Yargıtay Kararı 5. Ceza Dairesi 2013/10602 E. 2015/14960 K. 09.10.2015 T.

YARGITAY KARARI
DAİRE : 5. Ceza Dairesi
ESAS NO : 2013/10602
KARAR NO : 2015/14960
KARAR TARİHİ : 09.10.2015

Tebliğname No : 5 – 2013/116133
MAHKEMESİ : Kars Ağır Ceza Mahkemesi
TARİHİ : 14/02/2012
NUMARASI : 2009/243 Esas, 2012/21 Karar
SUÇ : Zimmet, resmi belgede sahtecilik, resmi belgeyi yok etme, ihaleye fesat karıştırma, görevi kötüye kullanma

Mahalli mahkemece verilen hükümler temyiz edilmekle dosya incelendi;
CMK’nın 260/1. maddesine göre katılan sıfatını alabilecek şekilde suçtan zarar görmüş olan H.. H..nin kanun yoluna başvurma hakkının bulunması ve hükümlerin 19/02/2013 havale tarihli dilekçe ile H.. H.. vekili tarafından temyiz edilmesi karşısında, 3628 sayılı Kanunun 18. maddesindeki “…H.. H.. avukatının yazılı başvuruda bulunması halinde Maliye Bakanlığı, başvuru tarihinde müdahil sıfatını kazanır.” düzenlemesinin verdiği yetkiye dayanılarak H.. H..nin katılma isteminin ihaleye fesat karıştırma (ve zimmet) suçuyla sınırlı olarak kabulüne, sanık A.. G..’ün; hakkında kurulan beraat hükümlerinin gerekçesine yönelik olmayan temyiz isteminin REDDİNE, karar verildikten sonra gereği düşünüldü:
Köy muhtarı olan sanık A.. G..’ün oğlu olup aynı köyde yaşayan ve dava konusu taşınmazın gerçek değerini bilebilecek durumda olan sanık Z.. G..’ün, gerçekte bir ihale yapılmadığını bildiği halde ihale yapılmış gibi gösterilip düzenlenen belgelere dayanarak köy tüzel kişiliğine ait taşınmazı tapuda devralarak, zimmet suçunu işleyen babasının eylemine yardım eden sıfatıyla katıldığının anlaşılması karşısında, sanık Z.. G.. yönünden beraat isteyen tebliğnamedeki düşünceye iştirak edilmemiş; yapılan yargılamaya, toplanıp karar yerinde gösterilen delillere, mahkemenin soruşturma sonuçlarına uygun olarak oluşan kanaat ve takdirine, incelenen dosya içeriğine göre sair temyiz itirazları da yerinde görülmemiştir.
Ancak;
Sanık A.. G.. hakkında ihaleye fesat karıştırma ve zimmet suçlarından ayrı ayrı cezalandırılması talebiyle kamu davası açılmış ise de; köy tüzel kişiliğine ait taşınmazın, gerçekte yapılmayan bir ihale sonucu satılmış gibi düzenlenen sahte belgelere dayanarak, değerinin çok altında, diğer sanık Z.. G..’e devredilmesi şeklinde gerçekleşen eylemin bir bütün olarak nitelikli zimmet suçunu oluşturduğu, sanık Z.. G..’ün ise yardım eden olarak bu eyleme katıldığı gözetilmeksizin, yanılgılı nitelendirme ile yazılı şekilde hüküm kurulması,
Sanık A.. G.. hakkında görevi kötüye kullanma, resmi belgede sahtecilik ve resmi belgeyi yok etme suçlarından kamu davası açıldığı, CMK’nın 260/1. maddesine göre katılan sıfatını alabilecek surette suçtan zarar görmüş olan H.. H..nin kanun yoluna başvurma hakkının bulunduğu ve bu sıfatının gereği olarak aynı Kanunun 233 ve 234. maddeleri gereğince kovuşturma evresinde sahip olduğu davaya katılma ve öteki haklarını kullanabilmesi için duruşmalardan haberdar edilmesi gerektiği halde, usulen dava ve duruşmalar bildirilmeden, davaya katılma ve CMK’nın mağdur ve katılanlar için öngördüğü haklardan yararlanma olanağı sağlanmadan yargılamaya devam edilerek yazılı biçimde hüküm kurulması,
Köy muhtarı olan sanık A.. G.. hakkında Kars Valiliği İl İdare Kurulunca verilen 09/01/2008 tarihli soruşturma izninin, görevi kötüye kullanma, resmi belgede sahtecilik ve resmi belgeyi yok etme suçlarından dava açılıp hükme esas alınan eylemleri kapsamaması karşısında; bu eylemler yönünden de 4483 sayılı Kanun hükümlerine göre işlem yapılarak soruşturma izni verilip verilmeyeceğinin belirlenmesi bakımından durma kararı verilmesi gerekirken, yargılamaya devamla yazılı şekilde hüküm kurulması,
Kabule göre de;
Zimmet ve resmi belgeyi yok etme suçlarını 5237 sayılı TCK’nın 53/1-a maddesindeki hak ve yetkiyi kötüye kullanmak suretiyle işleyen sanık A.. G.. hakkında, aynı Kanunun 53/5. madde ve fıkrası gereğince, cezanın infazından sonra başlamak üzere, hükmolunan cezanın yarısından bir katına kadar bu hak ve yetkinin kullanılmasının yasaklanmasına karar verilmesi gerektiğinin gözetilmemesi,
Adli sicil kaydına göre mükerrir olan sanık A.. G.. hakkında TCK’nın 58/6-7. maddesinin uygulanmaması,
Kanuna aykırı, katılan vekili ve sanıklar müdafiilerinin temyiz itirazları bu itibarla yerinde görüldüğünden sanık Zeki hakkındaki zimmet, sanık Abdi hakkındaki görevi kötüye kullanma ve resmi belgeyi yok etme suçları bakımından kazanılmış hakları saklı tutulmak suretiyle hükümlerin 5320 sayılı Kanunun 8/1. maddesi gözetilerek CMUK’nın 321 ve 326. maddeleri uyarınca BOZULMASINA, 09/10/2015 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.