Yargıtay Kararı 5. Ceza Dairesi 2014/4731 E. 2016/4862 K. 10.05.2016 T.

YARGITAY KARARI
DAİRE : 5. Ceza Dairesi
ESAS NO : 2014/4731
KARAR NO : 2016/4862
KARAR TARİHİ : 10.05.2016

MAHKEMESİ :Sulh Ceza Mahkemesi
SUÇ : İhmali davranışla görevi kötüye kullanma
HÜKÜM : Mahkumiyet

Mahalli mahkemece verilen hüküm temyiz edilmekle dosya incelenerek, gereği düşünüldü:
Ceza yargılaması sonucunda mahkumiyet kararı verilebilmesi için suç oluşturan fiilin sanık tarafından işlendiğinin hiç bir kuşkuya yer bırakmayacak, herkesi inandıracak biçimde kanıtlanması ve şüphenin masumiyet karinesinin gereği olarak sanık lehine değerlendirilmesi gerektiği (Anayasa m. 38/4, Avrupa İnsan Hakları Sözleşmesi m. 6/2, İnsan Hakları Evrensel Beyannamesi m. 11, Medeni ve Siyasi Haklar Sözleşmesi m. 14/2), sanığın aşamalarda değişmeyen savunmaları, bu savunmaları destekleyen tanık beyanları, 20/10/2009 tarihli görev ve sorumluluk konulu belge içeriği ve tüm dosya kapsamı birlikte değerlendirildiğinde, sanığın yüklenen ihmali davranışla görevi kötüye kullanma suçunu işlediğine dair kesin, inandırıcı ve yeterli delil bulunmadığı gibi, katılanın müracaat ettiği Mersin ilindeki kursun iptal edilmesi karşısında objektif cezalandırılma şartları olarak ön görülen kişi mağduriyeti, kişilere haksız menfaat sağlama veya kamu zararına neden olma şeklindeki şartlarının da gerçekleşmediği anlaşılmakla beraati yerine dosya kapsamına ve oluşa uygun düşmeyen gerekçelerle yazılı şekilde mahkumiyetine karar verilmesi,
Kabule göre de;
Suçu 5237 sayılı Yasanın 53/1-a maddesindeki hak ve yetkiyi kötüye kullanmak suretiyle işleyen sanık hakkında aynı Yasanın 53/5. maddesi uyarınca hak yoksunluğuna karar verilmesi gerektiğinin gözetilmemesi,
Anayasa Mahkemesi’nin 08/10/2015 tarih ve E. 2014/140; K. 2015/85 sayılı kararının Resmi Gazetenin 24/11/2015 tarih ve 29542 sayısında yayımlanarak yürürlüğe girmiş olması nedeniyle TCK’nın 53. maddesiyle ilgili olarak yeniden değerlendirme yapılmasında zorunluluk bulunması,
Bozmayı gerektirmiş, sanığın temyiz itirazları bu itibarla yerinde görüldüğünden, hükmün 5320 sayılı Yasanın 8/1. maddesi gözetilerek CMUK’nın 321 ve 326/son maddeleri uyarınca BOZULMASINA, 10/05/2016 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.