Yargıtay Kararı 5. Ceza Dairesi 2015/9668 E. 2015/15277 K. 19.10.2015 T.

YARGITAY KARARI
DAİRE : 5. Ceza Dairesi
ESAS NO : 2015/9668
KARAR NO : 2015/15277
KARAR TARİHİ : 19.10.2015

Tebliğname No : 5 – 2015/243902

İstanbul Anadolu Cumhuriyet Başsavcılığı ile İstanbul Cumhuriyet Başsavcılığı arasındaki yetki uyuşmazlığının çözümü ve itiraz merciinin belirlenmesi için yapılan yargılama sırasında; Isparta 1. Ağır Ceza Mahkemesiyle Bakırköy 6. Ağır Ceza Mahkemesi arasında oluşan olumsuz yetki uyuşmazlığının giderilmesi ve yargı yerinin belirlenmesi istemiyle gönderilen dosya Yargıtay C.Başsavcılığından tebliğname ile daireye verilmekle incelenerek gereği düşünüldü:
Cumhuriyet Başsavcılıkları arasında çıkan yetki uyuşmazlıklarının çözümüne ilişkin olarak 6217 sayılı Kanunun 21. maddesiyle 5271 sayılı Ceza Muhakemesi Kanununun 161. maddesine 7. fıkra eklenmiştir. Bu fıkra; “Yetkisizlik kararı ile gelen bir soruşturmada Cumhuriyet savcısı, kendisinin de yetkisiz olduğu kanaatine varırsa yetkisizlik kararı verir ve yetkili savcılığın belirlenmesi için soruşturma dosyasını, yargı çevresinde görev yaptığı ağır ceza mahkemesine en yakın ağır ceza mahkemesine gönderir. Mahkemece bu konuda verilen karar kesindir.” şeklinde düzenlenmiştir. Düzenlemenin amacı ise madde gerekçesinde; “soruşturma evrakının Cumhuriyet başsavcılıkları arasında yetkisizlik kararları verilmek suretiyle sürüncemede kalmasının ve gereksiz şekilde yargılama sürecinin uzamasının önlenmesi amacıyla yetki uyuşmazlığına ilişkin kararın en yakın ağır ceza mahkemesi başkanı ya da görevlendireceği üye tarafından verilmesi hüküm altına alınmıştır.” biçiminde kaleme alınmıştır. Gerek madde metni gerekse gerekçesinden anlaşılacağı üzere; bir adli olayla ilgili olarak diğer herhangi bir Cumhuriyet Başsavcılığı tarafından kendisine yetkisizlik kararı ile soruşturma evrakı intikal ettirilen Cumhuriyet Savcısı aynı olayda yetkisiz olduğu kanaatine varırsa kendisi de yetkisizlik kararı verebilecektir. Bu karar, karşı yetkisizlik kararı olabileceği gibi üçüncü bir savcılığa verilen yetkisizlik kararı da olabilir. Her iki halde de Cumhuriyet Savcısı hemen yetki ihtilafının giderilmesi için evrakı en yakın ağır ceza mahkemesine gönderecektir. Bu durumda ağır ceza mahkemesinin vereceği karar kesindir ve kanun yararına bozma yoluyla kaldırılmadığı sürece bu karara uyulması zorunluluğu vardır. Hatta ağır ceza mahkemesince yetki ihtilafının çözülmesinden sonra yapılan soruşturma sırasında toplanan kanıtlara bağlı olarak Cumhuriyet Savcısı kendisinin kesin olarak yetkisiz olduğu sonucuna ulaşsa dahi yeniden bir
yetkisizlik kararı veremeyecektir. Aksine düşüncenin kabulü madde gerekçesinde de açıklandığı üzere yasa koyucunun amacına aykırı düşecektir. Nitekim Dairemizin 27/03/2015 gün ve 2015/3589-8947, 08/09/2015 gün ve 2015/8724-13824, 09/10/2015 gün ve 2015/10059-14956 sayılı ilamları ile aynı mahiyetteki birçok ilamında da benzer sonuçlara ulaşıldığı görülmektedir. Tüm bu açıklamalar ışığında somut olay incelendiğinde;
Müşteki vekilinin vermiş olduğu 11/12/2013 günlü dilekçe ile soruşturmaya başlayan İstanbul Cumhuriyet Başsavcılığı ile Burdur Cumhuriyet Başsavcılığı arasında oluşan yetki uyuşmazlığı Burdur Başsavcılığının yasaya uygun talebi üzerine en yakın ağır ceza mahkemesi olan Isparta 2. Ağır Ceza Mahkemesince 19/02/2014 gün ve 2014/126 D. İş sayılı kararla çözülmüş ve İstanbul Cumhuriyet Başsavcılığının yetkisizlik kararı kaldırılmıştır. Bu aşamadan sonra bir yılı aşkın süre soruşturmaya devam eden hatta bir kısım şüpheliler hakkında ek kovuşturmaya yer olmadığına dair karar veren İstanbul Cumhuriyet Başsavcılığınca evrakın muktezaya bağlanması gerekirken yeniden yetkisizlik kararı verilmiş olduğunun anlaşılması karşısında; İstanbul Cumhuriyet Başsavcılığınca merci kararından sonra verilen 30/03/2015 ve 28/04/2015 tarihli yetkisizlik kararları ile bu kararlara karşı İstanbul Anadolu Cumhuriyet Başsavcılığının verdiği 10/04/2015 tarihli yetkisizlik kararı, keza bu iki Başsavcılık arasındaki yetki ihtilafının giderilmesi için Bakırköy 6. Ağır Ceza ve Isparta 1. Ağır Ceza Mahkemelerince verilen yetkisizlik kararları hukuki değerden yoksun olup yok hükmünde olduğundan ve bu aşamada oluşan bir yetki ihtilafından söz edilemeyeceğinden, soruşturmanın usulüne uygun olarak ilk vermiş olduğu yetkisizlik kararı usulen kaldırılıp yetkili kılınan İstanbul Cumhuriyet Başsavcılığınca yürütülmesinin temini için dosyanın mahalline gönderilmek üzere Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığına TEVDİİNE, 19/10/2015 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.