YARGITAY KARARI
DAİRE : 5. Ceza Dairesi
ESAS NO : 2013/15266
KARAR NO : 2015/17931
KARAR TARİHİ : 29.12.2015
Tebliğname No : 4 – 2012/3120
İNCELENEN KARARIN;
MAHKEMESİ : Büyükçekmece 2. Sulh Ceza Mahkemesi
TARİHİ : 16/06/2011
NUMARASI : 2007/727 Esas, 2011/1073 Karar
SUÇ : İhmali davranışla görevi kötüye kullanma
Mahalli mahkemece verilen hüküm temyiz edilmekle dosya incelenerek, gereği düşünüldü:
Anayasanın 141, 5271 sayılı CMK’nın 34, 230 ve 289/1-g maddeleri uyarınca mahkeme kararlarının sanığı, katılanı, Cumhuriyet Savcısını ve herkesi tatmin edecek, Yargıtay denetimine olanak verecek biçimde gerekçeli olması gerektiği nazara alınarak, Yargıtayın gerekçelerde tutarlılık denetimi yapması ve bu açılardan mantıksal ve hukuksal bütünlüğün sağlanması için kararın dayandığı tüm verilerin, bu veriler konusunda mahkemenin ulaştığı sonuçların, iddia, savunma ve tanık anlatımlarına ilişkin değerlendirmelerin açık olarak gerekçeye yansıtılması ilkelerine uyulması gerektiği gözetilmeden, şüpheliler Mustafa İlhami Hotalmış ve Gökhan Dedeoğlu hakkında İstanbul C.Başsavcılığınca yürütülen 2005/16935 sayılı soruşturma sonucu araştırılmadan, kendisine tebligat yapılıp yapılmadığı hususunda Mustafa İlhami Hotalmış dinlenmeden ve sanığın eylemi nedeniyle objektif cezalandırma şartları olan kişilerin mağduriyeti, kamunun zararına neden olma veya kişilere haksız bir menfaat sağlanması unsurlarından birinin oluşup oluşmadığı denetime imkan verecek şekilde gerekçeleriyle karar yerinde tartışılmadan eksik incelemeyle ve gerekçeden yoksun olarak yazılı şekilde mahkumiyet hükmü kurulması,
Kabule göre de;
Sanığın, sübutu kabul edilen eylemlerinin TCK’nın 257/1. maddesinde düzenlenen icrai davranışla görevi kötüye kullanma suçunu oluşturduğu gözetilmeden aynı Yasanın 257/2. maddesi uyarınca hüküm kurulması,
Sanığın fiilleri aynı suç işleme kararının icrası kapsamında değişik tarihlerde işlediği kabul edildiği halde TCK’nın 43. maddesinin uygulanmaması,
Hükümden önce 19/12/2010 tarihinde yürürlüğe giren 6086 sayılı Kanun ile TCK’nın 257/2. maddesinde öngörülen cezanın alt sınırı indirilmesine rağmen yasal ve yeterli gerekçe gösterilmeksizin, sanık hakkındaki temel cezanın alt sınırdan uzaklaşılarak tayin edilmesi,
Yüklenen suçu TCK’nın 53/1-a maddesindeki hak ve yetkiyi kötüye kullanmak suretiyle işleyen ve adli para cezası ile cezalandırılmasına karar verilen sanık hakkında, 53/5. maddesi gereğince hükümde belirtilen gün sayısının yarısından bir katına kadar bu hak ve yetkinin kullanmasının yasaklanmasına karar verilmesi gerektiğinin gözetilmemesi,
Kanuna aykırı, sanığın temyiz itirazları bu itibarla yerinde görülmüş olduğundan hükmün 5320 sayılı Kanunun 8/1. maddesi gözetilerek CMUK’nın 321 ve 326/son maddeleri uyarınca BOZULMASINA, 29/12/2015 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.