Yargıtay Kararı 5. Ceza Dairesi 2013/7377 E. 2015/11320 K. 06.05.2015 T.

YARGITAY KARARI
DAİRE : 5. Ceza Dairesi
ESAS NO : 2013/7377
KARAR NO : 2015/11320
KARAR TARİHİ : 06.05.2015

Tebliğname No : 4 – 2011/156245
MAHKEMESİ : Kartal 7. (İstanbul Anadolu 34.) Asliye Ceza Mahkemesi
TARİHİ : 03/05/2010
NUMARASI : 2009/1126 Esas, 2010/650 Karar
SUÇ : Görevi kötüye kullanma

Mahalli mahkemece verilen hükümler temyiz edilmekle dosya incelenerek, gereği düşünüldü:
Tapu Sicil Müdürü ve V.H.K.İ. olan sanıkların, katılan adına düzenlenmiş sahte nüfus cüzdanı kullanılarak Bakırköy 33. Noterliğinde düzenlenen vekaletnameye dayanarak katılana ait tapuda kayıtlı taşınmazın 05/07/2007 tarihli resmi satış senedi ile Cem Kıray isimli şahsa, bu şahıstan da 23/07/2007 tarihli resmi senet ile .. İnşaat San. ve Paz. Ltd. Şti.’ne satılması işlemlerini gerçekleştirdikleri, bahse konu taşınmazın anne ve babası tarafından velayeten edinilmesi nedeniyle o tarihte yaşı küçük olan katılana ait fotoğraf ve imzanın tapu senedinde bulunmadığı, bu nedenle sanıkların tapu kaydındaki hak sahibine ilişkin bilgiler ile tapu devrine esas olarak sunulan belgeler arasında karşılaştırma olanağına sahip olmadıklarından, sunulan vekaletname ve diğer belgelere itibar ederek devir işlemini gerçekleştirdikleri kabul edilerek beraatlerine karar verilmiş ise de; Tapu Sicil Tüzüğü ve Tapu Kadastro Genel Müdürlüğünün 1431 sayılı Sahteciliğin Önlenmesine İlişkin Genelgesinin konuya ilişkin hükümlerine göre, sanıkların taşınmaza ilişkin tapu senedinin 1967 tarihine ait olduğunu ve aradan geçen süreyi nazara alıp, katılanın daha önce atılmış imzasını araştırıp talepte bulunanın imzası ile karşılaştırmaları, tapu senedinde katılanın soy ismi “..” iken nüfus kaydında “..” olarak değiştirilmiş olması nedeniyle bu çelişki üzerinde durarak, bu hususlarda tanık dinledikten sonra işlem yapmaları gerekirken, bu incelemeyi yapmayarak taşınmazın yolsuz olarak devrini gerçekleştirmek suretiyle katılanın mağduriyetine neden olmaları ve taşınmazı devralan ilgililere de haksız menfaat sağlamaları şeklinde sübut bulan eylemlerinin, TCK’nın 257/1. maddesinde düzenlenen görevi kötüye kullanma suçunu oluşturacağı gözetilmeden, yanılgılı değerlendirme ve yetersiz gerekçeyle yazılı şekilde beraatlarına karar verilmesi,
Kanuna aykırı, katılan vekilinin temyiz itirazları bu nedenle yerinde görülmüş olduğundan hükümlerin 5320 sayılı Kanunun 8/1. maddesi de gözetilerek CMUK’nın 321. maddesi uyarınca BOZULMASINA, 06/05/2015 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.