Yargıtay Kararı 5. Ceza Dairesi 2014/1409 E. 2015/15461 K. 22.10.2015 T.

YARGITAY KARARI
DAİRE : 5. Ceza Dairesi
ESAS NO : 2014/1409
KARAR NO : 2015/15461
KARAR TARİHİ : 22.10.2015

Tebliğname No : 15 – 2012/224881
MAHKEMESİ : Adana 13. Asliye Ceza Mahkemesi
TARİHİ : 16/02/2012
NUMARASI : 2007/1007 Esas, 2012/124 Karar
SUÇ : Tefecilik ve bedelsiz senedi kullanma

Mahalli mahkemece verilen hükümler temyiz edilmekle dosya incelendi;
Sanıktan faiz karşılığı borç aldığı iddia edilen müşteki S.. E..’ın tefecilik suçunun mağduru olması ve hükmün 08/05/2012 havale tarihli dilekçe ile vekili tarafından temyiz edilmesi karşısında, mahkemece verilen ve usul ve yasaya uygun bulunmayan katılma isteminin reddine ilişkin kararın 5271 sayılı CMK’nın 237/2 ve 260/1. maddeleri gereğince kaldırılmasına, katılma talebinin kabulüne karar verildikten sonra gereği düşünüldü:
Sanıklara yüklenen tefecilik suçunun 2279 sayılı kanunda öngörülen cezasının üst sınırı itibariyle 765 sayılı TCK’nın 102/4 ve 104/2. maddelerine göre 7 yıl 6 aylık asli ve ilave zamanaşımı sürelerine tabi olduğu, Adana 4. Noterliğince düzenlenen borç senedine göre 07.03.2005 olan suç tarihi ile inceleme günü arasında bu sürenin gerçekleştiği anlaşılmakla katılan vekilinin temyiz itirazları bu itibarla yerinde görülmüş olduğundan, hükümlerin bu nedenle 5320 sayılı Kanunun 8/1. maddesi de gözetilerek CMUK’nın 321. maddesi uyarınca BOZULMASINA, ancak bu husus yeniden yargılamayı gerektirmediğinden aynı Yasanın 322/1 ve 5271 sayılı CMK’nın 223/8. maddeleri uyarınca sanıklar hakkında açılan kamu davalarının ayrı ayrı zamanaşımı nedeniyle DÜŞMESİNE,
Bedelsiz senedi kullanma suçundan kurulan mahkumiyet hükümlerine yönelik temyiz itirazlarına gelince;
Soruşturulması ve kovuşturulması şikayete bağlı olan bedelsiz senedi kullanma suçunun, CMK’nın 253 ve 254. maddeleri uyarınca uzlaşmaya tabi olması karşısında, anılan maddelerde öngörüldüğü biçimde yöntemine uygun olarak uzlaşma önerisinde bulunulması ve sonucuna göre sanıkların hukuki durumunun belirlenmesi gerektiğinin gözetilmemesi,
Kanuna aykırı, sanıkların temyiz itirazları bu itibarla yerinde görülmüş olduğundan, sair yönleri incelenmeyen hükümlerin 5320 sayılı Kanunun 8/1. maddesi de gözetilerek CMUK’nın 321 ve 326/son maddeleri uyarınca BOZULMASINA, 22/10/2015 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.