Yargıtay Kararı 5. Ceza Dairesi 2013/14543 E. 2015/17309 K. 14.12.2015 T.

YARGITAY KARARI
DAİRE : 5. Ceza Dairesi
ESAS NO : 2013/14543
KARAR NO : 2015/17309
KARAR TARİHİ : 14.12.2015

Tebliğname No : 5 – 2013/304603

İNCELENEN KARARIN;
MAHKEMESİ : Ankara Batı (Sincan) 1. Ağır Ceza Mahkemesi
TARİHİ : 21/06/2012
NUMARASI : 2011/38 Esas, 2012/300 Karar
SUÇ : Zimmet, güveni kötüye kullanma, görevi kötüye
kullanma

Mahalli mahkemece verilen hükümler temyiz edilmekle dosya incelendi;
Sanıklar M.. D.. ve D.. Y.. haklarında icrai davranışla görevi kötüye kullanma suçundan verilen hükmün açıklanmasının geri bırakılmasına dair kararların, CMK’nın 231/12. maddesi uyarınca itiraza tabi olup anılan kararlara ilişkin itirazların Sincan 2. Ağır Ceza Mahkemesince 17/09/2012 gün, 2012/2796 D.İş sayılı Kararla değerlendirilerek reddine karar verildiği anlaşılmakla; incelemenin diğer hükümlere ilişkin temyiz itirazlarıyla sınırlı yapılmasına karar verildikten sonra gereği düşünüldü:
S.S. P.K.Y.K yönetim kurulu başkanı M.. D.. ve yönetim kurulu üyeleri C.. E.. ile D.. Y..’ın kooperatif parasını zimmetlerine geçirmek, kooperatife ait SSK ve vergi borçlarını zamanında ödememek, şerefiye miktarlarının tespiti ve konutların dağıtımına ilişkin kura çekiminde mevzuata aykırı davranmak, taşeronlara daire karşılığı sözleşme yapmak iddiasıyla açılan kamu davasının yapılan yargılaması sonunda mahkemece zimmet, ihmali davranışla görevi kötüye kullanma ve güveni kötüye kullanma suçlarından sanıklar haklarında beraat ve 10/02/2012 tarihli bilirkişi heyeti raporu esas alınmak suretiyle Kooperatif Kanununa ve ana sözleşmelerine aykırı davranarak, yap-satcı müteahhit gibi iş yaptıkları, yönetim kurulu ve genel kuruldan yetki almadan, taşeronlarla daire karşılığı sözleşme yaptıkları, Kooperatifler Kanununun 62 ve ana sözleşmenin 23, 59, 61, 62. maddelerine aykırı davrandıkları, noter huzurunda kura çekimi yapmadan konutları dağıtmaları şeklinde gerçekleştirdikleri kabul edilen eylemleri nedeniyle görevi kötüye kullanma suçundan mahkumiyet hükümleri kurulmuş ise de, hükme esas alınan bilirkişi raporunda, kooperatife ait yasal defterlerin sunulması halinde gerekli inceleme yapılarak görüş bildirileceğinin belirtilmesi ve Yargıtay Ceza Genel Kurulunun 30/03/1981 gün ve 5-2/106 sayılı Kararında açıklandığı üzere ceza yargılamasının temel amacının hiçbir kuşkuya yer bırakmayacak şekilde maddi gerçeğin ortaya çıkarılması olduğu da gözetilip, suç tarihlerinde sanıkların kooperatifde görevli olup olmadıkları, görevlerinin ne olduğu, hangi tarihte başladığı ve sona erdiği hususlarının ilgili merciiden şüpheye yer vermeyecek şekilde sorulup saptanması, kooperatif inşaatlarına ait plan, proje, metraj cetvelleri, hakediş raporları temin edilmek suretiyle inşaat konusunda uzman bilirkişilerin iştiraki ile mahallinde keşif yapılıp suç tarihleri itibariyle inşaatların fiziki gerçekleşme oranları, proje ile yapılan işlerle proje harici işlerin belirlenmesi, “Çevre ve Şehircilik Bakanlığının birim fiyatları esas alınarak” toplam inşaat maliyetinin ve kullanılan malzeme miktarıyla değerinin tespiti ve yeni yönetime bırakılan malzeme bulunup bulunmadığı varsa değerinin saptanması, daha sonra kooperatife ait tüm defter ve belgelerin dava dosyası ile birlikte Sayıştay Emekli Uzman Denetçilerinden oluşan farklı bir bilirkişiler kuruluna tevdi edilerek, önceki raporlardaki tespitler irdelenmek, defter kayıtları ile yetinilmeyerek yönetimden ayrıldıkları dönemdeki kooperatif borçlarının dikkate alınması hususları üzerinde durulmak ve tüm evrakın tetkiki suretiyle iddia, savunma ve kanıtlar birlikte değerlendirilerek kooperatifin “suç tarihleri arasındaki” tüm gelirleri ile mahkemece yapılacak keşif sonucu teknik bilirkişilerce verilen rapordaki tespitler de dikkate alınarak gaye ve inşaatları için yapılanlar dahil tüm giderlerinin ne kadar olduğunun belirlenip karşılaştırılması, buna göre her bir sanığın suç tarihlerindeki görevleri üzerinde durulmak suretiyle sorumluluklarını irdeler şekilde zimmetlerinde kooperatif parası bulunup bulunmadığı, başkalarına bir yarar sağlayıp sağlamadıkları, varsa miktarının ne olduğu ile taşeronlara daire karşılığı sözleşme yapmaları, kooperatife ait SSK, vergi borçlarını ödeme, şerefiye miktarlarının tespiti ile konutların dağıtımı ve kura çekimine ilişkin yapılan işlemlerde öngörülen usul ve uygulamalara aykırı davranılıp davranılmadığı, bu eylemler nedeniyle sanıkların herhangi bir sorumluluklarının bulunup bulunmadığının belirlenmesi, sorumlu olduklarının tespiti halinde ise, objektif cezalandırma şartı olan kişi mağduriyeti, kamu zararı veya kişilere haksız menfaat sağlanması unsurlarının oluşup oluşmadığı konularında ayrıntılı rapor alındıktan sonra hukuki durumlarının denetime imkan verecek şekilde gerekçeleriyle tartışılarak tayin ve takdir edilmesi gerektiği gözetilmeden eksik inceleme ve yetersiz gerekçelerle yazılı şekilde hükümler kurulması,
Kabule göre de,
Yüklenen görevi kötüye kullanma suçunu bir suç işleme kararı cümlesinden olmak üzere değişik zamanlarda işlediği kabul edilen Cüneyt hakkında zincirleme suç hükümlerini düzenleyen TCK’nın 43/1. maddesinin uygulanması gerektiğinin gözetilmemesi,
TCK’nın 53/1-d maddesindeki hak ve yetkilerin kötüye kullanılması suretiyle yüklenen suçu işlediği kabul edilmesine rağmen Cüneyt hakkında aynı Kanunun 53/5. maddesi uyarınca hak yoksunluğuna hükmedilmemesi,
Kanuna aykırı, katılan vekili ve sanık C.. E.. müdafiin temyiz itirazları bu nedenle yerinde görülmüş olduğundan hükümlerin 5320 sayılı Kanunun 8/1. maddesi gözetilerek CMUK’nın 321. maddesi uyarınca BOZULMASINA, 14/12/2015 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.