Yargıtay Kararı 5. Ceza Dairesi 2013/10915 E. 2015/14922 K. 08.10.2015 T.

YARGITAY KARARI
DAİRE : 5. Ceza Dairesi
ESAS NO : 2013/10915
KARAR NO : 2015/14922
KARAR TARİHİ : 08.10.2015

Tebliğname No : 11 – 2012/52008
MAHKEMESİ : Giresun Ağır Ceza Mahkemesi
TARİHİ : 17/11/2011
NUMARASI : 2011/118 Esas, 2011/233 Karar
SUÇ : İhaleye fesat karıştırma, özel belgede sahtecilik

Mahalli mahkemece verilen hükümler temyiz edilmekle dosya incelenerek, gereği düşünüldü:
Temyiz dilekçelerinin içeriğine göre katılan vekilinin temyiz isteminin beraat hükmüne, sanık ile müdafiin temyiz istemlerinin ise mahkumiyet hükmüne yönelik olduğu anlaşılmıştır.
Sanık hakkında ihaleye fesat karıştırma suçundan kurulan hükmün incelenmesinde;
Bir kısım ihale evraklarının bulunmaması iddianın niteliğine göre sonuca etkili görülmemiş, TCK’nın 235. maddesinde ihaleye fesat karıştırma halleri yasa koyucu tarafından tahdidi olarak sayılmış olup, maddede sayılan seçimlik hareketlerin ya da faillik durumunun genişletilmesinin anılan Yasanın 2. maddesindeki kanunilik ilkesine aykırılık teşkil edeceğinde bir kuşku bulunmadığı, her ne kadar bir kısım öğretide özgü suç olarak kabul edilmese de madde metni gerekçesiyle birlikte incelendiğinde; 2. fıkranın “a” ve “b” bentlerinde sayılan hallerde ihale sürecinde görev alan ilgili görevlilerin, “d” bendinde belirtilen halde ise ihaleye katılan ya da katılmak isteyen kişilerin suçun faili olabileceği, dolayısıyla söz konusu suçun özel faillik niteliği taşıyan kimselerce işlenebileceğinde bir tereddüt bulunmadığının kabulü gerektiği, bu itibarla 5237 sayılı TCK’nın 40/2. maddesine göre özgü suç niteliğinde olan ve açıklanan sebeplerle dolaylı failliğe elverişli bulunmayan ve TCK’nın 235/2-a maddesi uyarınca ihale sürecinde görevli kişiler tarafından işlenebilen ihaleye fesat karıştırma suçunun ihalelere sahte teminat mektuplarıyla teklif veren sanık tarafından işlenemeyeceği gözetildiğinde, ihaleye fesat karıştırma suçundan sanık hakkında beraat kararı verilmesinde bir isabetsizlik görülmediğinden bu suçla ilgili bozma isteyen tebliğnamedeki düşünceye iştirak edilmemiş, açıklanan nedenle de mahkemenin gerekçesi yerinde olmamakla birlikte verilen kararın niteliğine göre sonuca etkili görülmemiştir.
Delilleri takdir ve gerekçesi gösterilmek suretiyle sanık hakkında verilen beraat hükmü eleştiri dışında usul ve kanuna uygun olduğundan katılan vekilinin temyiz itirazlarının reddiyle hükmün ONANMASINA,
Sanık hakkında özel belgede sahtecilik suçundan kurulan hükmün incelenmesinde;
Yapılan yargılamaya, toplanıp karar yerinde gösterilen delillere, mahkemenin soruşturma sonuçlarına uygun olarak oluşan kanaat ve takdirine, incelenen dosya içeriğine göre yerinde görülmeyen sair temyiz itirazlarının reddine,
Ancak;
Oluş ve dosya kapsamına göre; sanığın kamu kurumları tarafından açılan ihalelere sahte belgelerle iştirak ettiği, sanığın dosyaya sunduğu belgelerden ve UYAP kayıtlarında yapılan araştırmalardan ihalelere sunulan sahte belgelere ilişkin farklı mahkemelere açılan davalar sonucunda hakkında mahkumiyet kararları verildiği, Kız Teknik Meslek Lisesinin ihalesine sunulan prim borcu olmadığına dair yazının 33536 olan sayısının Giresun 1. Asliye Ceza Mahkemesinin 11/02/2010 gün ve 2010/56 sayılı kararının gerekçesinde sahteliği kabul edilen yazı ile aynı sayı numarası olduğu anlaşılmış olup, ihalelere farklı nitelikteki sahte belgeler sunulmasının ayrı suçları oluşturmayacağı gözetilerek, Giresun Ağır Ceza Mahkemesinin 14/04/2009 gün ve 2009/80 sayılı özel belgede sahtecilik suçundan hükmün açıklanmasının geri bırakılmasına dair dava dosyası ile Giresun 1. Asliye Ceza Mahkemesinin 11/02/2010 gün ve 2010/56 Karar sayılı dava dosyasının ve sanık hakkında aynı eylemlere ilişkin açılmış başka davalar var ise bunlara ilişkin dava dosyalarının temininden sonra, dosyalar kesinleşmemiş ise davaların birleştirilmesi, kesinleşmiş ise onaylı örneklerinin temini ile suç ve iddianame tarihlerine göre hukuki kesinti olup olmadığının belirlenmesi, zincirleme suç hükümlerinin uygulanıp uygulanmayacağının tartışılması, zincirleme suç hükümleri uygulanmış olan mahkumiyet hükmünün kesinleşmiş olması halinde ise, verilecek cezadan kesinleşmiş cezanın mahsubuna karar verilmesi gerektiği gözetilmeden yazılı şekilde eksik inceleme ile karar verilmesi,
Kanuna aykırı, sanık ile müdafiin temyiz itirazları bu nedenle yerinde görülmüş olduğundan, hükmün 5320 sayılı Kanunun 8/1. maddesi de gözetilerek CMUK’nın 321. maddesi uyarınca BOZULMASINA, 08/10/2015 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.