Yargıtay Kararı 4. Hukuk Dairesi 2023/9817 E. 2023/12001 K. 07.11.2023 T.

YARGITAY KARARI
DAİRE : 4. Hukuk Dairesi
ESAS NO : 2023/9817
KARAR NO : 2023/12001
KARAR TARİHİ : 07.11.2023

MAHKEMESİ : Ankara Bölge Adliye Mahkemesi 35. Hukuk Dairesi
SAYISI : 2022/923 E., 2023/699 K.
DAVA TARİHİ : 28.08.2020
HÜKÜM/KARAR : Kısmen Kabul / İstinaf Başvurusunun Kabulü
İLK DERECE MAHKEMESİ : Ankara 9. Asliye Ticaret Mahkemesi
SAYISI : 2020/402 E., 2021/295 K.

Taraflar arasındaki trafik kazası sonucu yaralanma nedeniyle maddi tazminat davasından dolayı yapılan yargılama sonunda İlk Derece Mahkemesince davanın kısmen kabulüne karar verilmiştir.

Kararın davacı vekili ve davalı vekili tarafından istinaf edilmesi üzerine, Bölge Adliye Mahkemesince başvurunun kabulü ile İlk Derece Mahkemesi hükmü kaldırılarak yeniden esas hakkında hüküm kurulmak suretiyle davanın kısmen kabulüne karar verilmiştir.

Bölge Adliye Mahkemesi kararı davacı vekili ve davalı vekili tarafından temyiz edilmekle; yapılan ön inceleme sonucunda gereği düşünüldü:

Miktar veya değeri kesinlik sınırını geçmeyen davalara ilişkin nihai kararlar, 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu’nun 362 nci maddesi uyarınca temyiz edilemez. Temyize konu edilen miktarın kesinlik sınırının altında kalması hâlinde anılan Kanun’un 366 ncı maddesi atfıyla aynı Kanun’un 352 nci maddesinin birinci fıkrasının (b) bendi uyarınca temyiz dilekçesinin reddine karar vermek gerekir.

Dosya kapsamından, İlk Derece Mahkemesince 140.259,14 TL’nin tahsiline karar verildiği, bu kararın taraflarca istinaf edilmesi üzerine Bölge Adliye Mahkemesince istinaf başvurusunun kabulüne, davanın kısmen kabulü ile 140.259,14 TL’nin tahsiline karar verildiği anlaşılmaktadır.

Dosya içeriğine göre hüküm altına alınan kısım 140.259,14 olup Bölge Adliye Mahkemesinin karar tarihi itibari ile kesinlik sınırı olan 238.730,00 TL’nin altında kalmaktadır. O halde Bölge Adliye Mahkemesi kararının temyiz kabiliyeti olmayıp davalı vekilinin temyiz dilekçesinin HMK’nun 362/1-a maddesi gereğince reddine karar vermek gerekmiştir.

Davacı yan kararın kendisine tebliği üzerine süresinde temyiz isteminde bulunmayıp sonradan davalının temyizine katılmak suretiyle temyiz dilekçesi vermiştir. Katılma yoluyla temyiz asıl temyiz talebine bağlıdır. Diğer bir deyişle; katılma yoluyla temyizin incelenebilmesi için; karşı tarafın usulüne uygun, süresinde ve temyizi kabil bir kararın varlığı gerekir. Somut olayda davalının temyiz istemi miktardan reddedildiğinden usulüne uygun bir temyizin varlığından söz edilemeyeceğinden davacı yanın temyiz dilekçesinin reddi gerekmiştir.

KARAR
Açıklanan sebeplerle;
1. Davalı vekilinin temyiz dilekçesinin miktardan REDDİNE,

2. Davacı vekilinin temyiz dilekçesinin REDDİNE,

Peşin alınan temyiz harcının istek hâlinde davacıya ve davalıya iadesine,

Dosyanın İlk Derece Mahkemesine, kararın bir örneğinin kararı veren Bölge Adliye Mahkemesine gönderilmesine,

07.11.2023 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.