Yargıtay Kararı 5. Ceza Dairesi 2013/11854 E. 2015/15021 K. 12.10.2015 T.

YARGITAY KARARI
DAİRE : 5. Ceza Dairesi
ESAS NO : 2013/11854
KARAR NO : 2015/15021
KARAR TARİHİ : 12.10.2015

Tebliğname No : 4 – 2011/325767
MAHKEMESİ : Çorlu 2. Asliye Ceza Mahkemesi
TARİHİ : 25/02/2011
NUMARASI : 2009/49 Esas, 2011/156 Karar
SUÇ : İcrai davranışla görevi kötüye kullanma

Mahalli mahkemece verilen hüküm temyiz edilmekle dosya incelenerek, gereği düşünüldü:
Yapılan yargılamaya, toplanıp karar yerinde gösterilen delillere, mahkemenin soruşturma sonuçlarına uygun olarak oluşan kanaat ve takdirine, incelenen dosya içeriğine göre yerinde görülmeyen sair temyiz itirazlarının reddine,
Ancak;
Misinli Belediyesi’nde muhasebe memuru olan sanığın, aynı iş yerinde çalışan tanık S.. Y..’ın katılana borcundan dolayı başlatılan icra takibi kapsamında maaşına konan hacizden dolayı yapılması gereken kesintiyi, icra müdürlüğünden gelen ihtarlı yazılara rağmen yapmaması şeklindeki eyleminin TCK’nın 257/2. maddesi kapsamında kalan ihmali davranışla görevi kötüye kullanma suçunu oluşturduğu halde, yazılı şekilde mahkumiyet hükmü kurulması,
Suçu TCK’nın 53/1-a maddesindeki yetkiyi kötüye kullanmak suretiyle işleyen sanık hakkında aynı Kanunun 53/5. maddesi uyarınca hak yoksunluğuna karar verilmesi gerektiğinin gözetilmemesi,
Sanığa verilen kısa süreli hapis cezasının ertelenmesine karar verildiği halde, TCK’nın 53/4. maddesine aykırı olarak hak yoksunluklarına hükmedilmesi,
5271 sayılı CMK’nın 231/5. maddesinde düzenlenen hükmün açıklanmasının geri bırakılması kararının verilebilmesi için, aynı maddenin 6. fıkrasında zararın ödenmesi koşulu öngörülmüş ise de, bu koşulun aranabilmesi için suçun niteliği veya işleniş biçimine ve doğurduğu sonuçlarına göre ortada maddi bir zararın bulunmasının zorunlu olduğu, Yargıtay Ceza Genel Kurulunun, Dairemizce de benimsenen 03/02/2009 tarih ve 2008/11-250 Esas, 2009/13 sayılı Kararında da açıklandığı üzere, CMK’nın 231/6-c maddesinde düzenlenen “giderilmesi gereken zarar” kavramının, somut, belirlenebilir maddi zarar olduğu, buna karşın somut olayda dava konusu edilen eylem itibariyle, katılanın giderilmesi gereken somut ve maddi bir zararının tespit edimediği gözetilerek, CMK’nın 231. maddesinin uygulanmasına engel sabıkası bulunmayan sanığın kişilik özellikleri ve duruşmadaki tutum ve davranışları irdelenerek yeniden suç işleyip işlemeyeceği hususunda ulaşılacak kanaate göre, hükmün açıklanmasının geri bırakılmasının gerekip gerekmediğine karar verilmesi gerekirken, 231/6. maddedeki objektif ve subjektif koşullar değerlendirilmeksizin, “zararın karşılanmamış olması” şeklindeki yasal ve yeterli olmayan gerekçelerle CMK’nın 231/5. maddesinin uygulanmasına yer olmadığına karar verilmesi,
Kanuna aykırı, sanık müdafii ve katılan vekilinin temyiz itirazları bu itibarla yerinde görüldüğünden hükmün 5320 sayılı Kanunun 8/1. maddesi de gözetilerek CMUK’nın 321. maddesi uyarınca BOZULMASINA, 12/10/2015 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.