Yargıtay Kararı 5. Ceza Dairesi 2016/898 E. 2020/11908 K. 09.07.2020 T.

YARGITAY KARARI
DAİRE : 5. Ceza Dairesi
ESAS NO : 2016/898
KARAR NO : 2020/11908
KARAR TARİHİ : 09.07.2020

MAHKEMESİ :Ağır Ceza Mahkemesi
SUÇ : Rüşvet vermeye teşebbüs
HÜKÜM : Mahkumiyet

Mahalli mahkemece verilen hüküm temyiz edilmekle dosya incelenerek gereği düşünüldü:
Suç tarihinde Aydınlar köyü çevresinde kaçak kazı faaliyetinde bulunan sanığın, … Jandarma Karakol Komutanı olan mağdura devriyeleri azaltıp rahat kazı yapmalarını sağlaması karşılığında rüşvet teklif ettiği, mağdurun suçun ortaya çıkmasını sağlama amacıyla teklifi kabul etmiş gibi davranarak sanığın verdiği 3.000 TL’yi aldığı ve hemen sonrasında adli ve idari mercileri bilgilendirerek soruşturma başlatılmasını sağladığı somut olayda; 5237 sayılı TCK’nın 6352 sayılı Yasa değişikliği öncesinde rüşveti tanımlayan 252/3. maddesinde “rüşvet, bir kamu görevlisinin, görevinin gereklerine aykırı olarak bir işi yapması veya yapmaması için kişiyle vardığı anlaşma çerçevesinde bir yarar sağlamasıdır” denilerek sadece nitelikli rüşvete yer verildiği, kamu görevlisinin yapması gereken işi yapması ya da yapmaması gereken işi yapmaması için yarar sağlanmasının veya kişilerin bu şekildeki iş için kamu görevlisine çıkar temin etmelerinin rüşvet tanımından çıkarıldığı gözetilmek suretiyle, rüşvet suçuna konu para teklifinin kamu görevlisi olan mağdura görevinin gereklerine aykırı olan bir işi yapması için verilip verilmediği hususunun hiçbir duraksamaya yer vermeyecek şekilde belirlenmesi ve buna bağlı olarak suç niteliğinin tayini bakımından, tanıklar …, …, … ve … hakkında kaçak kazı faaliyetlerine yönelik Bartın Cumhuriyet Başsavcılığının 2011/4660 soruşturma sayılı hazırlık evrakının akıbetinin, ayrıca sanık hakkında kaçak kazı faaliyetine ilişkin olarak ayrı bir soruşturma olup olmadığının araştırılmasından, haklarında davalar açılması ve bu davalarda verilen kararların kesinleşmesi halinde dava dosyalarının onaylı örneklerinin bu dosya içine alınmasından sonra sanığın hukuki durumunun takdir ve tayini gerektiği gözetilmeden, eksik incelemeyle yazılı şekilde hüküm kurulması,
Kabule göre de;
5237 sayılı TCK’nın rüşveti düzenleyen 252. maddesinin 05/07/2012 tarihinde yürürlüğe giren 6352 sayılı Yasanın 87. maddesi ile değişik 4. fıkrasında suç için özel teşebbüs hükmünün düzenlendiği ve suç tarihinin de yasa değişikliğinden önce olduğu gözetilerek, özel ve genel teşebbüs hükümlerine göre uygulama yapılıp lehe olan hükmün belirlenmesi yerine, genel teşebbüsü düzenleyen 35/2. maddesi uyarınca 1/4 oranında indirim yapılması,
Anayasa Mahkemesi’nin 08/10/2015 tarihli ve 2014/140 Esas, 2015/85 sayılı iptal Kararının Resmi Gazete’nin 24/11/2015 tarihli ve 29542 sayılı nüshasında yayımlanmış olması nedeniyle TCK’nın 53. maddesiyle ilgili olarak yeniden değerlendirme yapılmasında zorunluluk bulunması,
Rüşvet teklifine konu paranın, suçun işlenmesi için sağlanan maddi menfaat niteliğinde olması nedeniyle TCK’nın 55/1 yerine 54/1. maddesine göre müsadere kararı verilmesi,
Kanuna aykırı, sanık müdafin temyiz itirazları bu itibarla yerinde görülmüş olduğundan hükmün 5320 sayılı Kanunun 8/1. maddesi de gözetilerek 1412 sayılı CMUK’nın 321 ve 326/son maddeleri uyarınca BOZULMASINA 09/07/2020 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.