YARGITAY KARARI
DAİRE : 5. Ceza Dairesi
ESAS NO : 2013/8618
KARAR NO : 2015/12611
KARAR TARİHİ : 16.06.2015
Tebliğname No : 5 – 2013/115580
MAHKEMESİ : Silifke Ağır Ceza Mahkemesi
TARİHİ : 25/04/2012
NUMARASI : 2011/224 Esas, 2012/164 Karar
SUÇ : İhaleye fesat karıştırma, mala zarar verme
İlk derece mahkemesince verilen hükümler temyiz edilmekle dosya incelenerek, gereği düşünüldü:
Hükümden sonra 30/04/2013 tarihinde yürürlüğe giren 6459 sayılı Kanunun 12. maddesi ile 5237 sayılı TCK’nın 235. maddesinde düzenlenen ihaleye fesat karıştırma suçu için aynı maddenin 1. fıkrasında öngörülen hapis cezasının alt ve üst sınırlarının değiştirilmiş ve bu suç sonucunda ilgili kamu kurumu veya kuruluşu açısından bir zarar meydana gelmesi durumunda cezanın yarı oranında artırılmasını öngören 3. fıkrası;
“İhaleye fesat karıştırma suçunun:
a) Cebir ve tehdit kullanmak suretiyle işlenmesi halinde temel cezanın alt sınırı beş yıldan az olamaz. Ancak, kasten yaralama veya tehdit suçunun daha ağır cezayı gerektiren nitelikli hallerinin gerçekleşmesi durumunda, ayrıca bu suçlar dolayısıyla cezaya hükmolunur.
b) İşlenmesi sonucunda ilgili kamu kurumu veya kuruluşu açısından bir zarar meydana gelmemiş ise, bu fıkranın (a) bendinde belirtilen haller hariç olmak üzere, fail hakkında bir yıldan üç yıla kadar hapis cezasına hükmolunur.” şeklinde yeniden düzenlenmiş ise de; tehdit kullanılarak ihaleye fesat karıştırma eylemleri yönünden kamu zararı bulunup bulunmadığının bir öneminin olmaması, bu eyleme yönelik cezanın üst sınırı 7 yıla indirilmekle birlikte alt sınırının yine 5 yıl olarak kalması ve somut olayda, sanıklar hakkındaki temel cezaların alt sınırdan belirlenmiş olması karşısında; 6459 sayılı Kanun hükümlerinin sanıklar lehine sonuç doğurmadığı anlaşılmakla,
Sanık B.. Y.. hakkında ihaleye fesat karıştırma suçundan kurulan hükme yönelik temyiz itirazlarının, bu sanığın adli sicil kaydındaki ilamların, suç işleme hususundaki eğiliminde olumsuz olarak değerlendirilmiş olması da gözetilerek incelenmesinde;
Delillerle iddia ve savunma, duruşma göz önünde tutularak tahlil ve takdir edilmiş, sübutu kabul olunan fiilin unsurlarına uygun şekilde tavsif ve tatbikatı yapılmış bulunduğundan yerinde görülmeyen temyiz itirazlarının reddiyle usul ve kanuna uygun hükmün ONANMASINA,
Sanık R.. A.. hakkında ihaleye fesat karıştırma ve her iki sanık hakkında mala zarar verme suçlarından kurulan hükme yönelik temyiz itirazlarının incelenmesinde ise;
Yapılan yargılamaya, toplanıp karar yerinde gösterilen delillere, mahkemenin soruşturma sonuçlarına uygun olarak oluşan kanaat ve takdirine, incelenen dosya içeriğine göre, sanık R.. A..’ın ihaleye fesat karıştırma suçundan mahkumiyeti yönünden yerinde görülmeyen sair temyiz itirazlarının reddine,
Ancak;
Toplanan delillerin, sanıkların atılı mala zarar verme suçunu işlediklerinin kabulünü ve bu suçtan cezalandırılmalarını gerektiren yeterlilikte olmadığı, sanıklar lehine oluşan şüphe halinin aşılamadığı gözetilmeksizin, yetersiz gerekçeyle bu suçtan mahkumiyetlerine karar verilmesi,
Sanık R.. A..’ın mala zarar verme suçunu da işlemiş olmasına dayanılarak suç işleme hususundaki eğilimi olumsuz şekilde değerlendirilip hakkında TCK’nın 51 ve CMK’nın 231/5. maddelerinin uygulanmasına yer olmadığına karar verilmiş ise de, mala zarar verme suçundan kurulan hükmün bozulmuş olması karşısında, daha önce işlediği kasıtlı bir suç bulunmayan sanık R.. A..’ın kişilik özellikleri ve duruşmadaki tutum ve davranışları irdelenerek yeniden suç işleyip işlemeyeceği hususunda ulaşılacak kanaate göre, hükmün açıklanmasının geri bırakılmasının veya cezanın ertelenmesinin gerekip gerekmediği hususunda yeniden değerlendirme yapılmasında zorunluluk bulunması,
Kabule göre de;
Kendisini vekil ile temsil ettiren katılan lehine hükmolunan vekalet ücretinin, infazda tereddüt oluşturacak şekilde, isim belirtilmeksizin “sanıktan alınmasına” karar verilmesi,
Kanuna aykırı, sanık R.. A.. müdafii ve sanık B.. Y..’in temyiz itirazları bu itibarla yerinde görüldüğünden hükümlerin 5320 sayılı Kanunun 8/1. maddesi gözetilerek CMUK’nın 321. maddesi uyarınca BOZULMASINA, 16/06/2015 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.