Yargıtay Kararı 5. Ceza Dairesi 2013/11929 E. 2015/15016 K. 12.10.2015 T.

YARGITAY KARARI
DAİRE : 5. Ceza Dairesi
ESAS NO : 2013/11929
KARAR NO : 2015/15016
KARAR TARİHİ : 12.10.2015

Tebliğname No : 4 – 2011/281432
MAHKEMESİ : Bakırköy 2. Sulh Ceza Mahkemesi
TARİHİ : 02/06/2011
NUMARASI : 2010/216 Esas, 2011/953 Karar
SUÇ : Görevi kötüye kullanma (sanık Harun hakkında), kasten yaralamaya teşebbüs ve tehdit (sanık İslam hakkında)

Mahalli mahkemece verilen hükümler temyiz edilmekle dosya incelendi;
5320 sayılı Kanuna 6217 sayılı Kanunla eklenen geçici 2. madde gereğince sanık İslam hakkında kasten yaralamaya teşebbüs suçundan tayin olunan cezanın miktarına göre kesin olan hükmün temyizi kabil olmadığından temyiz istemlerinin 5320 sayılı Kanunun 8/1. maddesi de gözetilerek CMUK’nın 317. maddesi uyarınca reddi ile incelemenin görevi kötüye kullanma ve tehdit suçlarından kurulan mahkumiyet hükümlerine yönelik temyiz itirazlarıyla sınırlı olarak yapılmasına, katılan kendisini vekil ile temsil ettirmesine rağmen gerekçeli kararın katılan vekiline tebliğ edilmediği gözetilerek, öğrenme üzerine yapılan temyizin süresinde olduğunun kabulüyle işin esasının incelenmesine karar verildikten sonra gereği düşünüldü:
Katılan vekili ve sanık H.. İ..’ın hazır bulundukları 10/05/2011 tarihli celsede duruşmanın 24/11/2011 günü saat 09.00’a bırakılmasına karar verilmesine rağmen sanık İslam hakkındaki yakalama emrinin yerine getirilmesi için re’sen açılan 02/06/2011 tarihli celsede katılan vekili ve sanık Harun’un yokluklarında yargılamaya devam edilip hüküm kurulması suretiyle savunma hakkının kısıtlanması,
11/05/2010 tarihli celsede katılma talebinin kabulüne karar verilen ve kendisini vekil ile temsil ettiren katılanın karar başlığında müşteki olarak gösterilmesi ve vekiline yer verilmemesi,
Kabule göre de;
Sanık İ.. A.. hakkında uygulanma şartları oluşmadığı halde TCK’nın 29. maddesinin uygulanması,
Sanık İ.. A..’nun adli sicil belgesinde mahkumiyet niteliğinde olmayan 4616 sayılı Yasa uyarınca verilen davanın kesin hükme bağlanmasının ertelenmesi kararı dışında kayıt bulunmadığı, sanık H.. İ..’ın da sabıkasız olduğu dikkate alındığında; hükmün açıklanmasının geri bırakılmasına yer olmadığı kararında ”sanıkların kasıtlı bir suçtan mahkumiyetlerinin mevcut olmadığı”, TCK’nın 51. maddesinin uygulanmaması gerekçesinde ise ”daha öncesi kasıtlı suçtan dolayı mahkumiyetleri bulunmakla birlikte” şeklinde ifadelere yer verilerek hükmün karıştırılması ve her iki müessesenin uygulanmasına yer olmadığına karar verilmesi,
Kanuna aykırı, sanıklar ve katılan vekilinin temyiz itirazları bu nedenle yerinde görülmüş olduğundan hükmün 5320 sayılı Kanunun 8/1. maddesi gözetilerek CMUK’nın 321. maddesi gereğince BOZULMASINA, 12/10/2015 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.