Yargıtay Kararı 5. Ceza Dairesi 2015/4195 E. 2018/9651 K. 13.12.2018 T.

YARGITAY KARARI
DAİRE : 5. Ceza Dairesi
ESAS NO : 2015/4195
KARAR NO : 2018/9651
KARAR TARİHİ : 13.12.2018

MAHKEMESİ :Sulh Ceza Mahkemesi
SUÇ : İhmali davranışla görevi kötüye kullanma
HÜKÜM : Mahkumiyet

Mahalli mahkemece verilen hüküm temyiz edilmekle dosya incelenerek, gereği düşünüldü:
Suç tarihinde Uzuncaburç Belediye Başkanı olarak görev yapan sanığın, maaş ve diğer özlük haklarının iadesine ilişkin idare mahkemesi kararını yasal 30 günlük süre içerisinde yerine getirmeyerek katılanın mağduriyetine sebebiyet vermek suretiyle görevi kötüye kullanma suçunu işlediği iddia ve kabul olunan olayda; Encümen Kararı ile katılanın alacağının ödemeler listesinin ilk sırasına alındığı ancak belediyenin borçları nedeniyle ödeme yapılamadığını savunarak yüklenen suçu kabul etmediği, bununla birlikte dosya kapsamından idare mahkemesi kararının belediyeye ne zaman tebliğ edildiği hususunun anlaşılamaması karşısında, maddi gerçeğin hiçbir kuşkuya yer kalmayacak şekilde ortaya çıkarılması bakımından, … 2. İdare Mahkemesinin 29/09/2011 gün ve 2011/49 Esas, 2011/1352 sayılı Kararının Belediye Başkanlığına tebliğine dair evraklar temin edilerek mahkeme kararının yerine getirilmesi hususunda bir gecikme bulunup bulunmadığının tespiti ve buna göre saptanacak suç tarihinde belediyenin ödeme imkanının bulunup bulunmadığının belirlenmesi amacıyla defter ve kayıtları üzerinde bilirkişi incelemesi yaptırılarak belediyenin bütçesi ve gelir-gider durumu tespit edilerek savunmanın doğruluğunun araştırılması, öte yandan UYAP sisteminden yapılan sorgulamada sanık hakkında benzer nitelikteki eylemlerinden dolayı aynı suçtan açılan kamu davaları bulunduğunun anlaşılması nedeniyle, tüm mevcut davalar araştırılarak, derdest ise birleştirilmesinden, karara çıkmış ve kesinleşmiş ise onaylı örneklerinin getirtilerek incelenmesinden sonra suç ve iddianame tarihlerine göre eylemler arasında hukuki kesinti oluşup oluşmadığı ile zincirleme suç hükümlerinin uygulanıp uygulanmayacağının saptanması, ayrıca zincirleme suç hükümlerinin uygulanması gerektiğinin belirlenmesi halinde sanığa TCK’nın 257. maddesi gereğince verilecek cezadan aynı Kanunun 43/1. maddesi uyarınca artırım yapılması sonrasında varsa kesinleşen dava dosyalarından verilen cezanın mahsubu ile oluşur ise aradaki fark kadar cezaya hükmedilmesi, hukuki kesintinin gerçekleşmesi halinde ise ayrı ceza verilmesi gerektiği gözetilmeden eksik inceleme ve yetersiz gerekçe ile yazılı şekilde hüküm kurulması,
Kabule göre de;
Sanığın sübutu kabul edilen eyleminin TCK’nın 257/1. maddesinde düzenlenen icrai davranışla görevi kötüye kullanma suçunu oluşturacağı gözetilmeksizin, aynı Kanunun 257/2. maddesi uyarınca cezalandırılmasına karar verilmesi,
28/06/2014 tarihinde Resmi Gazete’de yayımlanarak yürürlüğe giren 6545 sayılı Yasanın 81. maddesi ile değişik 5275 sayılı Kanunun 106/3. maddesi hükmüne aykırı olarak infaz yetkisini kısıtlayacak şekilde ödenmeyen adli para cezasının hapse çevrileceğine karar verilmesi,
Kanuna aykırı, sanığın temyiz itirazları bu itibarla yerinde görüldüğünden hükmün 5320 sayılı Yasanın 8/1. maddesi de gözetilerek CMUK’nın 321 ve 326/son maddeleri uyarınca BOZULMASINA, 13/12/2018 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.