YARGITAY KARARI
DAİRE : 5. Ceza Dairesi
ESAS NO : 2014/8404
KARAR NO : 2017/2523
KARAR TARİHİ : 06.06.2017
MAHKEMESİ :Ağır Ceza Mahkemesi
SUÇ : İcrai davranışla görevi kötüye kullanma
HÜKÜM : İhmali davranışla görevi kötüye kullanma suçundan mahkumiyet
Mahalli mahkemece verilen hüküm temyiz edilmekle dosya incelenerek, gereği düşünüldü:
… 7. İdare Mahkemesinin 2009/1040 esas sayılı dava dosyasında davanın reddine ilişkin temyiz aşamasını takip ederek yürütmenin durdurulması kararı almak için davacı şirketin vekilliğini üstlenen sanığın davayı takip etmediği, dosyayla ilgili hiçbir işlem yapmadığı ve vekalet ücretine mahsuben tahsil ettiği parayı da iade etmeyerek görevi kötüye kullanma suçunu işlediği iddia ve kabul edilmiş ise de; sanığın savunmalarında dosyaya vekalet sunduğunu, yürütmenin durdurulması talebinin reddi kararına karşı açıklama talebinde bulunduğunu, bu talebinin Danıştay tarafından reddedildiğini, aynı dosyada katılanın vekilliğini üstlenen diğer avukatların muvafakatlarının alınması gerektiğinden vekaletname sunumunun geciktiğini savunmuş olması karşısında; 30/06/2011 tarihinde vekil tayin edilen sanığın savunma dilekçesinin ekindeki belgelerden 06/07/2011 tarihinde yürütmenin durdurulması talebinin reddedildiği, 16/09/2011 tarihinde ise azledildiği nazara alınarak öncelikle söz konusu dava dosyasının denetime olanak verecek şekilde aslı veya onaylı örneğinin getirtilip sanığın savunmasında belirttiği hususlar irdelenerek ne şekilde görevinin gereklerine aykırı davranmak suretiyle üzerine atılı görevi ihmal suçunu işlediği karar yerinde tartışılması gerekirken eksik inceleme ve yetersiz gerekçeyle yazılı şekilde mahkumiyet kararı verilmesi,
Kabule göre de;
TCK’nın 53/1-e maddesindeki hak ve yetkileri kötüye kullanmak suretiyle atılı suçu işlediği kabul edilen sanık hakkında aynı Kanunun 53/5 maddesinin uygulanmaması,
Sanık hakkında hükmedilen kısa süreli hapis cezası adli para cezasına çevrilirken, sanığın sosyal ve ekonomik koşulları ile gelir seviyesi nazara alınarak ve asgari hadden uzaklaşmayı gerektirir bir halde bulunmayışı gerekçe gösterilmesine rağmen, günlüğü 50,00 TL belirlenmek suretiyle çelişkiye düşülmesi,
-2-
5237 ve 5275 sayılı Kanunlarda adli para cezaları için mükerrirlere özgü bir infaz rejmi öngörülmemesine rağmen, adli para cezasına hükmolunan sanık hakkında TCK’nın 58. maddesi gereğince mükerrirlere özgü infaz rejiminin ve cezanın infazından sonra denetimli serbestlik tedbirinin uygulanmasına karar verilmesi,
Kanuna aykırı, sanığın temyiz itirazları bu itibarla yerinde görüldüğünden hükmün 5320 sayılı Kanunun 8/1. maddesi gözetilerek CMUK’nın 321 ve 326/son maddeleri uyarınca BOZULMASINA, 06/06/2017 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.