Yargıtay Kararı 5. Ceza Dairesi 2015/5287 E. 2018/9565 K. 10.12.2018 T.

YARGITAY KARARI
DAİRE : 5. Ceza Dairesi
ESAS NO : 2015/5287
KARAR NO : 2018/9565
KARAR TARİHİ : 10.12.2018

MAHKEMESİ :Ağır Ceza Mahkemesi
SUÇ : Rüşvet verme
HÜKÜM : Mahkumiyet

Mahalli mahkemece verilen hükümler temyiz edilmekle dosya incelenerek, gereği düşünüldü:
Sanıklar haklarında, suç tarihinde … Jandarma Karakolunun Doğu-3 nöbet yerinde Piyade er olarak görev yapan …’a sınırdan kaçak eşya geçirilmesine göz yumması karşılığında menfaat temin etmeleri şeklinde gerçekleştiği kabul edilen eylemleri nedeniyle rüşvet verme suçundan mahkumiyet hükümleri kurulmuş ise de;
5237 sayılı TCK’nın 6352 sayılı Yasa değişikliği öncesinde rüşveti tanımlayan 252/3. maddesinde “rüşvet, bir kamu görevlisinin, görevinin gereklerine aykırı olarak bir işi yapması veya yapmaması için kişiyle vardığı anlaşma çerçevesinde bir yarar sağlamasıdır.” denilerek sadece nitelikli rüşvete yer verildiği, kamu görevlisinin yapması gereken işi yapması ya da yapmaması gereken işi yapmaması için yarar sağlanmasının veya kişilerin bu şekildeki iş için kamu görevlisine çıkar temin etmelerinin rüşvet tanımından çıkarıldığı nazara alınarak;
Rüşvet suçlarına konu olan menfaatin suç tarihinde yürürlükte bulunan TCK’nın 252/3. maddesi anlamında kamu görevlisi kişiye görevinin gereklerine aykırı olan bir işi yapması için verilip verilmediği hususunun hiçbir duraksamaya yer vermeyecek şekilde belirlenmesi ve buna bağlı olarak suç niteliğinin tayini bakımından, sanıklar hakkında suç tarihi olan 2011 yılı itibarıyla 5607 sayılı Kaçakçılık Yasasına muhalefet suçuna ilişkin olarak açılmış bir soruşturma ve dava olup olmadığının tespitiyle varsa bu evraklar ile rüşvet suçu, bir karşılaşma suçu olduğundan, çok failli suçlardan olup, bir tarafta, rüşvet verenin; diğer tarafta ise rüşvet alan kamu görevlisinin yer aldığı, rüşvet veren ve alanın, aynı amacın gerçekleşmesini hedefledikleri, bu itibarla esasında veren ve alan açısından tek bir suç olduğu, dava konusu somut olayda sivil şahıs olan sanıklardan rüşvet aldığı iddia olunan … hakkında rüşvet alma suçundan dolayı … 1. Ağır Ceza Mahkemesinde görülen 2017/845 Esas sayılı kamu davasının açıldığı görülmekle, aynı olaya ilişkin farklı kararlar verilmesinin önüne geçmek, uygulama birliğini sağlamak ve her iki davada adil sonuç çıkmasını temin etmek için, rüşvet aldığı iddia olunan asker şahıs hakkında karar verilip verilmediğinin, verilmişse kesinleşip kesinleşmediğinin araştırılmasından, kesinleşmemişse sonucunun bekletici mesele yapılmasından, kesinleşmişse dava evrakları ile gerekçeli kararın onaylı örneklerinin bu dosya arasına getirtilip konulmasından sonra bütün deliller birlikte değerlendirilmek suretiyle görevinin gereklerine aykırı hareket etmesi için kime, nasıl, ne şekilde, hangi iş ve işlemi nedeniyle menfaat temin edildiği ya da rüşvet anlaşmasına varıldığı karar yerinde denetime imkan verecek biçimde gerekçeleriyle gösterilerek, hakkında rüşvet verdiğine yönelik herhangi bir beyan bulunmayan, telefon hattının suça konu telefona suç tarihinden bir kaç ay önce bir gün süre ile takıldığı ve suça konu hat ile bir görüşme yaptığı tespit edilen sanık …’in bu suça ne şekilde katıldığı, mahkumiyet için kabul edilen delillerin nelerden ibaret olduğu da belirtilerek hukuki durumunun takdir ve tayini gerektiği gözetilmeden eksik soruşturma ve yetersiz gerekçelerle yazılı şekilde mahkumiyet hükmü kurulması,
Sanık …’in hükümden sonra 13/02/2015 tarihinde öldüğü UYAP sisteminden temin edilen nüfus kaydından anlaşıldığından, bu husus mahallinde araştırılarak sonucuna göre 5237 sayılı TCK’nın 64 ve 5271 sayılı CMK’nın 223/8. maddeleri uyarınca bir karar verilmesi lüzumu,
Kanuna aykırı, sanıklar müdafin temyiz itirazları bu itibarla yerinde görüldüğünden hükümlerin 5320 sayılı Kanunun 8/1. maddesi de gözetilerek CMUK’nın 321. maddesi uyarınca BOZULMASINA, 10/12/2018 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.