Yargıtay Kararı 5. Ceza Dairesi 2016/3188 E. 2017/1098 K. 22.03.2017 T.

YARGITAY KARARI
DAİRE : 5. Ceza Dairesi
ESAS NO : 2016/3188
KARAR NO : 2017/1098
KARAR TARİHİ : 22.03.2017

MAHKEMESİ :Asliye Ceza Mahkemesi
SUÇ : İcrai davranışla görevi kötüye kullanma, şirket ve kooperatif hakkında yanlış bilgi verme
HÜKÜM : Sanık …’un icrai davranışla görevi kötüye kullanma suçundan mahkumiyetine, şirket ve kooperatif hakkında yanlış bilgi verme suçundan beraatine; sanık …’ın icrai davranışla görevi kötüye kullanma suçundan beraatine, sanıklar … ve …’nın icrai davranışla görevi kötüye kullanma, şirket ve kooperatif hakkında yanlış bilgi verme suçlarından mahkumiyetlerine,

Mahalli mahkemece verilen hükümler temyiz edilmekle dosya incelendi;
6217 sayılı Kanunun 26. maddesiyle 5320 sayılı Kanuna eklenen geçici 2. madde gereğince sanıklar … ve … hakkında şirket ve kooperatif hakkında yanlış bilgi verme suçundan doğrudan tayin olunan adli para cezasının miktarına göre kesin nitelikte olan hükmün temyizi kabil olmadığından bu suça ilişkin temyiz isteminin 5320 sayılı Kanunun 8/1. maddesi de gözetilerek CMUK’nın 317. maddesi uyarınca reddiyle incelemenin icrai davranışla görevi kötüye kullanma suçundan verilen beraat ve mahkumiyet hükümleriyle sınırlı olarak yapılmasına karar verildikten sonra gereği düşünüldü:
Sanıklar … ve … hakkında icrai davranışla görevi kötüye kullanma suçundan kurulan mahkumiyet, … hakkında şirket ve kooperatif hakkında yanlış bilgi verme suçundan kurulan beraat hükümlerinin yapılan temyiz incelemesinde;
Delillerle iddia ve savunma duruşma göz önünde tutularak tahlil ve takdir edilmiş, sübutu kabul olunan fiilin unsurlarına uygun şekilde tavsif ve tatbikatı yapılmış bulunduğundan kurulan mahkumiyet hükümleri ile delilleri takdir ve gerekçesi gösterilmek suretiyle verilen beraat hükmü usul ve kanuna uygun olduğundan yerinde görülmeyen katılan … vekili ile sanıkların temyiz itirazlarının reddiyle hükümlerin ONANMASINA,
Sanık … hakkında icrai davranışla görevi kötüye kullanma suçundan verilen mahkumiyet hükmünün yapılan temyiz incelemesinde;
Yapılan yargılamaya, toplanıp karar yerinde gösterilen delillere, mahkemenin soruşturma sonuçlarına uygun olarak oluşan kanaat ve takdirine, incelenen dosya içeriğine göre sair temyiz itirazları da yerinde görülmemiştir.
Ancak;
Suçun 5237 sayılı Yasanın 53/1-d maddesindeki hak ve yetkinin kötüye kullanılması suretiyle işlenmesi nedeniyle sanıklar hakkında 53/5. madde gereğince cezalarının infazından sonra işlemek üzere, hükmolunan cezanın yarısından bir katına kadar sadece bu hak ve yetkinin kullanılmasının yasaklanmasına karar verilmesi ve 5237 sayılı TCK’nın 53/5. maddesinde yer alan “… cezanın infazından sonra işlemek üzere, hükmolunan cezanın yarısından bir katına kadar bu hak ve yetkinin kötüye kullanılmasının yasaklanmasına karar verilir” şeklindeki düzenlemeye göre; cezanın bir katından anlaşılması gerekenin, cezanın kendisi olup sanık hakkında cezanın infazından sonra başlamak üzere 6 ay 7 günü geçemeyeceği de gözetilmeden, 7 ay 15 gün süreyle 53/1. maddedeki haklardan yasaklanma kararı verilmesi,
Kanuna aykırı, sanık …’ın temyiz itirazları bu itibarla yerinde görüldüğünden hükümlerin 5320 sayılı Kanunun 8/1. maddesi gözetilerek CMUK’nın 321. maddesi gereğince BOZULMASINA, ancak bu hususlar yeniden yargılamayı gerektirmediğinden, aynı Yasanın 322. maddesi uyarınca, hüküm fıkrasındaki 53/5. maddesinin uygulandığı bölümdeki “7 ay 15 gün” ibaresi çıkarılarak yerine “6 ay 7 gün” eklenmek suretiyle sair yönleri usul ve yasaya uygun olan hükümlerin DÜZELTİLEREK ONANMASINA,
Sanık … hakkında icrai davranışla görevi kötüye kullanma suçundan verilen beraat hükmünün yapılan temyiz incelemesinde;
Sanığa yüklenen icrai davranışla görevi kötüye kullanma suçunun 5237 sayılı TCK’nın 257/1. maddesinde öngörülen cezasının üst sınırı itibariyle aynı Kanunun 66/1-e maddesinde belirtilen 8 yıllık asli dava zamanaşımına tabi olduğu, zamanaşımını kesen son işlem olan 03/03/2009 tarihli sorgu işlemi ile inceleme günü arasında bu sürenin gerçekleştiği anlaşıldığından, hükmün 5320 sayılı Kanunun 8/1. maddesi gözetilmek suretiyle CMUK’nın 321. maddesi uyarınca BOZULMASINA, ancak bu husus yeniden yargılamayı gerektirmediğinden aynı Kanunun 322/1 ve 5271 sayılı CMK’nın 223/8. maddeleri uyarınca açılan kamu davasının zamanaşımı nedeniyle DÜŞMESİNE, 22/03/2017 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.