Yargıtay Kararı 5. Ceza Dairesi 2014/8879 E. 2015/14972 K. 09.10.2015 T.

YARGITAY KARARI
DAİRE : 5. Ceza Dairesi
ESAS NO : 2014/8879
KARAR NO : 2015/14972
KARAR TARİHİ : 09.10.2015

Tebliğname No : 5 – 2013/183059
MAHKEMESİ : Hatay 2. Sulh Ceza Mahkemesi
TARİHİ : 19/03/2013
NUMARASI : 2012/75 Esas, 2013/268 Karar
SUÇ : İcrai davranışla görevi kötüye kullanma

Mahalli mahkemece verilen hükümler temyiz edilmekle dosya incelenerek, gereği düşünüldü:
Sanık M.. Y.. hakkında verilen mahkumiyet hükmünün temyiz incelemesinde;
Suçun 5237 sayılı Yasanın 53/1-a maddesindeki hak ve yetkinin kötüye kullanılması suretiyle işlendiğinin kabul edilmesi karşısında aynı Yasanın 53/5. maddesinin uygulanması gerektiğinin gözetilmemesi aleyhe temyiz bulunmadığından bozma sebebi sayılmamıştır.
Delillerle iddia ve savunma duruşma göz önünde tutularak tahlil ve takdir edilmiş, sübutu kabul olunan fiilin unsurlarına uygun şekilde tavsif ve tatbikatı yapılmış bulunduğundan yerinde görülmeyen sanık müdafiin temyiz itirazlarının reddiyle eleştirilen husus dışında usul ve kanuna uygun olan hükmün ONANMASINA,
Sanıklar A.. D.. ve M.. Y.. hakkında verilen mahkumiyet hükümlerinin temyiz incelemesinde ise;
Yapılan yargılamaya, toplanıp karar yerinde gösterilen delillere, mahkemenin soruşturma sonuçlarına uygun olarak oluşan kanaat ve takdirine, incelenen dosya içeriğine göre yerinde görülmeyen sair temyiz itirazlarının reddine,
Ancak;
İhale yapmaksızın taşımacılık yapılmasına izin verilmesine ilişkin Encümen karar tarihlerinin suçun işlendiği tarih olarak kabul edilmesi gerektiği nazara alındığında suç tarihlerinin A.. D.. için 19/02/2008, M.. Y.. için ise 15/12/2005 tarihleri olduğu, sanıkların adli sicil belgesinde bulunan kayıtların bu tarihlerden sonra kesinleştiği bu itibarla suç tarihleri itibariyle kasıtlı suçtan mahkumiyetleri bulunmadığı gözetilip, kişilik özellikleri ve duruşmadaki tutum ve davranışları irdelenerek yeniden suç işleyip işlemeyecekleri hususunda ulaşılacak kanaate göre, hükmün açıklanmasının geri bırakılıp bırakılmayacağının tartışılması gerekirken, CMK’nın 231/6. maddesindeki objektif ve subjektif koşullar değerlendirilmeksizin, “sanıkların sabıka kayıtlarında kasıtlı suçtan mahkumiyetlerinin bulunduğu buna istinaden yeniden suç işlemeyeceklerine dair kanaat oluşmadığı” şeklindeki yasal ve yeterli olmayan gerekçe ile yazılı şekilde karar verilmesi,
Sanık A.. D..’un adli sicil kaydında yer alan hükmün açıklanmasının geri bırakılmasına dair kararın suç tarihinden sonra kesinleştiği dolayısıyla denetim süresi başlamadan işlendiği nazara alınmadan, ilgili dosyanın yeniden ele alınmasının temini amacıyla mahkemesine ihbarda bulunulmasına karar verilmesi,
Suçun 5237 sayılı Yasanın 53/1-a maddesindeki hak ve yetkinin kötüye kullanılması suretiyle işlendiğinin kabul edilmesi karşısında aynı Yasanın 53/5. maddesinin uygulanması gerektiğinin gözetilmemesi,
Kanuna aykırı, sanıklar müdafiilerinin temyiz itirazları bu nedenle yerinde görülmüş olduğundan, hükümlerin 5320 sayılı Kanunun 8/1. maddesi de gözetilerek CMUK’nın 321 ve 326. maddeleri uyarınca BOZULMASINA, 09/10/2015 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.