Yargıtay Kararı 5. Ceza Dairesi 2013/13850 E. 2015/16547 K. 24.11.2015 T.

YARGITAY KARARI
DAİRE : 5. Ceza Dairesi
ESAS NO : 2013/13850
KARAR NO : 2015/16547
KARAR TARİHİ : 24.11.2015

Tebliğname No : 5 – 2013/4123
MAHKEMESİ : Salihli 1. Asliye Ceza Mahkemesi
TARİHİ : 17/10/2012
NUMARASI : 2011/293 Esas, 2012/518 Karar
SUÇ : Tefecilik

Mahalli mahkemece verilen hüküm temyiz edilmekle dosya incelenerek, gereği düşünüldü:
TCK’nın 241. maddesinde tanımlanan tefecilik suçunun oluşabilmesi için kazanç elde etmek amacıyla başkasına ödünç para verilmesinin yeterli oluşu, ayrıca birden fazla kişiye sistemli olarak faiz karşılığı ödünç para verilmesinin suçun unsuru olarak aranmaması ve aralarında yakın akrabalık bağı veya iş ilişkisi bulunmayan kişiler arasında günün ekonomik koşulları nazara alındığında yüksek sayılabilecek miktarda paranın karşılıksız verilmesinin hayatın olağan akışına uygun olmaması; bu bağlamda, sanığın bankadan kredi çekerek mağdura verdiğini, bu kredinin bankanın uyguladığı faiz ile birlikte geri ödemesinin mağdur tarafından yapılacağına ilişkin aşamalardaki savunmaları ile mağdurun sanığın bankadaki hesabından para kullandığını aylık faizlerini bankaya ödediğine ilişkin beyanı karşısında; maddi gerçeğin kuşkuya yer vermeyecek şekilde ortaya çıkarılması açısından sanığın 2011 yılı içerisinde Denizbank Salihli Şubesinden kredi kullanıp kullanmadığının kullanmışsa miktarının ve sanığın hesabına mağdur tarafından ödeme yapılıp yapılmadığının tespiti, sanık hakkında kazanç karşılığı ödünç para verme işiyle uğraşıp uğraşmadığı yönünde kolluk araştırması yaptırılması, gerektiğinde ilgili vergi dairesine yazı yazılarak bu konuda vergi inceleme raporu düzenlettirilmesi ve tüm dosya kapsamı birlikte değerlendirilerek hasıl olacak sonuca göre hukuki durumunun tayin ve takdir edilmesi gerektiği gözetilmeden eksik inceleme ve yetersiz gerekçelerle yazılı şekilde mahkumiyet hükmü kurulması,
Kabule göre;
TCK’nın 241. maddesinde hapis ve adli para cezası birlikte öngörülmesine karşın sadece hapis cezasına hükmolunması,
Kanuna aykırı, sanık müdafiin temyiz itirazları bu itibarla yerinde görülmüş olduğundan hükmün 5320 sayılı Kanunun 8/l. maddesi de gözetilerek CMUK’nın 321 ve 326/son maddeleri uyarınca BOZULMASINA, 24/11/2015 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.