Yargıtay Kararı 5. Ceza Dairesi 2014/12402 E. 2018/9663 K. 13.12.2018 T.

YARGITAY KARARI
DAİRE : 5. Ceza Dairesi
ESAS NO : 2014/12402
KARAR NO : 2018/9663
KARAR TARİHİ : 13.12.2018

MAHKEMESİ :Ağır Ceza Mahkemesi
SUÇ : Zimmet
HÜKÜM : Sanık …’in basit zimmet, diğer sanıkların görevi kötüye kullanma suçlarından mahkumiyetlerine

Mahalli mahkemece verilen hükümler temyiz edilmekle dosya incelenerek, gereği düşünüldü:
Suçtan zarar gören … Bakanlığına 16/10/2014 tarihinde tebliğ edilen hükmün vekili tarafından 04/11/2014, sanık … müdafin ise 25/02/2013 tarihinde tebliğ edilen hükmü 12/03/2013 günlü bir haftalık yasal temyiz süresinden sonra verdikleri dilekçeler ile temyiz ettikleri anlaşılmakla, temyiz istemlerinin 5320 sayılı Kanunun 8/1. maddesi de gözetilerek CMUK’nın 317. maddesi uyarınca ayrı ayrı REDDİNE, incelemenin …, …, … ve … müdafilerin adı geçen sanıklar hakkında verilen mahkumiyet hükümlerine, katılan vekilinin ise vekalet ücretine yönelik temyiz itirazlarıyla sınırlı olarak yapılmasına karar verildikten sonra gereği düşünüldü:
Katılan vekilinin temyiz talebinin vekalet ücretine yönelik olduğu gözetilerek buna hasren yapılan incelemede;
Sanık … hakkında zimmet suçundan verilen mahkumiyet hükmünün temyiz incelemesinde;
Sanık hakkında mahkumiyet hükmü kurulmasına rağmen kamu davasında kendisini vekille temsil ettiren katılan lehine hüküm tarihinde yürürlükte bulunan Avukatlık Asgari Ücret Tarifesi gereğince maktu vekalet ücretine hükmedilmemesi,
Kanuna aykırı, katılan vekilinin temyiz itirazları bu itibarla yerinde görüldüğünden, 5320 sayılı Kanunun 8/1. maddesi de gözetilerek CMUK’nın 321. maddesi uyarınca hükmün BOZULMASINA, ancak bu cihetin yeniden duruşma yapılmaksızın aynı Kanunun 322. maddesinin verdiği yetki uyarınca düzeltilmesi mümkün bulunduğundan, hüküm fıkrasına “Katılan … kendisini vekil ile temsil ettirdiğinden karar tarihinde yürürlükte bulunan Avukatlık Asgari Ücret Tarifesine göre takdir edilen 2.400,00 TL maktu vekalet ücretinin sanık …’ten alınarak katılana verilmesine,” ibaresi ilave edilmek suretiyle sair yönleri usul ve kanuna uygun olan hükmün DÜZELTİLEREK ONANMASINA,
Sanıklar …, ve … hakkında görevi kötüye kullanma suçundan verilen mahkumiyet hükümlerine yönelik temyiz itirazlarının incelenmesinde ise;
Yönetim kurulu üyesi olan sanıkların TCK’nın 251/2. maddesinde yer aldığı şekilde denetim yükümlülüklerinin bulunmadığı nazara alındığında, kooperatifin tüm parasal faaliyetlerini kooperatif müdürü olarak yürüten …’in işlemlerini ne şekilde gerçekleştirdiği hususunda gerekli özeni göstermeyip herhangi bir kontrolde bulunmama şeklinde nitelenen eylemlerinin sübutu halinde aynı Kanunun 257/2. maddesinde düzenlenen ihmali davranışla görevi kötüye kullanma suçunu oluşturacağı gözetildiğinde, sanıklar … ve …nin işlemlerin vekalete dayalı olarak … tarafından yürütüldüğünü beyan etmeleri nedeniyle öncelikle kooperatif adına işlem yapmaya ana sözleşme uyarınca kim ya da kimlerin yetkili olduğunun, …’a kimler tarafından vekalet verilerek kooperatif adına işlem yapmaya yetkili kılındığının belirlenmesi, arsa sahiplerine 56.500 TL’lik ödeme gösterilmek suretiyle gerçekleştirilen mal edinme eylemlerinin tarihlerinin belli olduğu ancak verilen sipariş avansları hesabında kaydedilen 11.464,46 TL’nin ve kooperatifin 31.342,91 TL’lik avansının zimmete geçirilme tarihlerinde açıklık bulunmadığı, sanık … ile haklarındaki hükümleri temyiz etmeyen … ve …’in görev sürelerinin 25/08/2008 sonrası olması karşısında, 11.464,46 TL ile 31.342,91 TL’nin mal edinildiği tarihlerin bilirkişiden ek rapor alınarak açıklığa kavuşturulması sonrasında savunmaları üzerinde de durularak sanıkların hukuki durumlarının takdir ve tayini gerektiği gözetilmeden eksik inceleme ile suç niteliğinde yanılgıya düşülerek yazılı şekilde 5237 sayılı TCK’nın 257/1. maddesi uyarınca mahkumiyetlerine karar verilerek sanıklar hakkında fazla ceza tayini,
Kabule göre de;
İddianamede TCK’nın 247/1. maddesinin uygulanması talep edildiği halde, sanıklardan … hakkında ek savunma hakkı verilmeden anılan Yasanın 257/1. maddesinin tatbik edilmesi suretiyle CMK’nın 226. maddesine aykırı davranılması,
Mahkum olduğu cezası TCK’nın 51. maddesine göre ertelenen sanıklar hakkında, Yargıtay Ceza Genel Kurulunun 06/04/2010 gün ve 2010/4-71-76 sayılı Kararında da açıklandığı üzere; ertelemenin yasal sonucu olan ve zorunlu olarak hükmedilmesi gereken, bu nedenle de kazanılmış hakka konu olmayan denetim süresinin alt sınırının 1 yıldan az olamayacağı gözetilmeksizin 10 ay olarak belirlenmesi suretiyle aynı Kanunun 51/3. maddesine aykırı davranılması,
Sanıkların suçu TCK’nın 53/1-d maddesindeki hak ve yetkileri kötüye kullanmak suretiyle işledikleri kabul edilmesine rağmen haklarında aynı Yasanın 53/5. maddesi uyarınca hak yoksunluğuna karar verilmesi gerektiğinin gözetilmemesi,
Sanıklar hakkında mahkumiyet hükmü kurulmuş olması karşısında, kamu davasında kendisini vekille temsil ettiren katılan … lehine Avukatlık Asgari Ücret Tarifesi gereğince vekalet ücretine hükmedilmemesi,
Kanuna aykırı, katılan vekili ile sanıklar …, ve … müdafilerin temyiz itirazları bu itibarla yerinde görüldüğünden, hükümlerin 5320 sayılı Yasanın 8/1. maddesi de gözetilerek hakkındaki mahkumiyet hükmü düzeltilerek onanan sanık …’dan tahsiline karar verilen vekalet ücretinin miktarı da nazara alınmak suretiyle CMUK’nın 321 ve 326/son maddeleri uyarınca BOZULMASINA, bozma kararının mahiyetine göre kararın CMUK’nın 325. maddesi gereğince hükümleri temyiz etmeyen sanıklar … ve …’ye TEŞMİLİNE, 13/12/2018 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.