Yargıtay Kararı 5. Ceza Dairesi 2013/13211 E. 2015/15869 K. 03.11.2015 T.

YARGITAY KARARI
DAİRE : 5. Ceza Dairesi
ESAS NO : 2013/13211
KARAR NO : 2015/15869
KARAR TARİHİ : 03.11.2015

Tebliğname No : 5 – 2012/307270
MAHKEMESİ : Edirne 1. Ağır Ceza Mahkemesi
TARİHİ : 08/11/2012
NUMARASI : 2012/144 Esas, 2012/269 Karar
SUÇ : İhmali davranışla görevi kötüye kullanma

Mahalli mahkemece verilen hüküm temyiz edilmekle dosya incelenerek, gereği düşünüldü:
Edirne Barosuna kayıtlı avukat olan sanığın, katılan adına davacı vekili olarak açtığı iş sözleşmesinden kaynaklanan tazminat davasında dava ettiği ikramiye alacağını hesaplamayan rapor doğrultusunda ıslah dilekçesi verip ikramiye alacağı ile ilgili ıslah talebinde bulunmayarak zamanaşımına uğrayan kısmının tahsil imkanını engellediği ve verilen kararı temyiz etmediği iddia edilmiş ise de; Edirne İş Mahkemesince hükme esas alınan 25/04/2008 tarihli bilirkişi raporunda ikramiye alacağına hükmedilemeyeceği belirtilerek hesaplama yapılmaması nedeniyle alacağın diğer kalemlerini ıslah ettiği halde ikramiye alacağını ıslah edemediği, bahse konu rapora bu yönüyle de itiraz ettiği, mahkemece itirazları reddedilip rapor doğrultusunda karar verildiği, verilen kararı temyiz etmesi üzerine ikramiye alacağı yönünden lehe bozulduğu, karar tarihinde yürürlükte bulunan 1086 sayılı HUMK’nın 83. maddesi gereğince ikinci kez, Yargıtay İçtihadı Birleştirme Büyük Genel Kurulu’nun 04/02/1948 günlü 1944/10 Esas 1948/3 sayılı Kararı gereğince ise bozmadan sonra ıslah yoluna müracaat edilememesi nedeniyle zorunlu olarak, ikramiye alacağının fazlaya ilişkin kısmı ile ilgili olarak 19/04/2011 tarihinde ek dava açtığı, davalının zamanaşımı definde bulunması nedeniyle 19/04/2006 tarihinden önceki alacaklar zamanaşımına uğradığı gerekçesiyle bu kısma ilişkin davanın reddine karar verildiği, bu aşamaya kadar anlatılan olayda sanığın görevinin gereklerine aykırı herhangi bir davranışı bulunmadığı gibi ihmali bir davranışının da söz konusu olmadığı; zamanaşımı nedeniyle davanın kısmen reddine ilişkin karara yönelik olarak temyiz yoluna başvurulmaması eyleminde ise, ek dava tarihi ve 818 sayılı Borçlar Kanununun 125. maddesindeki beş yıllık zamanaşımı süresi gözetildiğinde ihmali davranışla görevi kötüye kullanma suçunun objektif cezalandırma koşulları olan kişilerin mağduriyeti, kamunun zararı veya kişilere haksız menfaat sağlama unsurlarının gerçekleşmediği anlaşılmakla atılı suçtan beraatine karar verilmesi gerektiği halde yanılgılı değerlendirme ile yazılı şekilde mahkumiyetine hükmolunması,
Kabule göre,
Yüklenen suçu TCK’nın 53/1-e maddesindeki hak ve yetkiyi kötüye kullanmak suretiyle işleyen ve adli para cezası ile cezalandırılmasına karar verilen sanık hakkında, 53/5. maddesi gereğince hükümde belirtilen gün sayısının yarısından bir katına kadar bu hak ve yetkinin kullanmasının yasaklanmasına karar verilmesi gerektiğinin gözetilmemesi,
Kanuna aykırı ve sanık müdafiin temyiz itirazları bu itibarla yerinde görülmüş olduğundan, hükmün 5320 sayılı Kanunun 8/1. maddesi de gözetilerek CMUK’nın 321 ve 326/son maddeleri uyarınca BOZULMASINA, 04/11//2015 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.