Yargıtay Kararı 5. Ceza Dairesi 2013/12771 E. 2015/15106 K. 15.10.2015 T.

YARGITAY KARARI
DAİRE : 5. Ceza Dairesi
ESAS NO : 2013/12771
KARAR NO : 2015/15106
KARAR TARİHİ : 15.10.2015

Tebliğname No : 4 – 2011/349624
MAHKEMESİ : Erzurum 3. Asliye Ceza Mahkemesi
TARİHİ : 12/05/2011
NUMARASI : 2009/620 Esas, 2011/203 Karar
SUÇ : İcrai davranışla görevi kötüye kullanma

Mahalli mahkemece verilen hüküm temyiz edilmekle dosya incelenerek, gereği düşünüldü:
Erzurum PTT Başmüdürlüğünde posta dağıtıcısı olarak görev yapan sanık hakkında hükümlü Erkan adına çıkartılan tebligat parçasını uhdesinde iken zayi ettiği ve bu şekilde görevinin gereklerine aykırı davranarak infazın gecikmesine ve kamunun zararına yol açtığı iddiasıyla açılan kamu davasının yapılan yargılanması sırasında; sanığın suça konu tebligat evrakını listesine alıp almadığının, almış ise teslim alındığına ilişkin imzanın kendisine ait olup olmadığının araştırılmasını talep ettiği, tebligatın kurumda kaybolmuş olabileceğini savunarak atılı suçu kabul etmediği gözetilerek, ilgili kurumdan sanığa teslim edilen tebligat evrakına ait zimmet defteri ile iade edilen tebligat evraklarını gösterir listenin getirtilmesi, savunmayı da karşılar şekilde gerektiğinde imza incelemesi yaptırıldıktan sonra sanığın hukuki durumunun tayin ve takdiri gerekirken eksik inceleme ve yetersiz gerekçeyle yazılı şekilde hüküm kurulması,
Kabule göre;
Posta dağıtım görevlisi olan sanığın, uhdesinde bulunan tebligat evrakını kaybetmesi şeklinde oluşu kabul edilen eylemin, ihmali davranışla görevi kötüye kullanma suçunu düzenleyen TCK’nın 257/2. maddesine uyduğu gözetilmeden, aynı Kanunun 257/1. maddesi uyarınca mahkumiyet hükmü kurulması,
Hükmün gerekçesinde temel cezanın alt sınırın üzerinde belirlendiğine ilişkin bir ibareye yer verilmediği halde hüküm tarihinden önce yürürlüğe giren 6086 sayılı Kanun ile değişik TCK’nın 257/1. maddesinde cezanın alt sınırının 6 ay olduğu dikkate alınmadan 1 yıl hapis cezası belirlenmesi suretiyle fazla ceza tayini,
Sanık hakkında sonuç olarak adli para cezasına hükmedilmesi karşısında TCK’nın 58. maddesinde düzenlenen mükerrirlere özgü infaz rejiminin ve cezanın infazından sonra denetimli serbestlik tedbirinin uygulanmasına karar verilemeyeceğinin nazara alınmaması,
TCK’nın 53/1-a maddesindeki hak ve yetkileri kötüye kullanmak suretiyle atılı suçu işlediği kabul edilen sanık hakkında aynı Kanunun 53/5. maddesinin uygulanmaması,
Kanuna aykırı, sanığın temyiz itirazları bu itibarla yerinde görüldüğünden hükmün 5320 sayılı Kanunun 8/1. maddesi gözetilerek CMUK’nın 321 ve 326. maddeleri uyarınca BOZULMASINA, 15/10/2015 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.