Yargıtay Kararı 5. Ceza Dairesi 2016/3216 E. 2017/4889 K. 09.11.2017 T.

YARGITAY KARARI
DAİRE : 5. Ceza Dairesi
ESAS NO : 2016/3216
KARAR NO : 2017/4889
KARAR TARİHİ : 09.11.2017

MAHKEMESİ :Ağır Ceza Mahkemesi
SUÇ : Görevi kötüye kullanma
HÜKÜM : Beraat

Mahalli mahkemece verilen hükümler temyiz edilmekle dosya incelendi;
Katılanların hak ve yetkisi bulunmadığından katılanlar vekilinin duruşmalı inceleme isteminin 5320 sayılı Kanunun 8/1. maddesi gözetilerek CMUK’nın 318. maddesi uyarınca reddiyle, incelemenin duruşmasız olarak yapılmasına karar verildikten sonra gereği düşünüldü:
Dosya içeriğine göre 10/12/2005 olan suç tarihinin karar başlığında 21/12/2005 yazılması mahallinde düzeltilebilir yazım hatası olarak kabul edilmiştir.
Sanıkların leh ve aleyhindeki toplanan tüm kanıtları inceleyip, irdeleyen ve iddianın reddine ilişkin sebepleri karar yerinde ayrı ayrı gösteren savunmayı tercih nedenlerini açıklayan, aleyhteki kanıtları hükümlülük için yeterli görmeyen mahkemenin beliren takdir ve kanaati ile İcra İflas Kanununun 59/1-1.cümle, 78/1, 79/1, 80/1-2, 87. maddeleri birlikte değerlendirildiğinde avukatın alacaklı vekili olarak taraf takip işlemi olan haciz talebinde bulunabileceği, taleple birlikte haciz giderlerini de ödemek zorunda olduğu, bir icra takip işlemi olan haczin üç gün içerisinde icra dairesi müdürü ve görevlendireceği yardımcısı veya katiplerinden biri tarafından yapılabileceği, hacizde alacaklı veya borçlunun ya da vekillerinin hazır bulunma zorunluluğunun olmadığı, İİK’nın 88/2-2. cümlesi gereğince kıymetli şeyler dışında haczedilen menkullerin borçluya bırakılması için muvafakat edip etmeyeceğinin hacizde hazır bulunan alacaklı vekiline sorulabileceği nazara alındığında alacaklının veya vekilinin maddede bahsi geçen bu yetki dışında hacizde kullanabileceği başka bir yetkisinin bulunmadığı, ayrıca borçlular tarafından açılan menfi tespit davasına rağmen aleyhlerine hükmedilen icra inkar tazminatının infaz edilemeyeceğini göz önünde bulundurmadan haciz konusu alacak miktarını tazminat oranında yükseltmek suretiyle haciz kararı veren icra memuru hakkında yapılan yargılama neticesinde verilen mahkumiyet hükmünün gerekçe kısmında “sanığın olayda karşı yan vekillerinin etkisi altında, özellikle onların yararına hareket ettiğini kanıtlayan somut bir kanıt elde edilemediği” hususunun tespit edilmesi karşısında tebliğnamedeki bozma isteyen düşünceye iştirak edilmediği gibi katılanlar vekilinin temyiz itirazları da yerinde görülmediğinden reddiyle usul ve kanuna uygun olan hükümlerin ONANMASINA, 09/11/2017 tarihinde oybirliği ile karar verildi.