Yargıtay Kararı 5. Ceza Dairesi 2017/249 E. 2019/1112 K. 31.01.2019 T.

YARGITAY KARARI
DAİRE : 5. Ceza Dairesi
ESAS NO : 2017/249
KARAR NO : 2019/1112
KARAR TARİHİ : 31.01.2019

MAHKEMESİ :Ağır Ceza Mahkemesi
SUÇ : Rüşvet alma
HÜKÜM : Beraat

Mahalli mahkemece verilen hükümler temyiz edilmekle dosya incelendi;
CMK’nın 260/1. maddesine göre rüşvet alma suçundan açılan kamu davalarında katılan sıfatını alabilecek surette suçtan zarar görmüş olan Hazinenin kanun yoluna başvurma hakkının bulunması ve hükümlerin vekili tarafından temyiz edilmesi karşısında, 3628 sayılı Kanunun 18. maddesindeki “…Hazine avukatının yazılı başvuruda bulunması halinde Maliye Bakanlığı, başvuru tarihinde müdahil sıfatını kazanır.” düzenlemesinin verdiği yetkiye ve CMK’nın 237/2. maddesine dayanılarak Hazinenin kamu davalarına katılan olarak kabulüne karar verildikten sonra gereği düşünüldü:
Bir kısım sanıklar müdafin temyiz talebinin vekalet ücretine, Hazine vekilinin temyizinin ise beraat hükümlerine yönelik olduğu gözetilerek yapılan incelemede;
Suç tarihinde sanıklardan …’un 1 no’lu Sağlık Ocağında, …’nın Ana Çocuk Sağlığı Aile Planlaması Merkezinde, …’ün 2 no’lu Sağlık Ocağında, …, … ve …’ın ise Kadirli Devlet Hastanesinde doktor olarak görev yaptıkları, … İlaç San. ve Tic. A.Ş’de ilaç mümessili olarak görev yapan mağdur …’dan bu şirkete ait ilaçları reçete etme karşılığında sanıklardan …, … ve …’ün klima, …’un dizüstü bilgisayar, …’nin 106 ekran LCD TV, …’ın buzdolabı aldıkları iddiasıyla görevi kötüye kullanma suçundan açılan ancak sanıklara isnat olunan eylemlerin rüşvet alma suçu kapsamında kalabileceğinden bahisle görevsizlik kararı verilen kamu davasında; sanıkların, adlarına kesilen faturalara ve teknik servis fişlerine konu eşyaların bedellerini ödeyerek aldıklarına dair savunmalarda bulunarak yüklenen suçu kabul etmedikleri nazara alınarak; suça konu eşyaların bedellerinin ödenip ödenmediği, ödendi ise ne şekilde ödendiği, Yüksel Ticaret tarafından
düzenlenen 03/09/2008 tarihli faturalı… ile … İlaç San. ve Tic. A.Ş’nin suç tarihlerindeki bölge sorumlusu …’ın insan kaynakları direktörü Hande isimli şahsın, şirket çalışanı … ile aynı şirketin personel müdürünün tanık olarak dinlenilmesi suretiyle olay hakkındaki ayrıntılı bilgi ve görgülerinin tespiti ile sanıkların suça konu eşyaları mağdur aracılığıyla temin ettiklerinin anlaşılması halinde 05/07/2012 tarihinde yürürlüğe giren 6352 sayılı Kanun ile değişiklik yapılıncaya kadar yürürlükte kalan 252/3. maddesinde “Rüşvet bir kamu görevlisinin, görevinin gereklerine aykırı olarak bir işi yapması veya yapmaması için kişiyle vardığı anlaşma çerçevesinde bir yarar sağlamasıdır.” denilerek sadece nitelikli rüşvete yer verildiği, kamu görevlisinin yapması gereken bir işi yapması ya da yapmaması gereken işi yapmaması için yarar sağlamasının (05/07/2012 tarihine kadar) rüşvet suçu kapsamından çıkarıldığı, bu eylemlerin TCK’nın 257/3. maddesine uyan görevi kötüye kullanma suçu kapsamında değerlendirildiği, 5237 sayılı TCK’nın rüşveti tanımlayan 252. maddesinde 05/07/2012 tarihinde yürürlüğe giren 6352 sayılı Kanun ile yapılan değişiklik neticesinde, kamu görevlisinin yapması gereken bir işi yapması ya da yapmaması gereken işi yapmaması için yarar sağlamasının da rüşvet suçu kapsamına alındığı gözetilerek, suçun hukuki niteliğinin belirlenmesi amacıyla sanıkların suç tarihlerinde …l İlaç San. ve Tic. A.Ş’ne ait ilaçları, özellikle mağdurun 11/12/2009 tarihli inceleme aşamasındaki beyanında belirttiği ilaçları yazdıkları reçeteler belirlenerek yazılan ilaçların ve miktarlarının tanı ve tedavi ile uyumlu olup olmadığı hususunda bilirkişi raporu alınması sonrasında hukuki durumlarının takdir ve tayini gerekirken eksik inceleme ve yetersiz gerekçeyle yazılı şekilde hükümler kurulması,
Kanuna aykırı, bir kısım sanıklar müdafi ile katılan Hazine vekilinin temyiz itirazları bu itibarla yerinde görülmüş olduğundan 5320 sayılı Kanunun 8/1. maddesi de gözetilerek CMUK’nın 321. maddesi uyarınca hükümlerin BOZULMASINA, 31/01/2019 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.