YARGITAY KARARI
DAİRE : 5. Ceza Dairesi
ESAS NO : 2013/9489
KARAR NO : 2015/12241
KARAR TARİHİ : 09.06.2015
Tebliğname No : 12 – 2012/41532
MAHKEMESİ : Ankara (Kapatılan) Batı (Sincan) 3. Sulh Ceza Mahkemesi
TARİHİ : 18/10/2011
NUMARASI : 2010/529 Esas, 2011/1029 Karar
SUÇ : Taksirle bir kişinin yaralanmasına neden olma, kamu görevinin usulsüz üstlenilmesi
Mahalli mahkemece verilen hükümler temyiz edilmekle dosya incelenerek, gereği düşünüldü:
Sanık hakkında kamu görevinin usulsüz üstlenilmesi suçundan kurulan beraat hükmüne yönelik temyiz itirazlarının incelenmesinde;
Sanığın leh ve aleyhindeki toplanan tüm kanıtları inceleyip, irdeleyen ve iddianın reddine ilişkin sebepleri karar yerinde ayrı ayrı gösteren, savunmayı tercih nedenlerini açıklayan, aleyhteki kanıtları hükümlülük için yeterli görmeyen mahkemenin beliren takdir ve kanaati karşısında tebliğnamedeki bozma isteyen düşünceye iştirak edilmediği gibi katılan vekilinin temyiz itirazları da yerinde görülmediğinden reddiyle usul ve kanuna uygun olan hükmün ONANMASINA,
Sanık hakkında taksirle bir kişinin yaralanmasına neden olma suçundan kurulan beraat hükmüne yönelik temyiz itirazlarının incelenmesinde ise;
Olay tarihinde hamile olması nedeniyle rahatsızlanan katılanın, Sincan Devlet Hastanesine bağlı Kadın Doğum servisine müracaat ettiğinde hastane güvenlik görevlisi tanık H.. E.. tarafından doğum servisine götürülerek hastanenin temizlik görevlisi olan sanığa teslim edildiği, ancak sanığın katılanı tetkik için sabah saat 08.30’da gelmesini söyleyerek evine gönderdiği, bunun üzerine tekrar hastane girişine gelen katılanın durumunu iyi görmeyen tanık H.. E..’ın telefonla sanığı arayarak ne olduğunu sorduğu, sanığın da hastaya şimdi gidip sabah tekrar gelmesi gerektiğini söyleyip gönderdiğini söylediği, bunun üzerine katılanın hastaneden ayrılıp, sabah saat 08.30’da tekrar hastaneye geldiğinde ise kendisini muayene eden doktorun bebeğinin düştüğünü söylediği iddia edilen olayda; olay tarihindeki nöbetçi doktor F.. S.. hakkında hükümle birlikte suç duyurusunda bulunulduğu nazara alındığında, bu
soruşturma evrakının akıbetinin araştırılması, kamu davası açılmış olması halinde mümkünse birleştirilmesi, bunun mümkün olmaması durumunda ise onaylı örneklerinin alınmasından, sanığın eylemi ile katılanın çocuğunu düşürmesi eylemi arasında illiyet bağı bulunup bulunmadığı, sanığa olay nedeniyle bir kusur atfedilip atfedilemeyeceği hususlarında Adli Tıp Kurumundan rapor aldırılmasından sonra, hukuki durumunun tayin ve takdiri gerektiği gözetilmeden, eksik inceleme ve yetersiz gerekçeyle yazılı şekilde beraat hükmü kurulması,
Kanuna aykırı, katılan vekilinin temyiz itirazları bu itibarla yerinde görüldüğünden hükmün 5320 sayılı Kanunun 8/1. maddesi gözetilerek CMUK’nın 321. maddesi uyarınca BOZULMASINA, 09/06/2015 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.