YARGITAY KARARI
DAİRE : 5. Ceza Dairesi
ESAS NO : 2013/15515
KARAR NO : 2015/17839
KARAR TARİHİ : 28.12.2015
Tebliğname No : 4 – 2012/47873
İNCELENEN KARARIN;
MAHKEMESİ : Adana 6. Sulh Ceza Mahkemesi
TARİHİ : 22/12/2011
NUMARASI : 2011/1582 Esas, 2011/2905 Karar
SUÇ : Görevi kötüye kullanma
Mahalli mahkemece verilen hüküm temyiz edilmekle dosya incelenerek, gereği düşünüldü:
Ö.Y.O. Motorlu Taşıt Sürücüleri Kursu Müdürü olarak görev yapan sanığın, adı geçen sürücü kursunun 2010 yılının kasım ayından beri kullanıma uygun direksiyon eğitim alanı bulunmamasına ve direksiyon eğitim araçlarını da görmemesine rağmen eğitimin yapılış şekli ve sürelerine ilişkin bildirimde bulunarak görev gereklerine aykırı davrandığı iddia ve kabul edilmiş ise de; sanığın 11/11/2010 ile 28/03/2011 tarihleri arasında kısa süreli görev yapması, kursun kurucu temsilcisi H.K. tarafından imzalanan direksiyon eğitim alanı olarak kullanılacak olan taşınmaza ilişkin 06.03.2008 tarihinden geçerli 3 yıl süreli kira sözleşmesinin süresinin suç tarihinde henüz devam etmesi, sanık tarafından Milli Eğitim Müdürlüğü’ne yapılan bildirimlerin kursiyerlerin direksiyon eğitim programına dair çizelgeyi gösterir nitelikte olması ve eğitimin yapılacağı alanla ilgili bilgi bulunmaması karşısında, TCK’nın 257. maddesinde belirtilen suçun oluşması için, görevin gereklerine aykırı davranış yanında “kişilerin mağduriyetine veya kamunun zararına neden olunması ya da kişilere haksız bir menfaat sağlanması” öğelerinden birinin de gerçekleşmesinin gerektiği, Yargıtay Ceza Genel Kurulunun kararlarında da (06/12/2005 gün E. 2005/4. MD-110 K. 2005/159; 18/10/2005 tarih E. 2005/4-96, K. 2005/118) belirtildiği üzere, görevi kötüye kullanma suçunun objektif cezalandırma koşulu olan kamu zararının ekonomik zarar anlamında olduğu, kamu zararı kavramının ne olduğu hususunda müracaat edilebilecek ve her zaman için geçerli olabilecek genel bir tanım olan 5018 sayılı Kamu Mali Yönetimi ve Kontrol Yasasının 71. maddesine göre de mevzuata aykırı karar, işlem, eylem veya ihmal sonucunda kamu kaynağında artışa engel veya eksilmeye neden olunmasının kamu zararını oluşturduğu nazara alındığında, objektif cezalandırma şartlarından hangisinin ne suretle oluştuğu, sanığın suç kastıyla birlikte değerlendirilerek sonucuna göre sanığın hukuki durumunun tayin ve takdiri gerektiği gözetilmeden dosya kapsamı ve oluşa uygun düşmeyen yanılgılı hukuki değerlendirmeler ile yazılı şekilde mahkumiyet hükmü kurulması,
Kabule göre de;
Suçun TCK’nın 53/1-e maddesindeki hak ve yetkinin kötüye kullanılması suretiyle işlenmesine rağmen sanık hakkında aynı Yasanın 53/5. maddesinin uygulanmaması,
Kanuna aykırı, sanığın temyiz itirazları bu itibarla yerinde görüldüğünden, hükmün 5320 sayılı Kanunun 8/1. maddesi de gözetilerek, CMUK’nın 321 ve 326/son maddeleri uyarınca BOZULMASINA, 28/12/2015 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.