Yargıtay Kararı 5. Ceza Dairesi 2013/11552 E. 2015/14847 K. 06.10.2015 T.

YARGITAY KARARI
DAİRE : 5. Ceza Dairesi
ESAS NO : 2013/11552
KARAR NO : 2015/14847
KARAR TARİHİ : 06.10.2015

Tebliğname No : 4 – 2011/281379
MAHKEMESİ : Mengen Asliye Ceza Mahkemesi
TARİHİ : 23/03/2011
NUMARASI : 2011/5 Esas, 2011/23 Karar
SUÇ : Tefecilik

Mahalli mahkemece verilen hüküm temyiz edilmekle dosya incelendi;
Sanığın kazanç karşılığı ödünç para verdiği iddia edilen müşteki S.. N..’nun tefecilik suçunun mağduru olması ve hükmün 25/03/2011 havale tarihli dilekçe ile vekili tarafından temyiz edilmesi karşısında, kamu davasına katılma ve hükmü temyiz hakkı bulunduğu anlaşılmakla, mahkemece verilen katılma isteminin reddine ilişkin kararın 5271 sayılı CMK’nın 237/2 ve 260/1. maddeleri gereğince kaldırılmasına, katılan olarak kabulüne karar verildikten sonra gereği düşünüldü:
Yapılan yargılamaya, toplanıp karar yerinde gösterilen delillere, mahkemenin soruşturma sonuçlarına uygun olarak oluşan kanaat ve takdirine, incelenen dosya içeriğine göre yerinde görülmeyen sair temyiz itirazlarının reddine,
Ancak;
01/06/2005 tarihinde yürürlüğe giren 5237 sayılı TCK’nın 241. maddesinde atılı suçun; “Kazanç elde etmek amacıyla başkasına ödünç para veren kişi,…” biçiminde tanımlandığı, bu düzenlemeye göre suçun oluşması için sanığın yalnızca bir kişiye ödünç para vermesi yeterli olup, bu işi meslek haline dönüştürüp dönüştürmemesinin öneminin bulunmadığı, tefecilik suçunun ekonomi, sanayi ve ticarete ilişkin suçlar bölümünde topluma karşı suçlar kısmı içinde bulunduğu, 5237 sayılı Yasanın 43/1. maddesi, suçun mağdurunun aynı kişi olmasını suçun zorunlu unsuru haline getirmiş iken, 08/07/2005 tarihinde yürürlüğe giren 5377 sayılı Kanunun 6. maddesi ile anılan madde ve fıkraya eklenen “Mağduru belli bir kişi olmayan suçlarda da bu fıkra hükmü uygulanır.” hükmü ile zincirleme suçun kapsamının genişletildiği ve mağduru aynı kişi olsun ya da olmasın maddenin son fıkrasındaki istisnalar dışındaki tüm suçlarda zincirleme suç hükümlerinin uygulanmasının mümkün hale getirildiği, bu nedenle suçun temadi ettiğinden ve birden fazla kişiye ödünç para verilmesinin tek suç oluşturduğundan bahsedilemeyeceği, ancak suçun zincirleme olarak işlenmesinin olanaklı olduğu gözetildiğinde, sanığın kazanç karşılığı ödünç para verdiği iddia edilen ve haklarında icra takibi yapılan R. K., S.. K.., D.. Y.., S. A., V. D., A. Y., Ş. Ö., M. P., Ü.Ö., E. Ç., M. T., İ. E., A. Ç., İ. G. ve Ü. Ç.’nın mağdur sıfatıyla beyanlarına başvurulmasından sonra sanık hakkında zincirleme suç hükümlerinin uygulanıp uygulanamayacağının tartışılması gerektiği gözetilmeden eksik inceleme ve yetersiz gerekçeyle yazılı şekilde karar verilmesi,
Kanuna aykırı, sanık müdafii ve katılan vekilinin temyiz itirazları bu itibarla yerinde görüldüğünden hükmün CMUK’nın 321. maddesi gereğince BOZULMASINA, 06/10/2015 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.