Yargıtay Kararı 5. Ceza Dairesi 2013/12889 E. 2015/15608 K. 27.10.2015 T.

YARGITAY KARARI
DAİRE : 5. Ceza Dairesi
ESAS NO : 2013/12889
KARAR NO : 2015/15608
KARAR TARİHİ : 27.10.2015

Tebliğname No : 5 – 2012/187165
MAHKEMESİ : Ankara 21. Asliye Ceza Mahkemesi
TARİHİ : 07/05/2012
NUMARASI : 2011/673 Esas, 2012/428 Karar
SUÇ : Tefecilik

Mahalli mahkemece verilen hüküm temyiz edilmekle dosya incelenerek, gereği düşünüldü:
01/06/2005 tarihinde yürürlüğe giren 5237 sayılı TCK’nın 241. maddesinde atılı suçun; “Kazanç elde etmek amacıyla başkasına ödünç para veren kişi,…” biçiminde tanımlandığı, bu düzenlemeye göre suçun oluşması için sanığın yalnızca bir kişiye ödünç para vermesi yeterli olup, bu işi meslek haline dönüştürüp dönüştürmemesinin öneminin bulunmadığı, tefecilik suçunun ekonomi, sanayi ve ticarete ilişkin suçlar bölümünde topluma karşı suçlar kısmı içinde bulunduğu, 5237 sayılı Yasanın 43/1. maddesi, suçun mağdurunun aynı kişi olmasını suçun zorunlu unsuru haline getirmiş iken, 08/07/2005 tarihinde yürürlüğe giren 5377 sayılı Kanunun 6. maddesi ile anılan madde ve fıkraya eklenen “Mağduru belli bir kişi olmayan suçlarda da bu fıkra hükmü uygulanır.” hükmü ile zincirleme suçun kapsamının genişletildiği ve mağduru aynı kişi olsun ya da olmasın maddenin son fıkrasındaki istisnalar dışındaki tüm suçlarda zincirleme suç hükümlerinin uygulanmasının mümkün hale getirildiği, bu nedenle suçun temadi ettiğinden ve birden fazla kişiye ödünç para verilmesinin tek suç oluşturduğundan bahsedilemeyeceği, ancak suçun zincirleme olarak işlenmesinin olanaklı olduğu, aralarında yakın akrabalık bağı veya iş ilişkisi bulunmayan kişiler arasında günün ekonomik koşulları nazara alındığında önemli miktarlardaki paranın karşılıksız verilmesinin de hayatın olağan akışına ve genel hayat tecrübelerine uygun düşmediği anlaşılmakla;
Sanık savunmaları ile dosya kapsamındaki sözleşmede ismi geçen Mehmet ‘nin dinlenilmesi, atılı suçla ilgili zabıta araştırması yapılması, sanığın takibe koyduğu icra dosya sayıları da dikkate alınarak gerekirse dava konusu olaya ilişkin vergi tekniği raporu aldırılması suretiyle sanığın hukuki durumunun tayin ve takdiri gerektiği gözetilmeden eksik inceleme ve yetersiz gerekçelerle yazılı şekilde beraat kararı verilmesi,
Kanuna aykırı, katılan vekilinin temyiz itirazları bu itibarla yerinde görülmüş olduğundan, hükmün 5320 sayılı Kanunun 8/1. maddesi gözetilerek CMUK’nın 321. maddesi uyarınca BOZULMASINA, 27/10/2015 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.