Yargıtay Kararı 5. Ceza Dairesi 2014/9470 E. 2016/9921 K. 26.12.2016 T.

YARGITAY KARARI
DAİRE : 5. Ceza Dairesi
ESAS NO : 2014/9470
KARAR NO : 2016/9921
KARAR TARİHİ : 26.12.2016

MAHKEMESİ :Ağır Ceza Mahkemesi
SUÇ : Zimmet, kamu görevlisinin resmi belgede sahteciliği
HÜKÜM : Mahkumiyet

Mahalli mahkemece verilen hükümler temyiz edilmekle dosya incelendi;
Katılan kurumun duruşma isteme hak ve yetkisi bulunmadığı, sanıklar müdafilerinin ise süresinden sonra duruşma isteminde bulundukları anlaşıldığından duruşmalı inceleme istemlerinin 5320 sayılı Kanunun 8/1. maddesi gözetilerek CMUK’nın 318. maddesi uyarınca reddiyle, incelemenin duruşmasız olarak yapılmasına, CMK’nın 260/1. maddesine göre zimmet suçundan katılan sıfatını alabilecek surette suçtan zarar görmüş olan Hazinenin kanun yoluna başvurma hakkının bulunması ve hükmün 12/08/2014 havale tarihli dilekçe ile vekili tarafından temyiz edilmesi karşısında, 3628 sayılı Kanunun 18. maddesindeki “…… avukatının yazılı başvuruda bulunması halinde … Bakanlığı, başvuru tarihinde müdahil sıfatını kazanır.” düzenlemesinin verdiği yetkiye ve CMK’nın 237/2. maddesine dayanılarak Hazinenin sadece zimmet suçundan açılan kamu davasına katılan olarak kabulüne, başvurularının kapsamına göre incelemenin katılan kurum vekilinin sanıklar hakkında zimmet ve kamu görevlisinin resmi belgede sahteciliği suçlarından kurulan mahkumiyet hükümlerine, katılan … vekiliinin sanıklar hakkında zimmet suçundan kurulan mahkumiyet hükümlerine, sanıklar müdafiilerinin ise sanıklar hakkında kurulan mahkumiyet hükümlerine yönelik temyiz itirazlarıyla sınırlı olarak yapılmasına karar verildikten sonra gereği düşünüldü:
Sanık … hakkında zimmet ve resmi belgede sahtecilik suçundan verilen mahkumiyet hükümlerine yönelik temyiz itirazlarının incelenmesinde;
TCK’nın 53. maddesinin uygulanması ile ilgili olarak Anayasa Mahkemesi’nin 08/10/2015 tarih ve E.2014/140; K. 2015/85 sayılı kararının infaz aşamasında gözetilmesi mümkün bulunmuş, yapılan yargılamaya, toplanıp karar yerinde gösterilen delillere, mahkemenin soruşturma sonuçlarına uygun olarak oluşan kanaat ve takdirine, incelenen dosya içeriğine göre sair temyiz itirazları da yerinde görülmemiştir.
Ancak;
Suçları TCK’nın 53/1-a maddesindeki hak ve yetkiyi kötüye kullanmak suretiyle işlediği kabul edilen sanık … hakkında aynı Yasanın 53/5. maddesi uyarınca hak yoksunluğuna karar verilmesi gerektiğinin gözetilmemesi,
Kanuna aykırı, temyiz itirazları bu itibarla yerinde görülmüş olduğundan, hükümlerin 5320 sayılı Kanunun 8/1. maddesi gözetilerek CMUK’nın 321. maddesi uyarınca BOZULMASINA, ancak bu cihetin yeniden duruşma yapılmaksızın aynı Kanunun 322. maddesine göre düzeltilmesi mümkün bulunduğundan, mahkemenin ceza takdirine ilişkin uygulaması da gözetilerek (A) nolu hüküm fıkrasına, “5237 sayılı TCK’nın 53/1-a maddesindeki hak ve yetkiyi kötüye kullanmak suretiyle atılı zimmet suçunu işleyen sanık … hakkında aynı Yasanın 53/5. madde ve fıkrası gereğince cezanın infazından sonra başlamak üzere, 6 yıl 8 ay süreyle 53/1-a maddesinde gösterilen hak ve yetkileri kullanmakdan yasaklanmasına”, (B) nolu hüküm fıkrasına ise, “5237 sayılı TCK’nın 53/1-a maddesindeki hak ve yetkiyi kötüye kullanmak suretiyle atılı resmi belgede sahtecilik suçunu işleyen sanık … hakkında aynı Yasanın 53/5. madde ve fıkrası gereğince cezanın infazından sonra başlamak üzere, 2 yıl 9 ay 10 gün süreyle 53/1-a maddesinde gösterilen hak ve yetkileri kullanmaktan yasaklanmasına” ibarelerinin eklenmesi suretiyle, sair yönleri usul ve kanuna uygun olan hükümlerin DÜZELTİLEREK ONANMASINA,
Sanık … hakkında zimmet ve resmi belgede sahtecilik suçundan verilen mahkumiyet hükümlerine yönelik temyiz itirazlarının incelenmesinde ise;
Yapılan yargılamaya, toplanıp karar yerinde gösterilen delillere, mahkemenin soruşturma sonuçlarına uygun olarak oluşan kanaat ve takdirine, incelenen dosya içeriğine göre yerinde görülmeyen sair temyiz itirazlarının reddine,
Ancak;
… ilçesi Sakçagözü Belediyesi’nde belediye hizmetlerinde kullanılmak üzere … Tesktil Gıda Nakliyat Petrol Oto San. ve Tic. Şirketi ile … Petrol Kuyumculuk San. ve Tic. Ltd. Şirketinden sahte faturalarla toplam 90.840 litre motorin alımı yapılmış gibi gösterilip buna dair toplam 213.613,65 TL paraya ilişkin ödeme belgelerinin gerçekleştirme görevlisi olarak sanık … tarafından imzasız olarak düzenlenip harcama yetkilisi olarak sanık … tarafından imzalandığı, sahte fatura tutarlarını da kapsayan paraların belediyeye ait hesaptan yetki belgeleriyle farklı tarihlerde sanık … tarafından bankadan çekildiği, daha sonra adı geçen şirketlere belediyeden “tesellüm belgeleri” şeklindeki belgelerle elden ödeme yapılmış gibi gösterilerek söz konusu paraları sanık …’in zimmetine geçirdiği, diğer sanık …’nin de sahte ödeme evraklarının düzenlenmesi, bankadan paranın çekilmesi şeklindeki eylemlerle sanık …’in eylemine yardımda bulunarak icrasını kolaylaştırdığı anlaşılan olayda; suçlara iştirak eden sanık …’nin yardım eden olarak sorumlu tutulabileceği gözetilmeden yazılı şekilde fazla ceza tayini,
Anayasa Mahkemesi’nin 08/10/2015 tarih ve E.2014/140; K. 2015/85 sayılı kararının Resmi Gazetenin 24/11/2015 tarih ve 29542 sayısında yayımlanarak yürürlüğe girmiş olması nedeniyle TCK’nın 53. maddesiyle ilgili olarak yeniden değerlendirme yapılmasında zorunluluk bulunması,
Suçları TCK’nın 53/1-a maddesindeki hak ve yetkiyi kötüye kullanmak suretiyle işlediği kabul edilen sanık … hakkında aynı Yasanın 53/5. maddesi uyarınca hak yoksunluğuna karar verilmesi gerektiğinin gözetilmemesi,
Kanuna aykırı, temyiz itirazları bu itibarla yerinde görülmüş olduğundan, hükümlerin 5320 sayılı Kanunun 8/1. maddesi gözetilerek CMUK’nın 321. maddesi uyarınca BOZULMASINA, 26/12/2016 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.