017/4587
KARAR NO : 2021/4020
KARAR TARİHİ : 27.09.2021

MAHKEMESİ :Ağır Ceza Mahkemesi
SUÇ : Rüşvet alma (sanık … hakkında), rüşvet verme ve on beş kez resmi belgede sahtecilik (sanık … hakkında)

Mahalli mahkemece verilen hükümler temyiz edilmekle dosya incelendi;
Sanık …’e yüklenen resmi belgede sahtecilik suçundan Hazinenin katılan sıfatını alabilecek surette doğrudan zarar görmesinin söz konusu olmadığı, usulsüz olarak davaya katılmasına karar verilmesinin de hükümleri temyiz hakkı vermeyeceği gözetilerek vekilinin bu suçtan kurulan hükümlere yönelik temyiz isteminin 5320 sayılı Yasa’nın 8/1. maddesi de gözetilerek CMUK’un 317. maddesi uyarınca REDDİNE, incelemenin katılan … vekilinin sanık … hakkında rüşvet alma suçundan kurulan beraat, müdafin sanık … hakkında resmi belgede sahtecilik suçundan kurulan mahkumiyet hükümlerine yönelik temyiz itirazlarıyla SINIRLI OLARAK YAPILMASINA karar verildikten sonra gereği düşünüldü:
Sanık … hakkında rüşvet verme suçu bakımından zamanaşımı süresi içerisinde hüküm kurulması mümkün görülmüştür.
Sanık … hakkında rüşvet alma suçundan kurulan beraat hükmüne yönelik temyiz itirazlarının incelenmesinde;
Hüküm fıkrasında CMK’nin 223/2-e madde-fıkra-bendine yer verilmeyerek aynı Kanun’un 232/6. madde ve fıkra hükmüne aykırı davranılmış ise de anılan noksanlık sonuca etkili görülmediğinden bozma sebebi yapılmamıştır.
Delilleri takdir ve gerekçesi gösterilmek suretiyle verilen beraat hükmü eleştiri dışında usul ve kanuna uygun olduğundan yerinde görülmeyen katılan vekilinin temyiz itirazlarının reddiyle hükmün ONANMASINA,
Sanık … hakkında resmi belgede sahtecilik suçundan kurulan mahkumiyet hükümlerine yönelik temyiz itirazlarının incelenmesinde ise;
Yapılan yargılamaya, toplanıp karar yerinde gösterilen delillere, mahkemenin soruşturma sonuçlarına uygun olarak oluşan kanaat ve takdirine, incelenen dosya içeriğine göre yerinde görülmeyen sair temyiz itirazlarının reddine,
Ancak;
Yargıtay Ceza Genel Kurulunun 22/04/2014 tarihli ve 397-202 sayılı Kararında da belirtildiği üzere belgede sahtecilik suçlarının mağdurunun kamu olduğu, eylemin belirli bir kişinin zararına olarak işlenmesi halinde bu kişinin mağdur değil suçtan zarar gören konumunda bulunduğu nazara alınarak, sanığın bir suç işleme kararının icrası kapsamında değişik zamanlarda işlediği sahtecilik suçlarının TCK’nin 204/1, 43. maddeleri kapsamında resmi belgede zincirleme sahtecilik olarak kabul edilmesi gerektiği gözetilmeden hakkında bu suçtan on beş ayrı hüküm kurularak fazla ceza tayin edilmesi,
Anayasa Mahkemesinin 08/10/2015 tarihli ve 2014/140 Esas, 2015/85 sayılı Kararının 24/11/2015 tarihli ve 29542 sayılı Resmi Gazete’de yayımlanarak yürürlüğe girmiş olması nedeniyle TCK’nin 53/1. maddesiyle ilgili olarak yeniden değerlendirme yapılmasında zorunluluk bulunması,
Kanuna aykırı, sanık müdafin temyiz itirazları bu itibarla yerinde görüldüğünden hükümlerin 5320 sayılı Kanun’un 8/1. maddesi de gözetilerek CMUK’un 321 ve 326/son maddeleri uyarınca BOZULMASINA 27/09/2021 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.