Yargıtay Kararı 5. Ceza Dairesi 2013/12777 E. 2015/15347 K. 21.10.2015 T.

YARGITAY KARARI
DAİRE : 5. Ceza Dairesi
ESAS NO : 2013/12777
KARAR NO : 2015/15347
KARAR TARİHİ : 21.10.2015

Tebliğname No : 4 – 2011/303323
MAHKEMESİ : Alanya 2. Ağır Ceza Mahkemesi
TARİHİ : 02/05/2011
NUMARASI : 2009/172 Esas, 2011/67 Karar
SUÇ : Görevi kötüye kullanma

Mahalli mahkemece verilen hüküm temyiz edilmekle dosya incelenerek, gereği düşünüldü:
2797 sayılı Yargıtay Kanununun 6545 sayılı Kanunla değiştirilmeden önceki 14. maddesinde, “Daireler arasındaki işbölümünün belirlenmesinde dava açılan belgedeki nitelendirme esas alınır. Açıklama ile sevk maddelerinin uyumsuz olduğu durumlarda, açıklamaya itibar edilir.” hükmü yer almaktadır. Ayrıca “tavsif”in ve buna bağlı olarak görevli dairenin neye göre belirleneceğine ilişkin Ceza Daireleri Başkanlar Kurulunun 15/07/2009 gün ve 2009/7-7, 15/07/2009 gün ve 2009/8-8, 25/12/2009 gün ve 2009/13-13 sayılı ve benzeri kararlarında da belirtildiği üzere, iddianamedeki anlatım ile sevk maddeleri arasında uyumsuzluk bulunması ve sevk maddelerinin yanılgı sonucu belirlenmesi durumunda görevli dairenin yanlış belirlenmiş sevk maddelerine göre değil, vasfı iddianame metninden açıkça saptanabilen suça göre belirlenmesi gerekmektedir.
İddianame içeriğinde “Alanya 3. Asliye Hukuk Mahkemesinin 2005/24 Esasına kayden görülen alacak davasında kendisine asaleten, bir kısım davalılara vekaleten davayı takip eden sanığın davaya bakan Hakim F.. K..’ya adi posta yolu ile gönderdiği 26/02/2008 tarihli ihtarda “mahkemenizin 2005/24 esas sayılı dosyası ile mahkemenize açtığım davada şahsi garez ve nefsaniyetiniz (sizi şikayet ettiğimizden dolayı) yasaya, usule, Anayasının 138. maddesine alenen aykırı kararlar verip davayı uzattığınızdan bu hukuksuzluğunuz nedeniyle daha fazla masraf yapıp zaman kaybetmeme sebep olduğunuzdan ve manen üzüntü yaşatmanız sebebiyle 4.000 TL maddi, 16.000 TL de manevi olmak üzere 20.000 TL’nin bu ihtarın tarafınıza tebliğinden itibaren 10 gün içinde ödenmesini, aksi halde aleyhinize dava açmak zorunda kalacağımı ihtar ederim” şeklinde ifadeler kullanarak devam eden bir dava ile ilgili hakimi baskı altına almaya çalıştığı…” iddia edilmiş ve sevk maddesi olarak TCK’nın 257/1. maddesi gösterilmiş ise
de, niteleme ve anlatımın yargı görevi yapanı etkileme suçuna ait olduğu, mahkemece kurulan hükmün de bu suça ilişkin bulunduğu, Yargıtay Kanununun 14. maddesi ve yukarıda açıklanan Ceza Daireleri Başkanlar Kurulu kararlarında ortaya konan ilkeler doğrultusunda, tesis edilen hükmün incelemesini yapmakla görevli dairenin belirlenmesinde, yanlış gösterilen sevk maddelerinin değil vasfı iddianame metninde açıkça anlatılan yargı görevi yapanı etkileme suçunun dikkate alınması gerektiği gözetilerek temyiz inceleme görevinin 16. Ceza Dairesine ait olduğu anlaşıldığından Dairemizin GÖREVSİZLİĞİNE, dosyanın ilgili daireye gönderilmesine, 21/10/2015 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.