Yargıtay Kararı 5. Ceza Dairesi 2013/14617 E. 2015/17311 K. 14.12.2015 T.

YARGITAY KARARI
DAİRE : 5. Ceza Dairesi
ESAS NO : 2013/14617
KARAR NO : 2015/17311
KARAR TARİHİ : 14.12.2015

Tebliğname No : 5 – 2012/321058

İNCELENEN KARARIN;
MAHKEMESİ : Kilis Ağır Ceza Mahkemesi
TARİHİ : 13/11/2012
NUMARASI : 2010/227 Esas, 2012/208 Karar
SUÇ : Rüşvet alma

Mahalli mahkemece verilen hüküm temyiz edilmekle dosya incelenerek, gereği düşünüldü:
Suriye sınırında bulunan Kilis merkeze bağlı Mağaracık ve Saatli Köylerinde ikamet eden sanıklar H.. A.. ve S.. A..’ın Türkiye-Suriye sınır hattından gümrük tekel kaçakçılığı yapma karşılığında bu bölgede nöbet tutan askerlere rüşvet vermekten mahkumiyet hükümleri kurulmuş ise de;
5237 sayılı TCK’nın 6352 sayılı Yasa değişikliği öncesinde rüşveti tanımlayan 252/3. maddesinde “rüşvet, bir kamu görevlisinin, görevinin gereklerine aykırı olarak bir işi yapması veya yapmaması için kişiyle vardığı anlaşma çerçevesinde bir yarar sağlamasıdır” denilerek sadece nitelikli rüşvete yer verildiği, kamu görevlisinin yapması gereken işi yapması ya da yapmaması gereken işi yapmaması için yarar sağlanmasının veya kişilerin bu şekildeki iş için kamu görevlisine çıkar temin etmelerinin rüşvet tanımından çıkarıldığı, bu durumda diğer koşulların varlığı halinde görevi kötüye kullanma suçunun oluştuğu gözetilmek suretiyle,
Rüşvet suçlarına konu paraların suç tarihinde yürürlükte bulunan TCK’nın 252/3. maddesi anlamında kamu görevlisi sanıklara görevlerinin gereklerine aykırı olan bir işi yapmaları için verilip verilmediği hususunun hiçbir duraksamaya yer vermeyecek şekilde belirlenmesi ve buna bağlı olarak suç niteliğinin tayini bakımından, sanıklar haklarında Kaçakçılık Yasasına muhalefet suçuna ilişkin görevsizlik kararı verilerek gönderilen Kilis 1. Asliye Ceza Mahkemesinin 2011/253 Esas sayılı dava dosyasının akıbetinin araştırılmasından, rüşvet alma suçundan S… N… K…, A… K… K…, M… B…, T… D… ve R… S… haklarında rüşvet alma suçundan mahkumiyetlerine dair Gaziantep 5. Zırhlı Tugay Komutanlığı Askeri Mahkemesince verilen 2011/521 Esas, 2011/404 Karar sayılı kararın kesinleşip kesinleşmediğinin belirlenmesinden sonra, bütün deliller birlikte değerlendirilmek suretiyle görevlerinin gereklerine aykırı olarak kime, nasıl, ne şekilde, hangi iş ve işlemi nedeniyle ne kadar para verildiği karar yerinde denetime imkan verecek biçimde gerçekçeleriyle gösterilerek sanıkların hukuki durumlarının tayin ve takdiri gerektiği gözetilmeden eksik soruşturma ve yetersiz gerekçelerle yazılı şekilde mahkumiyet hükümleri kurulması,
Kabule göre de;
Sınırdan kaçak mal geçirme karşılığında birden fazla görevli askere rüşvet verme eylemlerinin neden bağımsız birer suç olarak kabul edilmediği veya zincirleme suç hükümlerinin neden uygulanmadığının karar yerinde denetime imkan verecek şekilde gerekçeleriyle gösterilip tartışılmadan yazılı şekilde hükümler kurulması,
Anayasa Mahkemesinin TCK’nın 53. maddesinin bazı bölümlerinin iptaline ilişkin 24/11/2015 tarihinde yürürlüğe giren 08/10/2015 gün ve 2014/140 Esas, 2015/85 Karar sayılı kararının gözetilememesi,
Yargılama giderlerinin ve vekalet ücretinin her bir sanığın sebep olduğu tutar kadar ayrı ayrı yükletilmesi gerektiği gözetilmeden, “eşit olarak” alınmasına karar verilmesi suretiyle 5271 sayılı CMK’nın 326/2. maddesine aykırı davranılması,
Bozmayı gerektirmiş, sanıklar müdafiin temyiz itirazları bu itibarla yerinde görülmüş olduğundan, kazanılmış hak saklı kalmak kaydıyla hükümlerin 5320 sayılı Yasanın 8/1. maddesi de gözetilerek CMUK’nın 321 ve 326/son maddeleri uyarınca BOZULMASINA, 14/12/2015 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.