Yargıtay Kararı 5. Ceza Dairesi 2013/7846 E. 2015/11161 K. 04.05.2015 T.

YARGITAY KARARI
DAİRE : 5. Ceza Dairesi
ESAS NO : 2013/7846
KARAR NO : 2015/11161
KARAR TARİHİ : 04.05.2015

Tebliğname No : 4 – 2011/161578
MAHKEMESİ : Sakarya 2. Ağır Ceza Mahkemesi
TARİHİ : 04/10/2010
NUMARASI : 2010/111 Esas, 2010/260 Karar
SUÇ : İhmali davranışla görevi kötüye kullanma

Mahalli mahkemece verilen hüküm temyiz edilmekle dosya incelenerek, gereği düşünüldü:
Yapılan yargılamaya, toplanıp karar yerinde gösterilen delillere, mahkemenin soruşturma sonuçlarına uygun olarak oluşan kanaat ve takdirine, incelenen dosya içeriğine göre yerinde görülmeyen sair temyiz itirazlarının reddine,
Ancak;
Sakarya Barosuna bağlı olarak görev yapan sanık avukatın 10/08/2007 tarihinde katılanın vekilliğini üstlenerek Sakarya Merkez Belediye ve Sakarya Büyükşehir Belediye Başkanlıkları aleyhine davalar açtığı ve 1136 sayılı Avukatlık Kanununun 34. maddesi uyarınca avukatların yüklendikleri görevleri bu görevin kutsallığına yakışır bir şekilde özen, doğruluk ve onur içinde yerine getirmek ve avukatlık mesleğinin gerektirdiği saygı ve güvene uygun biçimde davranmakla yükümlü kılındıkları halde sanığın dava dilekçelerini 2577 sayılı İdari Yargılama Usul Kanununun 3. maddesine aykırı olarak düzenlemesi neticesinde davaların reddine dair karar verilmesi ve katılanın mağduriyetine neden olması şeklindeki eylemlerinin zincirleme şekilde icrai davranışla görevi kötüye kullanma suçunu oluşturduğu halde yanılgılı değerlendirme ile zincirleme biçimde ihmali davranışla görevi kötüye kullanma suçundan mahkumiyetine karar verilmesi,
Hükümden sonra 19/12/2010 tarihinde yürürlüğe giren 6086 sayılı Kanunun 1. maddesi ile TCK’nın 257/1-2. madde-fıkralarında yer alan “kazanç” sözcüğünün “menfaat” olarak değiştirilmesi, bu fıkralarda öngörülen cezaların alt ve üst sınırlarının indirilmesi ve aynı maddenin 3. fıkrasındaki suç için yeni bir ceza ihdas olunması karşısında, TCK’nın 7/2. madde-fıkrasındaki “suçun işlendiği zaman yürürlükte bulunan kanun ile sonradan yürürlüğe giren kanunların hükümleri farklı ise failin lehine olan kanun uygulanır ve infaz olunur” hükmü gözetilerek, sanığın hukuki durumunun yeniden değerlendirilmesi zorunluluğu,
Suçun 5237 sayılı Yasanın 53/1-e maddesindeki yetkinin kötüye kullanılması suretiyle işlendiği kabul edilmesine rağmen sanık hakkında aynı Yasanın 53/5. maddesinin uygulanmaması,
Kanuna aykırı, sanık ve katılanın temyiz itirazları bu itibarla yerinde görüldüğünden hükmün 5320 sayılı Yasanın 8/1. maddesi de gözetilmek suretiyle CMUK’nın 321. maddesi gereğince BOZULMASINA, 04/05/2014 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.