Yargıtay Kararı 5. Ceza Dairesi 2013/12720 E. 2015/15609 K. 26.10.2015 T.

YARGITAY KARARI
DAİRE : 5. Ceza Dairesi
ESAS NO : 2013/12720
KARAR NO : 2015/15609
KARAR TARİHİ : 26.10.2015

Tebliğname No : 5 – 2012/306425
MAHKEMESİ : Antalya 1. Ağır Ceza Mahkemesi
TARİHİ : 11/10/2012
NUMARASI : 2009/578 Esas, 2012/345 Karar
SUÇ : İhmali davranışla görevi kötüye kullanma

Mahalli mahkemece verilen hükümler temyiz edilmekle dosya incelenerek, gereği düşünüldü:
Sanık hakkında kurulan beraat hükmüne yönelik temyiz itirazlarının incelenmesinde;
Delilleri takdir ve gerekçesi gösterilmek suretiyle verilen beraat hükmü usul ve kanuna uygun olduğundan yerinde görülmeyen temyiz itirazlarının reddiyle hükmün ONANMASINA,
Sanık hakkında kurulan mahkumiyet hükmüne yönelik temyiz itirazlarının incelenmesinde ise;
Yapılan yargılamaya, toplanıp karar yerinde gösterilen delillere, mahkemenin soruşturma sonuçlarına uygun olarak oluşan kanaat ve takdirine, incelenen dosya içeriğine göre yerinde görülmeyen sair temyiz itirazlarının reddine,
Ancak;
5271 sayılı CMK’nın 231/5. maddesinde düzenlenen hükmün açıklanmasının geri bırakılması kararının verilebilmesi için, aynı maddenin 6. fıkrasında zararın ödenmesi koşulu öngörülmüş ise de, bu koşulun aranabilmesi için suçun niteliği veya işleniş biçimine ve doğurduğu sonuçlarına göre ortada maddi bir zararın bulunmasının zorunlu olduğu, Yargıtay Ceza Genel Kurulunun, Dairemizce de benimsenen 03/02/2009 tarih ve 2008/11-250 Esas, 2009/13 sayılı Kararında da açıklandığı üzere, CMK’nın 231/6-c maddesindeki objektif ve subjektif koşullar değerlendirilerek, “giderilmesi gereken zarar” kavramının, somut, belirlenebilir maddi zarar olduğu da dikkate alınarak, öncelikle mağdurun olay nedeniyle uğradığı maddi bir zararın bulunup bulunmadığı, var ise bunun sanık tarafından tazmin edilip edilmediği araştırılıp, daha önce işlediği kasıtlı bir suç bulunmayan sanığın kişilik özellikleri ve duruşmadaki tutum ve davranışları irdelenerek yeniden suç işleyip işlemeyeceği hususunda ulaşılacak kanaate göre ve 6008 sayılı Yasa
ile eklenen değişiklik uyarınca sanığa kabul edip etmeyeceği hususu da sorulduktan sonra hükmün açıklanmasının geri bırakılmasının gerekip gerekmediğine karar verilmesi gerekirken, “yasal koşullar oluşmadığından” şeklindeki yasal ve yeterli olmayan gerekçeyle 5271 sayılı CMK’nın 231/5. maddesinin uygulanmasına yer olmadığına karar verilmesi,
TCK’nın 53/1-e maddesindeki hak ve yetkileri kötüye kullanmak suretiyle atılı suçu işlediği kabul edilen ve adli para cezasıyla cezalandırılan sanık hakkında aynı Kanunun 53/5. maddesi ve fıkrası gereğince hükümde belirtilen gün sayısının yarısından bir katına kadar süreyle bu hak ve yetkinin kullanılmasının yasaklanmasına karar verilmesi gerekirken cezanın yarısı 1 ay 7 gün olmasına rağmen “cezanın yarısı 1 ay 12 gün süre ile” denmek suretiyle hatalı uygulama yapılması,
Kanuna aykırı, sanığın ve katılanın temyiz itirazları bu itibarla yerinde görülmüş olduğundan, hükmün 5320 sayılı Yasanın 8/1. maddesi de gözetilerek CMUK’nın 321. maddesi uyarınca BOZULMASINA, 27/10/2015 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.