Yargıtay Kararı 5. Ceza Dairesi 2015/7147 E. 2018/9680 K. 17.12.2018 T.

YARGITAY KARARI
DAİRE : 5. Ceza Dairesi
ESAS NO : 2015/7147
KARAR NO : 2018/9680
KARAR TARİHİ : 17.12.2018

MAHKEMESİ :Sulh Ceza Mahkemesi
SUÇ : İcrai davranışla görevi kötüye kullanma
HÜKÜM : Mahkumiyet

Mahalli mahkemece verilen hüküm temyiz edilmekle dosya incelenerek, gereği düşünüldü:
Yapılan yargılamaya, toplanıp karar yerinde gösterilen delillere, mahkemenin soruşturma sonuçlarına uygun olarak oluşan kanaat ve takdirine, incelenen dosya içeriğine göre yerinde görülmeyen sair temyiz itirazlarının reddine,
Ancak;
UYAP kayıtlarında yapılan incelemede; sanık hakkında aynı mahkemece zincirleme biçimde ihmali davranışla görevi kötüye kullanma suçundan verilen 19/03/2013 gün ve 2011/797 Esas, 2013/514 Karar sayılı mahkumiyet hükmünün Dairemizin 12/03/2015 gün ve 2013/12233 Esas, 2015/8201 Karar sayılı ilamıyla onanarak kesinleştiği, anılan davaya konu iddianame tarihinin 02/11/2011 olduğu ve suç tarihinin ise 2010-2011 yılı olarak belirtildiği, temyize konu dosyadaki suç tarihinin de 30/06/2010 olduğunun anlaşılması karşısında, bahse konu dosyanın onaylı örneğinin dosya arasına alınmasına müteakip eylemler arasında hukuki kesinti oluşup oluşmadığının ve zincirleme suç hükümlerinin uygulanıp uygulanmayacağının saptanması, zincirleme suç hükümlerinin uygulanması gerektiğinin belirlenmesi halinde sanığa TCK’nın 257/1. maddesi gereğince verilecek cezadan aynı Kanunun 43/1. maddesi uyarınca artırım yapıldıktan sonra kesinleşen dava dosyasından verilen cezanın mahsubu ile oluşur ise aradaki fark kadar cezaya hükmedilmesi, hukuki kesintinin gerçekleşmesi halinde ise ayrı ceza verilmesi gerektiği gözetilmeden, eksik inceleme ve yetersiz gerekçe ile yazılı şekilde hüküm kurulması,
Yüklenen suçu TCK’nın 53/1-a maddesindeki hak ve yetkileri kötüye kullanmak suretiyle işlediği kabul edilen sanık hakkında, aynı Kanunun 53/5. maddesi gereğince hükümde belirtilen gün sayısının yarısından bir katına kadar bu hak ve yetkinin kullanılmasının yasaklanmasına karar verilmesi gerektiğinin gözetilmemesi,
Kanuna aykırı, sanık ve müdafin temyiz itirazları bu itibarla yerinde görüldüğünden, 5320 sayılı Kanunun 8/1. maddesi de gözetilerek CMUK’nın 321 ve 326/son maddeleri uyarınca hükmün BOZULMASINA, 17/12/2018 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.