Yargıtay Kararı 5. Ceza Dairesi 2016/8853 E. 2019/348 K. 10.01.2019 T.

YARGITAY KARARI
DAİRE : 5. Ceza Dairesi
ESAS NO : 2016/8853
KARAR NO : 2019/348
KARAR TARİHİ : 10.01.2019

MAHKEMESİ :Ağır Ceza Mahkemesi
SUÇ : Nitelikli dolandırıcılık
HÜKÜM : Mahkumiyet

Mahalli mahkemece verilen hükümler temyiz edilmekle dosya incelenerek, gereği düşünüldü:
Tarım ve Orman Bakanlığı vekilinin 18/03/2016 havale tarihli dilekçesinde hükümlerin onanmasının talep edildiğinin anlaşılması karşısında temyiz iradesinin bulunmaması sebebiyle ek tebliğnamedeki bozma düşüncesine iştirak edilmemiştir.
A-)Sanık … hakkında kurulan hükme yönelik temyiz itirazlarının incelenmesinde;
Sanığın hükümden sonra 16/01/2014 tarihinde öldüğü UYAP ortamından temin edilen nüfus kaydından anlaşıldığından, bu husus mahallinde araştırılarak sonucuna göre 5237 sayılı TCK’nın 64 ve 5271 sayılı CMK’nın 223/8. maddeleri uyarınca bir karar verilmesi lüzumu,
B-)Sanıklar …, …, …, … ve … haklarında kurulan hükümlere yönelik temyiz itirazlarının incelenmesinde ise;
Yapılan yargılamaya, toplanıp karar yerinde gösterilen delillere, mahkemenin soruşturma sonuçlarına uygun olarak oluşan kanaat ve takdirine, incelenen dosya içeriğine
göre sanıklar …, … ve … hakkındaki hükümlere yönelik yerinde görülmeyen sair temyiz itirazlarının reddine,
Ancak;
1-1163 sayılı Kooperatifler Kanununun suç tarihinde yürürlükte bulunan 62/3. maddesindeki “Yönetim Kurulu üyeleri ve kooperatif memurları, kendi kusurlarından ileri gelen zararlardan sorumludurlar. Bunların suç teşkil eden fiil ve hareketlerinden ve özellikle kooperatifin para ve malları bilanço, tutanak, rapor ve başka evrak, defter ve belgeleri üzerinde işledikleri suçlardan dolayı “devlet memurları” gibi ceza görürler.” şeklindeki hüküm nazara alındığında, sanık …’in, S.S. Aydınkavak Köyü Tarımsal Kalkınma Kooperatifi yönetim kurulu başkanı, sanık …’in ise bu kooperatifin muhasebecisi oldukları, Avrupa Birliği’nden yardım amacıyla Başbakanlık Hazine Müsteşarlığı denetimindeki hibe fonundan kooperatife 30/01/2007 tarihinde 51.688,57 Euro gönderildiği, adı geçen sanıklarca hayvan alım satımı yapan sanık …’dan gerçekte herhangi bir hayvan alımı yapılmadığı halde, 10/06/2007 tarihinde 100 adet hayvan alınmış ve karşılığında da bu sanığa 15/06/2007 tarihinde 175.500,00 Türk Lirası ödenmiş gibi fatura tanzim edildiği, ayrıca yine aynı sanıkların imzaları bulunan “Hayvan Dağıtım Listesidir” şeklindeki belge ile hayvanların proje çerçevesinde hak sahiplerine dağıtılmış gibi gösterildiği, sanıkların bu şekilde kooperatif parasını mal edindikleri oluşa uygun olarak kabul edilen olayda; kooperatifin muhasebecisi olan sanık …’in kooperatifin para ve malları üzerinde muhafaza, kontrol ve tasarrufta bulunma, tahsilat ve harcama yapma hususlarında genel kurul veya yönetim kurulu tarafından görevlendirildiğine ilişkin bir karar veya belgenin bulunup bulunmadığı hususunun kooperatif yönetiminden ve kooperatifin kayıtlı olduğu Ticaret Sicil Memurluğundan sorularak belirlenmesinden, gerektiğinde kolluk marifetiyle kooperatif kayıtlarına ilişkin karar, defter ve diğer belgelerin getirtilerek bu şekilde bir görevlendirme olup olmadığının araştırılmasından sonra, görevlendirme bulunduğu takdirde, fiilin katılan …’in yapmış olduğu müracaat ve sahte teslim listesindeki kişilerin bilgilerine başvurulması suretiyle daire dışı bilgi ve araştırmayla saptandığı, zimmetin açığa çıkmamasını sağlamaya yönelik sanık …’a sahte fatura tanzim ettirilerek hileli davranışlarda bulunulduğu gözetildiğinde sanıklar … ve …’in eylemlerinin TCK’nın 247/2. maddesinde tanımlanan nitelikli zimmet suçunu, sanık …’e ilişkin görevlendirme bulunmadığının tespiti halinde ise yönetim kurulu başkanı sanık …’in eyleminin TCK’nın 247/2. maddesinde tanımlanan nitelikli zimmet suçunu oluşturacağı, sanıklar Tayfun ve Atalay Yurtalan’ın da 5237 sayılı TCK’nın 40/2. maddesi uyarınca özgü suçun faili olabilecek diğer sanığın eylemine azmettiren ya da yardım eden sıfatıyla iştirak edebilecekleri gözetilmeden, dosya kapsamı ve oluşa uygun düşmeyen gerekçelerle suç vasfında yanılgıya düşülerek yazılı şekilde sanıklar …, … ve … haklarında nitelikli dolandırıcılık suçundan hükümler kurulması,
2-Sanıklar … ve …’ın, kooperatifin işleriyle fiilen kendilerinin ilgilenmediklerini, gelir ve giderlerinden haberdar olmadıklarını, bu işleri
başkan ve muhasebeci olan sanıklar … ve …’in yürüttüğünü savunmaları karşısında, sanıklar … ve …’ın, adı geçen sanıklarca işlenen suça ne surette iştirak ettikleri ve buna ilişkin delillerin nelerden ibaret olduğu karar yerinde gösterilip tartışılmadan yazılı şekilde mahkumiyetlerine karar verilmesi,
Kabule göre de;
1-Dosya kapsamına göre suçtan elde olunan menfaatin 175.500 Türk Lirası olduğu, 5237 sayılı TCK’nın 158. maddesinin 1. fıkrasının (e), (f), (j), (k) ve (l) bentlerinde sayılan hallerde, adli para cezası belirlenirken, tespit olunacak temel gün, suçtan elde olunan haksız menfaatin iki katından az olmayacak şekilde asgari bu miktara yükseltilerek belirlenecek gün sayısı üzerinden artırma ve eksiltmeler yapıldıktan sonra ortaya çıkacak sonuç gün sayısı ile bir gün karşılığı aynı Kanunun 52. maddesi uyarınca, 20-100 Türk Lirası arasında takdir olunacak miktarın çarpılması suretiyle tespit edilmesi gerektiği gözetilmeden, yazılı şekilde haksız menfaatin 87.000 Türk Lirası olarak esas alınması neticesinde adli para cezasının eksik tayini,
2-Anayasa Mahkemesinin 08/10/2015 tarih ve E.2014/140; K. 2015/85 sayılı iptal Kararının Resmi Gazete’nin 24/11/2015 tarih ve 29542 sayısında yayımlanarak yürürlüğe girmiş olması nedeniyle TCK’nın 53. maddesiyle ilgili olarak yeniden değerlendirme yapılmasında zorunluluk bulunması,
3-Sanıklar …, … ve …’ın yüklenen suçu TCK’nın 53/1-d maddesindeki hak ve yetkileri kötüye kullanmak suretiyle işledikleri kabul edilmesine rağmen, sanıklar hakkında aynı Yasanın 53/5. maddesinin uygulanmaması,
Kanuna aykırı, sanıklardan … ve … müdafi ile sanıklar …, …, … ve …’ın temyiz itirazları bu itibarla yerinde görüldüğünden hükümlerin 5320 sayılı Kanunun 8/1. maddesi de gözetilerek CMUK’nın 321 ve 326/son maddeleri uyarınca BOZULMASINA, 10/01/2019 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.