Yargıtay Kararı 5. Ceza Dairesi 2013/12024 E. 2015/15351 K. 21.10.2015 T.

YARGITAY KARARI
DAİRE : 5. Ceza Dairesi
ESAS NO : 2013/12024
KARAR NO : 2015/15351
KARAR TARİHİ : 21.10.2015

Tebliğname No : 5 – 2013/250867
MAHKEMESİ : İstanbul 18. Ağır Ceza Mahkemesi
TARİHİ : 27/12/2011
NUMARASI : 1998/371 Esas, 2011/354 Karar
SUÇ : Zimmet

Mahalli mahkemece verilen hüküm temyiz edilmekle dosya incelenerek, gereği düşünüldü:
V..r Konut Yapı Kooperatifi muhasip üyesi olan sanığın, kooperatife ilişkin tüm belgeleri noter ihtarına rağmen teslim etmediği, belgelerdeki imzaların sahteliğinin bilirkişi raporu ve yönetim kurulu üyesi İsmail beyanıyla çeklerin kullanıldığının ise bankalarda yapılan araştırmalar suretiyle saptandığı, bu haliyle zimmetin açığa çıkmamasını sağlamaya yönelik hileli davranışlarla gerçekleştirdiği anlaşılan eylemlerinin nitelikli zimmet suçunu oluşturacağı ve anılan suçtan cezalandırılması gerektiği nazara alınmadan, yanılgılı değerlendirme ile yazılı şekilde basit zimmet suçundan hüküm kurulması aleyhe temyiz olmadığından bozma nedeni sayılmamış, yapılan yargılamaya, toplanıp karar yerinde gösterilen delillere, mahkemenin soruşturma sonuçlarına uygun olarak oluşan kanaat ve takdirine, incelenen dosya içeriğine göre sair temyiz itirazları da yerinde görülmemiştir.
Ancak;
Suçun 5237 sayılı TCK’nın 53/1-d maddesindeki hak ve yetkilerin kötüye kullanılması suretiyle işlenmesi nedeniyle aynı Yasanın 53/5. maddesi gereğince belirtilen madde ve fıkradaki hak ve yetkilerin kullanılmasının yasaklanması gerektiği gözetilmeden 53/1-a maddedeki hak ve yetkilerin kullanılmasının yasaklanmasına karar verilmesi,
Kanuna aykırı, sanık müdafiin temyiz itirazları bu itibarla yerinde görüldüğünden hükmün 5320 sayılı Kanunun 8/1. maddesi de gözetilerek CMUK’nın 321. maddesi uyarınca BOZULMASINA, ancak bu cihetin yeniden duruşma yapılmaksızın aynı Kanunun 322. maddesinin verdiği yetki uyarınca düzeltilmesi mümkün bulunduğundan, hüküm fıkrasında yer alan 5237 sayılı TCK’nın 53/5. madde gereğince hükmedilen hak yoksunlukları ile ilgili bölümün çıkarılarak, mahkemenin uygulaması da dikkate alınmak suretiyle bunun yerine “…aynı madde 5. fıkrasına göre cezanın infazından sonra başlamak üzere 2 yıl 8 ay süre ile aynı maddenin 1/d fıkrasındaki hakları kullanmaktan yasaklanmasına” denilmek suretiyle eleştirilen husus dışında usul ve kanuna uygun olan hükmün DÜZELTİLEREK ONANMASINA, 21/10/2015 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.