Yargıtay Kararı 5. Ceza Dairesi 2013/13215 E. 2015/15760 K. 01.11.2015 T.

YARGITAY KARARI
DAİRE : 5. Ceza Dairesi
ESAS NO : 2013/13215
KARAR NO : 2015/15760
KARAR TARİHİ : 01.11.2015

Tebliğname No : 5 – 2012/315130
MAHKEMESİ : Hani Sulh Ceza Mahkemesi
TARİHİ : 22/06/2012
NUMARASI : 2009/89 Esas, 2012/48 Karar
SUÇ : İhmali davranışla görevi kötüye kullanma

Mahalli mahkemece verilen hüküm temyiz edilmekle dosya incelenerek, gereği düşünüldü:
Olay tarihinde Hani Asliye Ceza Mahkemesinde zabıt katibi olarak görev yapan sanığın, 2007/57 Esas sayılı dosyada yargılaması yapılan sanığın sabıkasına konu olan ve aynı mahkemeye ait mahkumiyet dosyasının incelenmek üzere dosya arasına alınmasına ilişkin mahkemece verilen ara kararını yerine getirmeyerek yargılamanın uzamasına sebebiyet verdiğinin iddia edilmesi, sanığın ise savunmasında ara kararda istenilen dosyayı aradığını, bulamayınca adliyenin eski mübaşirini çağırdığını ve arşivde birlikte aramalarına rağmen bulamadıklarını bildirmesi karşısında, dosyanın gerçekte arşivde veya mahkeme kaleminde olup olmadığının araştırılması ve aramaya iştirak ettiği ileri sürülen eski mübaşir Nart’ın beyanının alınmasından sonra sanığın suç kastının ve yerine getirmediği bir görev bulunup bulunmadığının belirlenmesi yerine eksik araştırmayla hüküm kurulması,
Tensip ve duruşma tutanaklarına göre, bahsi geçen dışında yerine getirilmesi beklenen başka ara kararları da bulunduğu ve yargılamanın uzamasının sadece sanığın eyleminden kaynaklanmadığının anlaşılması karşısında sanığın ihmali davranışı sonucunda TCK’nın 257. maddesinde yer alan kişilerin mağduriyeti, kamunun zararı veya kişilere haksız menfaat sağlanması unsurlarının ne şekilde gerçekleştiği denetime imkan verecek şekilde karar yerinde açıklanıp tartışılmadan yetersiz gerekçe ile yazılı şekilde karar verilmesi,
Kabule göre de;
TCK’nın 53/1-a maddesindeki hak ve yetkiyi kötüye kullanmak suretiyle atılı suçu işleyen sanık hakkında aynı Kanunun 53/5. madde ve fıkrası gereğince, cezanın infazından sonra başlamak üzere, hükmolunan cezanın yarısından bir katına kadar bu hak ve yetkinin kullanılmasının yasaklanmasına karar verilmesi gerektiğinin gözetilmemesi,
Sabıkasında yer alan CMK’nın 231. maddesi uyarınca verilen hükmün açıklanmasının geri bırakılması kararının mahkumiyet kararı niteliğinde olmaması ve suç tarihinden sonra kesinleşmesi nedeniyle suç tarihinde sabıkasız olduğu nazara alınıp, duruşma tutanaklarına yansımış olumsuz bir hali bulunmayan sanığın kişilik özellikleri ve duruşmadaki tutum ve davranışları da irdelenerek, yeniden suç işleyip işlemeyeceği hususunda ulaşılacak kanaate göre, hükmün açıklanmasının geri bırakılmasının gerekip gerekmediğine karar verilmesi icap ederken, CMK’nın 231/6. maddesindeki objektif ve subjektif koşullar değerlendirilmeksizin, “…daha önce kasıtlı bir suçtan mahkum olduğu anlaşıldığından…” şeklindeki yasal ve yeterli olmayan gerekçeyle anılan hükmün uygulanmasına yer olmadığına karar verilmesi,
Kanuna aykırı, sanığın temyiz itirazları bu itibarla yerinde görülmüş olduğundan hükmün 5320 sayılı Yasanın 8/1. maddesi gözetilerek CMUK’nın 321 ve 326/son maddeleri uyarınca BOZULMASINA, 02/11/2015 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.