Yargıtay Kararı 5. Ceza Dairesi 2017/442 E. 2018/5071 K. 04.07.2018 T.

YARGITAY KARARI
DAİRE : 5. Ceza Dairesi
ESAS NO : 2017/442
KARAR NO : 2018/5071
KARAR TARİHİ : 04.07.2018

MAHKEMESİ :Ağır Ceza Mahkemesi
SUÇ : Zimmet, resmi belgede sahtecilik
HÜKÜM : Mahkumiyet

Mahalli mahkemece verilen hüküm temyiz edilmekle dosya incelendi;
Tayin olunan ceza miktarına nazaran müdafiin duruşma talebinin CMUK’nın 318. maddesi uyarınca reddiyle, temyiz incelemesinin duruşmasız yapılmasına karar verildikten sonra gereği düşünüldü:
Bozmaya uyularak yapılan yargılamaya, toplanıp karar yerinde gösterilen delillere, mahkemenin soruşturma sonuçlarına uygun olarak oluşan kanaat ve takdirine, incelenen dosya içeriğine göre sair temyiz itirazları da yerinde görülmemiştir.
Ancak;
Afşin İcra Müdürü olarak görev yapan sanığın icra dosyalarında mükerrer reddiyat makbuzları düzenleyerek 43.375 TL’yi zimmetine geçirdiği kabul edilmiş ise de; suç tarihi itibariyle yürürlükte bulunan 765 sayılı Yasanın nitelikli zimmet suçu bakımından hilenin dairesini aldatacak ve eylemin ortaya çıkmasını önleyecek vasıfta olması koşulunu aradığı, somut olayda ise; sanığın zimmetine geçirdiği miktarın icra dairesi kayıtları ve daire içi araştırma sayılan Cumhuriyet Savcısının yapmış olduğu denetim sonucu ortaya çıkarıldığı nazara alındığında eyleminin suç tarihinde yürürlükte bulunan 765 sayılı TCK’nın 202/1. maddesinde düzenlenen basit zimmet suçunu oluşturduğu, karar tarihinde yürürlükte bulunan 5237 sayılı Yasanın ise suçun, zimmetin açığa çıkmamasını sağlamaya yönelik hileli davranışlarla işlenmesi halini aradığı, sanığın mükerrer reddiyat makbuzları düzenleyerek zimmet suçunu işlemesi şeklindeki eylemlerinin 5237 sayılı TCK’nın 247/2 ve 204/2. maddelerinde düzenlenen nitelikli zimmet ve resmi belgede sahtecilik suçlarını oluşturduğu, lehe yasa değerlendirmesinin de bu maddeler gözetilerek yapılması gerektiği nazara alınmadan yazılı şekilde hüküm kurulması,TCK’nın 247/1 ve 247/2. maddeleri uyarınca tayin edilen hapis cezası aynı Kanunun 43. maddesi gereğince artırılırken 8 yıl 16 ay 15 gün hapis cezası yerine 9 yıl 4 ay 15 gün şeklinde fazla ceza tayini,
Sanığın gözaltında ve tutuklulukta geçirdiği sürelerin TCK’nın 63. maddesi uyarınca mahsubuna karar verilmemesi,
Anayasa Mahkemesinin TCK’nın 53. maddesinin bazı bölümlerinin iptaline ilişkin 24/11/2015 tarihinde yürürlüğe giren 08/10/2015 gün ve 2014/140 Esas, 2015/85 sayılı kararının değerlendirilmesi lüzumu,
Kanuna aykırı, sanık müdafiin temyiz itirazları bu itibarla yerinde görülmüş olduğundan, 5320 sayılı Kanunun 8/1. maddesi de gözetilerek CMUK’nın 321 ve 326. maddeleri uyarınca hükmün BOZULMASINA, 04/07/2018 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.