Yargıtay Kararı 5. Ceza Dairesi 2017/2404 E. 2019/753 K. 17.01.2019 T.

YARGITAY KARARI
DAİRE : 5. Ceza Dairesi
ESAS NO : 2017/2404
KARAR NO : 2019/753
KARAR TARİHİ : 17.01.2019

MAHKEMESİ :Asliye Ceza Mahkemesi
KATILANLAR : …, …
SUÇ : Tefecilik, dolandırıcılık
HÜKÜM : Tefecilik suçundan mahkumiyet, dolandırıcılık suçundan beraat

Mahalli mahkemece verilen hükümler temyiz edilmekle dosya incelendi;
Sanıklar müdafin süresinden sonra vaki ve sonuç ceza miktarı itibarıyla da koşulları bulunmayan duruşmalı inceleme isteminin 5320 sayılı Kanunun 8/1. maddesi de gözetilerek CMUK’nın 318. maddesi uyarınca reddiyle, incelemenin duruşmasız olarak yapılmasına karar verildikten sonra gereği düşünüldü:
Gerekçeli kararda dosya ile ilgisi olmayan başka bir olaya ilişkin Cumhuriyet savcısı mütalaasına yer verilmiş ise de, 12/06/2014 tarihli celsede verilen esas hakkındaki mütalaanın dosya içeriğine uygun ve kurulan hüküm ile aynı yönde olduğu anlaşılmakla, söz konusu hata sonuca etkili görülmemiş, karar başlığında suç tarihinin 18/05/2007 yerine 12/11/2010 olarak yanlış yazılması mahallinde düzeltilebilir yazım hatası kabul edilmiştir.
A-)Sanıklar …, … ve … haklarında dolandırıcılık suçundan verilen beraat ile sanık … hakkında tefecilik suçundan verilen mahkumiyet hükümlerine yönelik temyiz itirazlarının incelenmesinde;
Sanık … hakkında tefecilik suçundan verilen mahkumiyet hükmü yönünden TCK’nın 53. maddesinin Anayasa Mahkemesinin 08/10/2015 tarih ve E. 2014/140; K. 2015/85 sayılı iptal Kararı doğrultusunda uygulanmasının infaz sırasında nazara alınması mümkün bulunmuş, yapılan yargılamaya, toplanıp karar yerinde gösterilen delillere, mahkemenin soruşturma sonuçlarına uygun olarak oluşan kanaat ve takdirine, incelenen dosya içeriğine göre sair temyiz itirazları da yerinde görülmemiştir.
Ancak;
Sanık … hakkında tefecilik suçundan kurulan mahkumiyet hükmünde, temel hapis cezası olarak belirlenen 2 yıl 4 ay hapis cezasından TCK’nın 62. maddesi uyarınca 1/6 oranında indirim yapılırken hesap hatası sonucu 1 yıl 11 ay 10 gün yerine 1 yıl 11 ay 23 gün hapis cezasına hükmedilerek fazla ceza tayini ile erteleme ve denetim süresinin bu miktar üzerinden fazlaca belirlenmesi,
Müdafi tarafından sunulan avukatlık hizmetinin bölünmesi mümkün olmadığından, aynı davada yargılandıkları dolandırıcılık suçundan beraatlerine, tefecilik suçundan ise mahkumiyetlerine karar verilen sanıklar …, … ve …
Özbek lehine maktu vekalet ücretine hükmedilemeyeceğinin nazara alınmaması,
Kanuna aykırı, katılanlar vekili ile sanık … müdafin temyiz itirazları bu itibarla yerinde görüldüğünden hükümlerin 5320 sayılı Kanunun 8/1. maddesi de gözetilerek CMUK’nın 321. maddesi uyarınca BOZULMASINA, ancak bu cihetlerin yeniden duruşma yapılmaksızın aynı Kanunun 322. maddesine göre düzeltilmesi mümkün bulunduğundan, sanık … hakkında tefecilik suçundan verilen mahkumiyet hükmünde yer alan TCK’nın 62. maddesinin uygulanmasına, ertelemeye ve denetim süresinin belirlenmesine ilişkin B no’lu hüküm fıkrasının 2, 6 ve 7 no’lu bentlerindeki “1 yıl 11 ay 23 gün hapis” ibaresinin “1 yıl 11 ay 10 gün hapis” olarak değiştirilmesi, sanıklar …, … ve … Özbek haklarında dolandırıcılık suçundan verilen beraat hükümlerine ilişkin kısımda yer alan sanıklar lehine vekalet ücreti takdirine ilişkin bendin hüküm fıkrasından tümüyle çıkartılması suretiyle eleştirilen hususlar dışında diğer yönleri usul ve yasaya uygun olan hükümlerin DÜZELTİLEREK ONANMASINA,
B-)Sanıklar … ve … Özbek haklarında tefecilik suçundan kurulan mahkumiyet hükümlerine yönelik temyiz itirazlarının incelenmesinde ise;
İştirak halinde kazanç elde etmek amacıyla borç para verdikleri iddia ve kabul edilen sanıkların, tüm aşamalarda katılan …’den sanık …’e verilen vekalet ile … adına daireyi satın aldıklarını savunarak yüklenen suçlamayı kabul etmedikleri, yargılama aşamasında katılanların tanığı olarak dinlenen …’nin borç para verilmesi sırasında sanık …’in olay yerinde olduğunu beyan etmesine rağmen bizzat katılan … tarafından olay yerinde olduğu belirtilen tanık …’in aksi yönde ve sanık savunmasını doğrulayacak şekildeki beyanları ile TCK’nın 241/1. maddesinde düzenlenen tefecilik suçunun kazanç karşılığı ödünç paranın verilmesiyle tamamlandığı da nazara alındığında, maddi gerçeğin hiçbir kuşkuya yer vermeyecek biçimde ortaya çıkarılması bakımından, tanık beyanları arasındaki çelişkinin giderilmesi, giderilemediği takdirde hangi beyana hangi nedenle üstünlük tanındığı ve her iki sanığın …’in kazanç karşılığı ödünç para verme eylemine ne şekilde iştirak ettikleri ile suçun sübuta erip ermediği karar yerinde gerekçeleriyle açıklanıp tartışılmadan eksik inceleme ve yetersiz gerekçeyle yazılı şekilde hükümler kurulması,
Kabule göre de;
Sanıklar Gürsel ve Seyhan haklarında tefecilik suçundan kurulan mahkumiyet hükümlerinde, temel hapis cezası olarak belirlenen 2 yıl 4 ay hapis cezasından TCK’nın 62. maddesi uyarınca 1/6 oranında indirim yapılırken hesap hatası sonucu 1 yıl 11 ay 10 gün yerine 1 yıl 11 ay 23 gün hapis cezasına hükmedilerek fazla ceza tayini ile erteleme ve denetim sürelerinin bu miktar üzerinden fazlaca belirlenmesi,
Kanuna aykırı, sanıklar müdafin temyiz itirazları bu itibarla yerinde görüldüğünden hükümlerin 5320 sayılı Yasanın 8/1. maddesi de gözetilerek CMUK’nın 321. maddesi uyarınca BOZULMASINA, 17/01/2019 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.