Yargıtay Kararı 5. Ceza Dairesi 2014/2248 E. 2016/3903 K. 13.04.2016 T.

YARGITAY KARARI
DAİRE : 5. Ceza Dairesi
ESAS NO : 2014/2248
KARAR NO : 2016/3903
KARAR TARİHİ : 13.04.2016

MAHKEMESİ :Sulh Ceza Mahkemesi
SUÇ : İcrai davranışla görevi kötüye kullanma
HÜKÜM : Mahkumiyet

Mahalli mahkemece verilen hüküm temyiz edilmekle dosya incelenerek, gereği düşünüldü:
Posta dağıtıcısı olup Tebligat Kanunu’nun 31/2. maddesi hükmüne göre mernis adresine çıkartılan tebligatlarda araştırma yükümlülüğü bulunmayan sanığın Adana 8. İcra Müdürlüğünce 2011/5757 Esas sayılı dosya borçlusu olan katılan … hakkında ödeme emrinin tebliği için mernis adresine çıkarılan tebligatı, …’nun beyanıyla ”tanınmadığından” bahisle kapıya 2 nolu haber kağıdını yapıştırıp tebliğ evrakını mahalle muhtarına teslim etmek şeklindeki eyleminde görev gereklerine herhangi bir aykırılık bulunmadığı gözetilmeden unsurları itibariyle oluşmayan suçtan beraati yerine dosya kapsamına uygun düşmeyen gerekçeler ve yanılgılı değerlendirme sonucu yazılı şekilde mahkumiyetine karar verilmesi,
Kabule göre de;
Suç tarihi itibariyle sabıkasız olan sanığın duruşma tutanaklarına yansımış olumsuz bir hali bulunmadığı gibi eylemi nedeniyle somut zarar oluşmadığı da nazara alınarak; kişilik özellikleri ve duruşmadaki tutum ve davranışları irdelenerek yargılama sürecinde gösterdiği pişmanlık nedeniyle yeniden suç işleyip işlemeyeceği hususunda ulaşılacak kanaate göre, hükmün açıklanmasının geri bırakılmasının gerekip gerekmediğine karar verilmesi gerekirken, CMK’nın 231/6. maddesindeki objektif ve subjektif koşullar değerlendirilmeksizin, hangi somut veri ve olgulara dayanıldığı da gösterilmeden “… kanaat oluşmadığından…” şeklindeki soyut ve yetersiz gerekçelerle hükmün açıklanmasının geri bırakılması hükümlerinin uygulanmasına yer olmadığına karar verilmesi,
Yüklenen suçu TCK’nın 53/1-a maddesindeki hak ve yetkiyi kötüye kullanmak suretiyle işleyen ve adli para cezası ile cezalandırılmasına karar verilen sanık hakkında, 53/5. maddesi gereğince hükümde belirtilen gün sayısının yarısından bir katına kadar bu hak ve yetkinin kullanılmasının yasaklanmasına karar verilmesi gerektiğinin gözetilmemesi,
Kanuna aykırı, sanık müdafiin temyiz itirazları bu itibarla yerinde görülmüş olduğundan esası incelenmeyen hükmün 5320 sayılı Yasanın 8/1. maddesi de gözetilerek CMUK’nın 321 ve 326/son maddeleri uyarınca BOZULMASINA, 13/04/2016 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.