Yargıtay Kararı 5. Ceza Dairesi 2013/13090 E. 2015/15591 K. 25.10.2015 T.

YARGITAY KARARI
DAİRE : 5. Ceza Dairesi
ESAS NO : 2013/13090
KARAR NO : 2015/15591
KARAR TARİHİ : 25.10.2015

Tebliğname No : 4 – 2011/364115
MAHKEMESİ : Pınarbaşı (Kayseri) Sulh Ceza Mahkemesi
TARİHİ : 11/01/2010
NUMARASI : 2007/213 Esas, 2010/6 Karar
SUÇ : İhmali davranışla görevi kötüye kullanma

Mahalli mahkemece verilen hüküm temyiz edilmekle dosya incelenerek, gereği düşünüldü:
Yapılan yargılamaya, toplanıp karar yerinde gösterilen delillere, mahkemenin soruşturma sonuçlarına uygun olarak oluşan kanaat ve takdirine, incelenen dosya içeriğine göre yerinde görülmeyen sair temyiz itirazlarının reddine,
Ancak;
Pınarbaşı Devlet Hastanesinde doktor olan sanığın gerekli tetkikleri yapmadan ve koşulları elverişli başka bir hastaneye sevk işlemi gerçekleştirmeden kendisine müracaat eden hastalara reçete ve rapor tanzim etmek suretiyle kamunun zararına sebep olma eyleminin icrai davranışla işlendiği ve TCK’nın 257/1. maddesine uyduğu gözetilmeden yanılgılı değerlendirme sonucu aynı Yasanın 257/2. maddesine göre hüküm kurulması,
Hükümden sonra 19/12/2010 tarihinde yürürlüğe giren 6086 sayılı Kanunun 1. maddesi ile TCK’nın 257/1-2. madde-fıkralarında yer alan “kazanç” sözcüğünün “menfaat” olarak değiştirilmesi ve bu fıkralarda öngörülen cezaların alt ve üst sınırlarının da indirilmesi karşısında TCK’nın 7/2. madde-fıkrasındaki “suçun işlendiği zaman yürürlükte bulunan kanun ile sonradan yürürlüğe giren kanunların hükümleri farklı ise, failin lehine olan kanun uygulanır ve infaz olunur” hükmü karşısında sanığın hukuki durumunun yeniden değerlendirilmesi zorunluluğu,
TCK’nın 53/1-a maddesindeki hak ve yetkiyi kötüye kullanmak suretiyle atılı suçu işleyen sanık hakkında aynı Kanunun 53/5. madde ve fıkrası gereğince, cezanın infazından sonra başlamak üzere, hükmolunan cezanın yarısından bir katına kadar bu hak ve yetkinin kullanılmasının yasaklanmasına karar verilmesi gerektiğinin gözetilmemesi,
Diğer kişiselleştirme nedenlerinden önce değerlendirilip uygulanması gereken 5271 sayılı CMK’nın 5728 sayılı Kanun ile değişik 231. maddesinin 6/c fıkrasında belirtilen zarar kavramının ölçülebilir, belirlenebilir (somut), maddi zarara ilişkin olduğu, suçtan kaynaklanan zararın ise Mahkemece usulüne uygun şekilde tespit ettirilmediği gözetilerek, zarar miktarının Sosyal Güvenlik Kurumundan sorulup denetime imkan verecek biçimde belirlenmesi ve sanığa bildirilip bu zararı karşılayıp karşılamayacağının sorulmasından sonra sanığın kişilik özellikleri ve duruşmadaki tutum ve davranışları irdelenerek yeniden suç işleyip işlemeyeceği hususunda ulaşılacak kanaate göre hükmün açıklanmasının geri bırakılmasının gerekip gerekmediğine ve şartlı erteleme kararında kabul edilen zarar miktarının buna göre tespit edilmesine karar verilmesi gerektiğinin gözetilmemesi,
Kanuna aykırı, sanık müdafiinin temyiz itirazları bu itibarla yerinde görülmüş olduğundan hükmün 5320 sayılı Kanunun 8/1. maddesi gözetilerek CMUK’nın 321 ve 326/son maddeleri uyarınca BOZULMASINA, 26/10/2015 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.