Yargıtay Kararı 5. Ceza Dairesi 2015/3545 E. 2019/51 K. 08.01.2019 T.

YARGITAY KARARI
DAİRE : 5. Ceza Dairesi
ESAS NO : 2015/3545
KARAR NO : 2019/51
KARAR TARİHİ : 08.01.2019

MAHKEMESİ :Ağır Ceza Mahkemesi
SUÇ : İcbar suretiyle irtikap
HÜKÜM : Zincirleme biçimde icbar suretiyle irtikap suçundan mahkumiyet

Mahalli mahkemece verilen hüküm temyiz edilmekle dosya incelendi,
Ceza miktarına göre koşulları bulunmadığı gibi sanık müdafin süresinden sonra vaki duruşma isteminin 5320 sayılı Yasanın 8/1. maddesi de gözetilerek CMUK’nın 318. maddesi uyarınca REDDİNE, incelemenin duruşmasız olarak yapılmasına karar verildikten sonra gereği düşünüldü:
Tebliğnamede adına yer verilen sanık … hakkında irtikap suçundan verilen karara yönelik bir temyizin bulunmadığı gözetilerek yapılan incelemede;
Almus orman işletme müdürlüğünde orman muhafaza memuru olarak görev yapan sanığın, tanık… ile Arısu köyünün yaylasına geldiğinde köy halkından olan katılanlar ve diğer tanıkların evlerinin önünde duran ağaç parçalarını gördüğü, bunlar hakkında tutanak tutmak istediğini söyledikten sonra köy azaları olan diğer sanıklar … ve … ile görüştüğü, tutanak tutmama karşılığında kişi başı 100 TL istediği ancak diğer sanıkların talebiyle 30 TL’ye anlaştıkları, sanıklar Hasan ve Ali’nin yaylada bulunan katılanlardan sanık …’e verilmek üzere bu paraları topladıkları iddiası ile açılan kamu davasında; aşamalarda istikrarlı olarak suçlamaları kabul etmeyen sanık beyanları ile bunu doğrulayan tarafsız tanık şoför …’ın ifadeleri, olay günü yaylada bulunan toplam on iki kişiden sekizinin sanık …’in kendilerinden para istemediğini belirten anlatımları, para istendiğini iddia eden katılanların ise parayı doğrudan sanık …’e değil aza olan diğer sanıklara verdiklerini ifade etmeleri karşısında, dosyada sanığın savunmasının aksine atılı suçu işlediğine dair mahkumiyetine yeterli, her türlü kuşkudan uzak, kesin ve inandırıcı delil bulunmadığı ve şüpheden sanık yararlanır ilkesi gereğince de yüklenen suçtan beraatine karar verilmesi gerektiği gözetilmeden, yanılgılı değerlendirme sonucu hakkında yazılı şekilde mahkumiyet hükmü kurulması,
Kabule göre de;
Yargıtay Ceza Genel Kurulunun 30/03/2010 tarihli ve 2009/5-167 Esas, 2010/70 sayılı Kararında da açıklandığı üzere; icbar suretiyle irtikap suçunda mağdurun iradesini baskı altında tutmaya elverişli olmak koşuluyla, doğrudan doğruya veya dolaylı biçimde yapılan her türlü zorlayıcı hareketin icbar kavramına dahil olduğu, manevi cebirin, belli bir şiddete ulaşması, ciddi olması, mağdurun baskının etkisinden kolaylıkla kurtulma olanağının bulunmaması gerektiği, ancak sanığın tutanak tutmama karşılığında para istemesine konu emvallerle ilgili mevzuata aykırı olduğuna ilişkin bir tespit yahut tutanak bulunmaması ve dosya kapsamına nazaran da tespit edilemeyecek olması nedeniyle irtikap veya rüşvet suçlarının yasal unsurlarının oluşup oluşmadığının şüpheli kaldığı ve sabit görülen eyleminin suç tarihinde yürürlükte bulunan TCK’nın 257/3. maddesinde düzenlenen görevinin gereklerine uygun davranmak için kamu görevlisinin çıkar sağlaması suçunu oluşturduğu gözetilmeksizin yanılgılı nitelendirme ile yazılı şekilde hüküm kurulması,
Yüklenen suçu TCK’nın 53/1-a maddesindeki hak ve yetkileri kötüye kullanmak suretiyle işlediği kabul edilen sanık hakkında aynı Kanunun 53/5. maddesinin uygulanması sırasında kullanmaktan yasaklanmasına karar verilen hak ve yetkilerin yer aldığı bent numarasının belirtilmemesi suretiyle infazda tereddüt oluşturacak biçimde uygulama yapılması,
Anayasa Mahkemesinin 08/10/2015 tarihli ve 2014/140 Esas, 2015/85 sayılı TCK’nın 53. maddesinde yer alan bazı ibarelerin iptaline ilişkin Kararının değerlendirilmesi lüzumu,
Kanuna aykırı, sanık müdafi ve katılan Hazine vekili ile O yer C.Savcısının temyiz itirazları bu itibarla yerinde görüldüğünden 5320 sayılı Kanunun 8/1. maddesi de gözetilerek CMUK’nın 321. maddesi uyarınca hükmün BOZULMASINA, 08/01/2018 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.