Yargıtay Kararı 5. Ceza Dairesi 2015/5382 E. 2018/9652 K. 13.12.2018 T.

YARGITAY KARARI
DAİRE : 5. Ceza Dairesi
ESAS NO : 2015/5382
KARAR NO : 2018/9652
KARAR TARİHİ : 13.12.2018

MAHKEMESİ :Sulh Ceza Mahkemesi
SUÇ : İcrai davranışla görevi kötüye kullanma
HÜKÜM : Mahkumiyet

Mahalli mahkemece verilen hüküm temyiz edilmekle dosya incelenerek, gereği düşünüldü:
Yapılan yargılamaya, toplanıp karar yerinde gösterilen delillere, mahkemenin soruşturma sonuçlarına uygun olarak oluşan kanaat ve takdirine, incelenen dosya içeriğine göre yerinde görülmeyen sair temyiz itirazlarının reddine,
Ancak;
UYAP sisteminde yapılan incelemede; Yumurtalık Asliye Ceza Mahkemesinin 2005/7, 2009/114 ve 2009/146 Esas ve Yumurtalık (…) Sulh Ceza Mahkemesinin 2011/105 Esas sayılı dosyaları kapsamında sanık hakkında icrai ve ihmali davranışlarla görevi kötüye kullanma suçlarından açılan kamu davalarının bulunduğu anlaşılmakla, söz konusu dava dosyaları getirtilip incelenerek dava konusu eylemler ile temyize konu bu dosyaya ilişkin eylemler arasında irtibat bulunup bulunmadığı, suç ve dava tarihleri itibarıyla hukuki kesinti gerçekleşip gerçekleşmediği ve zincirleme suç hükümlerinin uygulanıp uygulanmayacağı hususlarının belirlenmesi ve mümkünse bu dava ile birleştirilmesi, karar verilmiş ve kesinleşmiş olmaları halinde ise onaylı suretlerinin dosya arasına konulması, zincirleme suç hükümlerinin uygulanması gerektiğinin belirlenmesi halinde sanığa TCK’nın 257. maddesi gereğince verilecek cezadan aynı Kanunun 43/1. maddesi uyarınca artırım yapıldıktan sonra kesinleşen dava dosyasında verilen cezanın mahsubu ile oluşur ise aradaki fark kadar cezaya hükmedilmesi, hukuki kesintinin gerçekleşmesi halinde ise ayrı ceza verilmesi gerektiği gözetilmeden eksik inceleme ve yetersiz gerekçe ile yazılı şekilde hüküm kurulması,
Kabule göre de;
Olay tarihinde Zeytinbeli Belediye Başkanlığında muhasebe sorumlusu olarak görev yapan sanığın, icra müdürlüğünün maaş haczi yapılması yönündeki müzekkerelerine cevap vermemesi ve maaştan kesinti yaparak icra dosyasına yatırmaması şeklinde gerçekleşen eyleminin TCK’nın 257/2. maddesinde düzenlenen ihmali davranışla görevi kötüye kullanma suçunu oluşturacağı gözetilmeksizin aynı Kanunun 257/1. maddesi uyarınca cezalandırılmasına karar verilmesi,
Yüklenen suçu TCK’nın 53/1-a maddesindeki hak ve yetkileri kötüye kullanmak suretiyle işlediği kabul edilen ve hapis cezası ile cezalandırılmasına karar verilen sanık hakkında, ayrıca cezanın infazından sonra işlemek üzere, aynı Yasanın 53/5. maddesi gereğince hükmolunan cezanın yarısından bir katına kadar bu hak ve yetkinin kullanılmasının yasaklanmasına karar verilmesi gerektiğinin gözetilmemesi,
TCK’nın 53/3. maddesi uyarınca sanığın sadece kendi altsoyu üzerindeki velayet, vesayet ve kayyımlığa ait bir hizmette bulunmaktan yoksun bırakılmaya ilişkin hak yoksunluğunun koşullu salıverme tarihinden itibaren uygulanamayacağı gözetilmeksizin, altsoy dışındaki kişileri de kapsayacak şekilde hükümde 53/1-c maddesindeki hakların tümünü koşullu salıverilmeye kadar kullanmaktan mahrum bırakılmaya hükmedilmesi,
Anayasa Mahkemesinin 08/10/2015 tarih ve E. 2014/140; K. 2015/85 sayılı iptal Kararının 24/11/2015 tarih ve 29542 sayılı Resmi Gazete’de yayımlanarak yürürlüğe girmiş olması nedeniyle TCK’nın 53/1. maddesiyle ilgili olarak yeniden değerlendirme yapılmasında zorunluluk bulunması,
Kanuna aykırı, sanığın temyiz itirazları bu itibarla yerinde görüldüğünden, hükmün 5320 sayılı Kanunun 8/1. maddesi de gözetilerek CMUK’nın 321 ve 326/son maddeleri uyarınca BOZULMASINA, 13/12/2018 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.