Yargıtay Kararı 5. Ceza Dairesi 2017/3875 E. 2019/3675 K. 28.03.2019 T.

YARGITAY KARARI
DAİRE : 5. Ceza Dairesi
ESAS NO : 2017/3875
KARAR NO : 2019/3675
KARAR TARİHİ : 28.03.2019

MAHKEMESİ :Asliye Ceza Mahkemesi
SUÇ : İcrai davranışla görevi kötüye kullanma
HÜKÜM : Beraat

Mahalli mahkemece verilen hükümler temyiz edilmekle dosya incelenerek, gereği düşünüldü:
Suç tarihlerinde sanıklardan …’ın Sarıgazi İlk Kademe Belediye başkanı, diğer sanıkların ise farklı dönemlerde başkan yardımcısı ve imar müdürü olarak görev yaptıkları, İstanbul, Ümraniye, Sarıgazi köyü, 1 pafta, 232 parsel sayılı taşınmaza ilişkin 10/12/1993 günlü, 133 sayılı belediye meclisi kararı ile kabul edilen ıslah imar planı değişikliği ile bu plan uyarınca yapılan parselasyon işlemi sonucu katılanın taşınmazının tamamının bedele dönüştürülmesine ilişkin kararın iptaline dair Danıştay 6. Dairesinin 24/11/2004 tarihli ve 2003/1528 Esas, 2004/5967 sayılı Kararı ile Onanmasına karar verilen İstanbul 1. İdare Mahkemesinin 30/09/2002 tarihli ve 2000/1387 Esas, 2002/1092 sayılı Kararının gereğini 30 günlük yasal süre içerisinde yerine getirmeyerek katılanın mağduriyetine sebebiyet vermek suretiyle görevlerini kötüye kullandıkları iddiasıyla açılan kamu davasında; İstanbul 1. İdare Mahkemesinin kararının Onanmasına dair Danıştay 6. Dairesinin 24/11/2004 günlü kararının belediyeye ne zaman tebliğ edildiği hususunun dosya kapsamından anlaşılamaması karşısında, maddi gerçeğin hiçbir kuşkuya yer kalmayacak şekilde ortaya çıkarılması bakımından, söz konusu kararın Belediye Başkanlığına tebliğ edilip edilmediği, tebliğ edilmemiş ise 14/03/2006 tarihli dilekçenin akıbeti araştırılarak karardan ne şekilde haberdar olunduğunun tespiti suretiyle belirlenecek olan suç tarihi itibarıyla mahkeme kararının gereğini yerine getirmekle görevli olanların saptanması, mahkeme kararı uyarınca herhangi bir işlem tesis edilip edilmediği, işlem yapılmış ise ne zaman ve ne şekilde yapıldığı, yapılmış olan işlemin mahkeme kararının gereğini karşılayıp karşılamadığı hususlarının araştırılması ile ayrıca suç tarihine göre karar gereğinin yerine getirilmesinin fiilen mümkün olup olmadığı hususunda bilirkişi raporları arasındaki çelişkinin de giderilmesi sonrasında hasıl olacak
sonuca göre sanıkların hukuki durumlarının takdir ve tayini yerine eksik inceleme ve yetersiz gerekçelerle yazılı şekilde hükümler kurulması,
Kanuna aykırı, katılan vekilinin temyiz itirazları bu itibarla yerinde görüldüğünden hükümlerin 5320 sayılı Yasanın 8/1. maddesi de gözetilerek CMUK’nın 321. maddesi uyarınca BOZULMASINA, 28/03/2019 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.