Yargıtay Kararı 5. Ceza Dairesi 2013/11863 E. 2015/15017 K. 12.10.2015 T.

YARGITAY KARARI
DAİRE : 5. Ceza Dairesi
ESAS NO : 2013/11863
KARAR NO : 2015/15017
KARAR TARİHİ : 12.10.2015

Tebliğname No : 4 – 2011/305173
MAHKEMESİ : Ulukışla Asliye Ceza Mahkemesi
TARİHİ : 31/03/2010
NUMARASI : 2009/81 Esas, 2010/58 Karar
SUÇ : Görevi kötüye kullanma

Mahalli mahkemece verilen hüküm temyiz edilmekle dosya incelenerek, gereği düşünüldü:
Tabaklı köyü muhtarı olarak görev yapan sanığın köy yolu yapımı sırasında yolun katılanlara ait tapulu ve sınırları belli taşınmazlar üzerinden geçecek şekilde yapılması suretiyle, katılanların taşınmazlarını kısmen işgal ederek taşınmazlardan yararlanmalarına engel olduğu ve yol yapımı çalışmalarını gerçekleştirirken yasal prosedürü işletmediği iddia edilen olayda; görevi kötüye kullanma suçunun düzenlendiği TCK’nın 257. maddesi genel, tali ve tamamlayıcı bir hüküm olup kanunda ayrıca suç olarak tanımlanan haller dışında görevin gereklerine aykırı hareket etmek suretiyle kişilerin mağduriyetine veya kamunun zararına neden olunması ya da kişilere haksız bir menfaat sağlanması ile oluşacağı nazara alındığında; sanığın eyleminin TCK’nın 154/1. maddesinde düzenlenen hakkı olmayan yere tecavüz suçunu oluşturacağı gözetilmeden, dosya kapsamı ve oluşa uygun düşmeyen yanılgılı değerlendirme sonucu yazılı şekilde görevi kötüye kullanma suçundan mahkumiyetine karar verilmesi,
Kabule göre de;
Hükümden sonra 19/12/2010 tarihinde yürürlüğe giren 6086 sayılı Kanunun 1. maddesi ile TCK’nın 257/1-2. madde-fıkralarında yer alan “kazanç” sözcüğünün “menfaat” olarak değiştirilmesi ve bu fıkralarda öngörülen cezaların alt ve üst sınırlarının indirilmesi karşısında, TCK’nın 7/2. madde-fıkrasındaki “suçun işlendiği zaman yürürlükte bulunan kanun ile sonradan yürürlüğe giren kanunların hükümleri farklı ise failin lehine olan kanun uygulanır ve infaz olunur” hükmü gözetilerek, sanığın hukuki durumunun yeniden değerlendirilmesi zorunluluğu,
Kısa süreli olmayan hapis cezası ertelenen sanık hakkında TCK’nın 53/3. maddesi uyarınca sanığın kendi altsoyu üzerindeki velayet, vesayet ve kayyımlığa ait bir hizmette bulunmaktan yoksun bırakılmasına ilişkin hak yoksunluğunun hiçbir şekilde
uygulanamayacağı, altsoy dışındaki kişiler yönünden ise hapis cezasının infazı tamamlanıncaya kadar hak yoksunluğunun devam etmesi gerektiği gözetilmeksizin yazılı şekilde 53/1-c maddesindeki hakların tümünü koşullu salıverilmeye kadar kullanmaktan yoksun bırakılmasına karar verilmesi,
Suçun 5237 sayılı Yasanın 53/1-a maddesindeki hak ve yetkinin kötüye kullanılması suretiyle işlendiği kabul edilmesine rağmen sanık hakkında aynı Yasanın 53/5. maddesinin uygulanmaması,
Kanuna aykırı, sanığın temyiz itirazları bu itibarla yerinde görülmüş olduğundan hükmün 5320 sayılı Kanunun 8/1. maddesi de gözetilerek CMUK’nın 321 ve 326/son maddeleri uyarınca BOZULMASINA, 12/10/2015 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.