Yargıtay Kararı 5. Ceza Dairesi 2013/12731 E. 2014/12783 K. 16.12.2014 T.

YARGITAY KARARI
DAİRE : 5. Ceza Dairesi
ESAS NO : 2013/12731
KARAR NO : 2014/12783
KARAR TARİHİ : 16.12.2014

MAHKEMESİ :Asliye Ceza Mahkemesi
SUÇ : Görevi yaptırmamak için direnme
HÜKÜM : Mahkumiyet

Mahalli mahkemece verilen hüküm temyiz edilmekle dosya incelenerek, gereği düşünüldü:
Yapılan yargılamaya, toplanıp karar yerinde gösterilen delillere, mahkemenin soruşturma sonuçlarına uygun olarak oluşan kanaat ve takdirine, incelenen dosya içeriğine göre yerinde görülmeyen sair temyiz itirazlarının reddine,
Ancak;
Bir icra takip işlemi olan haczi yapma görevinin icra dairesine ait olduğu, bu görevin icra müdürü veya görevlendireceği müdür yardımcısı ya da katip tarafından yerine getirileceği, alacaklı veya borçlunun, dolayısıyla vekilleri olan avukatların yokluğunda da haczin yapılabileceği, hazır bulunması durumunda alacaklı vekilinin haczedilen kıymetli eşyalar dışında kalan menkul malların borçluya bırakılıp bırakılmayacağı hususlarında 2004 sayılı Kanunun 88/2-2. cümlesi uyarınca muvafakat etme veya etmeme yetkisi bulunduğu, alacaklı veya vekilinin bunun dışında hacizde kullanabileceği başkaca yetkilerinin söz konusu olmadığı hususları dikkate alınarak somut olay irdelendiğinde; olay günü icra müdür yardımcısının alacaklı vekili avukat Erhan ile birlikte borçlunun işyerine hacze gittiği, borçlunun işyerini devrederek başka yerde çalıştığının öğrenilmesi üzerine alacaklı vekilinin talebi üzerine haciz için bildirilen adrese geçildiği, gidilen bu yeni işyeriyle borçlunun resmi bir ilişkisinin tespit edilememesinden ve bu durumun haciz tutanağına geçirilmesinden sonra alacaklı vekili katılan …’ın haciz ve muhafaza talebinde bulunması üzerine çıkan tartışma neticesinde sanık ve haklarında hükmün açıklanmasının geri bırakılmasına karar verilen kişiler tarafından dövüldüğü, eylemin haczi yapma görevi bulunan icra müdür yardımcısına yönelmediği anlaşılmakla, görevi yaptırmamak için direnme suçunun yasal unsurlarının oluşmadığı, eylemin bir bütün olarak TCK’nın 86/2 ve 86/3-c maddelerinde yer alan kişinin yerine getirdiği kamu görevi nedeniyle kasten yaralama suçunu oluşturacağı gözetilmeden yanılgılı değerlendirme sonucu yazılı şekilde hüküm kurulması,
Kabule göre de;
Suçun TCK’nın 6/1-d maddesi kapsamında yargı görevi yapan avukata karşı işlediği kabul edilmesine rağmen sanık hakkında aynı Kanunun 265/2. maddesinin uygulanmaması,
Sanığın gözaltında geçirdiği bir günlük sürenin TCK’nın 63. maddesi uyarınca mahsubuna karar verilmemesi,
Kanuna aykırı, sanık müdafiinin temyiz itirazları bu nedenle yerinde görülmüş olduğundan, hükmün 5320 sayılı Kanunun 8/1. maddesi de gözetilerek CMUK’nın 321 ve 326/son maddeleri uyarınca BOZULMASINA, 16/12/2014 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.