Yargıtay Kararı 5. Ceza Dairesi 2013/13371 E. 2015/15763 K. 03.11.2015 T.

YARGITAY KARARI
DAİRE : 5. Ceza Dairesi
ESAS NO : 2013/13371
KARAR NO : 2015/15763
KARAR TARİHİ : 03.11.2015

Tebliğname No : 4 – 2011/367579
MAHKEMESİ : Ayvalık (Kapatılan) Sulh Ceza Mahkemesi
TARİHİ : 05/07/2011
NUMARASI : 2008/221 Esas, 2011/327 Karar
SUÇ : İhmali davranışla görevi kötüye kullanma

Mahalli mahkemece verilen hüküm temyiz edilmekle dosya incelenerek, gereği düşünüldü:
A.. M..nin 2007/273 Esas ve Ayvalık İcra Hukuk Mahkemesinin 2007/95 Esas sayılı dosyalarının tensibini hakim havalelerine rağmen geç yaparak kişilerin mağduriyetine neden olduğu iddiası ile Ayvalık Sulh Ceza Mahkemesinin 2008/221 Esas sayılı dosyası üzerinden yargılanan Ayvalık Adliyesi’nde zabıt katibi olarak görev yapan sanığın, aynı suçtan mahkemenin 2008/173 Esas sayılı dosyasında ise yakın tarihler itibariyle talimat dosyalarının tensibini geç yaparak eski tarihle hakim imzasına sunduğu iddiası ile yargılandığı, her iki suçtan da mahkumiyetine karar verilerek temyiz üzerine dosyaların Dairemizin 2013/13375 ve 2013/13371 nolu esaslarına kaydedildiğinin anlaşılması karşısında; dosyalar arasında şahsi, hukuki ve fiili irtibat bulunması nedeniyle, suçun sübutuna etkisi ve zincirleme suç hükümlerinin uygulanma ihtimali açısından davaların birlikte görülmesinde zorunluluk bulunduğundan davaların birleştirilmesi, sanığın savunması üzerinde de durularak mahkemedeki iş yoğunluğu, katip sayısı gibi hususlar ve diğer deliller birlikte değerlendirilerek hüküm kurulması yerine suç tarihlerine ve hukuki kesinti oluşup oluşmadığına göre, sanığın her iki dosyadaki eylemlerinin bir bütün halinde zincirleme ihmali davranışla görevi kötüye kullanma suçunu oluşturabileceği de nazara alınmadan, eksik incelemeyle yazılı şekilde mahkumiyet kararı verilmesi,
Kabule göre de;
Hüküm tarihi itibariyle yürürlükte bulunan 6086 sayılı Kanun ile yapılan değişiklik sonucu, sanık hakkında uygulanan TCK’nın 257/2. maddesindeki hürriyeti bağlayıcı cezanın alt sınırı 3 ay hapis cezası olmasına rağmen “… suçun işleniş şekli suç konusunun değer ve önemi ile sanığın kast ve saiki göz önüne alınarak takdiren .. ” şeklinde yasal ve yeterli olmayan gerekçelerle temel cezanın alt sınırdan epeyce uzaklaşılarak belirlenmesi,
Suçu TCK’nın 53/1-a maddesindeki yetkiyi kötüye kullanmak suretiyle işlediği kabul edilen sanık hakkında aynı Yasanın 53/5. maddesi uyarınca hak yoksunluğuna karar verilmesi gerektiğinin düşünülmemesi,
Kanuna aykırı, sanık müdafiin temyiz itirazları bu itibarla yerinde görülmüş olduğundan, hükmün 5320 sayılı Kanunun 8/1. maddesi gözetilerek CMUK’nın 321 ve 326/son maddeleri uyarınca BOZULMASINA, 03/11/2015 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.