YARGITAY KARARI
DAİRE : 5. Ceza Dairesi
ESAS NO : 2015/10080
KARAR NO : 2019/5139
KARAR TARİHİ : 09.05.2019
MAHKEMESİ :Sulh Ceza Mahkemesi
SUÇ : İcrai davranışla görevi kötüye kullanma
HÜKÜM : Mahkumiyet (sanık … hakkında bir kez, diğer sanık hakkında iki kez)
Mahalli mahkemece verilen hükümler temyiz edilmekle dosya incelenerek, gereği düşünüldü:
Yapılan yargılamaya, toplanıp karar yerinde gösterilen delillere, mahkemenin soruşturma sonuçlarına uygun olarak oluşan kanaat ve takdirine, incelenen dosya içeriğine göre yerinde görülmeyen sair temyiz itirazlarının reddine,
Ancak;
5271 sayılı CMK’nın 231/5. maddesinde düzenlenen hükmün açıklanmasının geri bırakılması kararının verilebilmesi için, aynı maddenin 6. fıkrasında zararın ödenmesi koşulu öngörülmüş ise de bu koşulun aranabilmesi için suçun niteliği veya işleniş biçimine ve doğurduğu sonuçlarına göre ortada giderilmesi gereken maddi bir zararın bulunmasının zorunlu olduğu, Ceza Genel Kurulunun Dairemizce de benimsenen 03/02/2009 tarihli ve 2008/11-250 Esas, 2009/13 sayılı Kararında da açıklandığı üzere, CMK’nın 231/6-c maddesinde düzenlenen “giderilmesi gereken zarar” kavramının, somut, belirlenebilir maddi zarar olduğu, manevi zararların bu kapsamda bulunmadığı hususları nazara alındığında; suç tarihinde …Belediyesinde Fen İşleri Müdürü olarak görev yapan sanık … ile inşaat teknikeri olarak görev yapan sanık …’in 25/01/2011 tarihli yaklaşık maliyeti 38.000 TL olan beton parke taşı alımı ile 17/11/2011 tarihli yaklaşık maliyeti 41.835,75 TL olan PVC doğrama, fotoselli kapı yapımı ve çatı yapılması işinin açık ihale usulü ile yapılması gerekirken doğrudan temin yoluyla alım yapmak suretiyle rekabetin ve katılımın engellendiği oluşa uygun olarak kabul edilen somut olayda, 29/03/2013 havale tarihli ek bilirkişi raporunda zarara ilişkin açıklamaların yasal ve yeterli olmadığı, bu nedenle hükme esas alınamayacağı, limitleri itibarıyla açık ihaleye tabi olan işi doğrudan temin suretiyle gerçekleştiren sanıkların ihale yapılması
halinde katılacak kişilerin mağduriyetlerine sebebiyet verip, kendisinden alım yapılan kişiye yarar sağladıkları, bu suretle objektif cezalandırma koşulunun gerçekleştiği gözetilerek; hükmün açıklanmasının geri bırakılmasına muvafakat ettiği takdirde sanıkların kişilik özellikleri ve duruşmadaki tutum ve davranışları irdelenerek yeniden suç işleyip işlemeyecekleri hususunda ulaşılacak kanaate göre, hükmün açıklanmasının geri bırakılmasının gerekip gerekmediğine karar verilmesi gerekirken, meydana gelen zararın ne olduğu somut bir şekilde açıklanmadan zararın giderilmediği şeklindeki yasal ve yeterli olmayan gerekçe ile keza tutanaklara yansımış olumsuz bir halleri bulunmayan ve haklarında TCK’nın 62. maddesi gereğince takdiri indirim uygulanan, TCK’nın 51. maddesi uyarınca da hapis cezası ertelenen sanıklar hakkında takdiri indirim ve erteleme nedenleriyle çelişki oluşturacak şekilde hükmün açıklanmasının geri bırakılmasına yer olmadığına karar verilmesi,
Sanık … hakkında, sübutu kabul edilen eylemlerin aynı suç işleme kararının icrası kapsamında değişik tarihlerde işlenmesi nedeniyle TCK’nın 43/1. maddesi gereğince zincirleme suç hükümlerinin uygulanması gerektiği gözetilmeden ve suç kastının nasıl yenilendiği, fiillerin neden bağımsız suç olarak kabul edildiği denetime imkan verecek şekilde gerekçeleriyle karar yerinde gösterilip tartışılmadan, icrai davranışla görevi kötüye kullanma suçundan iki kez mahkumiyet hükmü kurulması,
Yüklenen suçu TCK’nın 53/1-a maddesindeki hak ve yetkileri kötüye kullanmak suretiyle işlediği kabul edilen sanıklar hakkında ayrıca aynı Kanunun 53/5. maddesi uyarınca hak yoksunluğuna karar verilmesi gerektiğinin gözetilmemesi,
Kanuna aykırı, sanık … müdafi ile diğer sanığın temyiz itirazları bu itibarla yerinde görülmüş olduğundan hükümlerin 5320 sayılı Yasanın 8/1. maddesi de gözetilerek CMUK’nın 321 ve 326/son maddeleri uyarınca BOZULMASINA, 09/05/2019 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.
M/B