Yargıtay Kararı 4. Hukuk Dairesi 2023/977 E. 2023/4423 K. 27.03.2023 T.

YARGITAY KARARI
DAİRE : 4. Hukuk Dairesi
ESAS NO : 2023/977
KARAR NO : 2023/4423
KARAR TARİHİ : 27.03.2023

MAHKEMESİ :Ticaret Mahkemesi
SAYISI : 2021/322 Değişik İş – 2021/322 Karar
SAYISI : 2021/İHK-12693
HÜKÜM/KARAR : Kısmen Kabul/İtirazın Reddi
SAYISI : K-2021/16363

Taraflar arasındaki sigorta tahkim yargılaması sonunda Uyuşmazlık Hakem Heyetince başvurunun kısmen kabulüne karar verilmiştir.

Karara davalı vekili tarafından itiraz edilmesi üzerine, İtiraz Hakem Heyetince itirazın reddine karar verilmiştir.

… kararı davalı vekili tarafından temyiz edilmekle; kesinlik, süre, temyiz şartı ve diğer usul eksiklikleri yönünden yapılan ön inceleme sonucunda, temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten ve Tetkik Hâkimi tarafından hazırlanan rapor dinlendikten sonra dosyadaki belgeler incelenip gereği düşünüldü:

I. DAVA
Davacı vekili dava dilekçesinde; davalı tarafından zorunlu mali sorumluluk sigortası ile sigortalı olan aracın 27.08.2020 tarihinde karıştığı tek taraflı trafik kazası sonucunda araçta yolcu olan müvekkilinin eşi …’ın vefat ettiğini, meydana gelen olay nedeniyle davacının eşinin desteğinden yoksun kaldığını, ayrıca cenaze ve defin gideri yapmak zorunda kaldığını, davalıya başvuru yapılmasına rağmen ödeme yapılmadığını belirterek fazlaya ilişkin talep hakkı saklı kalmak üzere 3.000,00 TL destekten yoksun kalma tazminatı ve 2.000,00 TL cenaze ve defin gideri olmak üzere toplam 5.000,00 TL’nin temerrüt tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte davalıdan tahsilini talep etmiştir. Davacı vekili 15.01.2021 tarihli ıslah dilekçesi ile dava değerini 237.563,28 TL’ye yükseltmiştir.

II. CEVAP
Davalı vekili cevap dilekçesinde; başvuru konusu taleplerin zamanaşımına uğradığını, müvekkilinin sigortalısının kusuru oranında zarardan sorumlu olduğunu, desteğin araçta hatır için taşındığını, müteveffanın içinde bulunduğu aracın sürücüsünün kuralları ihlal etmesine engel olmadığı için kusura katıldığını, bu nedenle tazminattan indirim yapılması gerektiğini, cenaze ve defin giderinin poliçe kapsamı dışında olduğunu, temerrüt faizi talebinin yerinde olmadığını belirterek davanın reddini istemiştir.

III. … KARARI
Uyuşmazlık Hakem Heyetinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile sigortalı araçta yolcu olan desteğin kaza sırasında emniyet kemeri takmaması nedeniyle müterafik kusurlu olduğu, bu nedenle hesaplanan tazminattan %20 oranında indirim yapılması gerektiği, davacının zararının PMF 1931 Yaşam Tablosu ve progresif rant yöntemi ile belirlendiği, davacı tarafından cenaze ve defin giderine ilişkin herhangi bir delil sunulmadığı, davacı yararına takdiren 500,00 TL cenaze giderine hükmedilmesi gerektiği gerekçesiyle başvurunun kısmen kabulüne, 188.950,62 TL destekten yoksun kalma tazminatı ve 500,00 TL cenaze giderinin 30.09.2020 tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte davalıdan tahsiline karar verilmiştir.

IV. İTİRAZ
A. İtiraz Yoluna Başvuranlar
Uyuşmazlık Hakem Heyetinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davalı vekili itiraz başvurusunda bulunmuştur.

B. İtiraz Sebepleri
Davalı vekili itiraz dilekçesinde; müteveffanın araçta hatır için taşınması nedeniyle tazminattan indirim yapılması gerektiğini, müteveffanın içinde bulunduğu aracın sürücüsünün kuralları ihlal etmesine engel olmadığı için kusura katıldığını, bu husus dikkate alınmadan kusur tespiti yapılmasının hatalı olduğunu, bilirkişi raporundaki tazminat hesabının fahiş olduğunu, cenaze ve defin giderinin poliçe kapsamı dışında olduğunu, davacı yararına fazla vekalet ücretine hükmedildiğini ileri sürerek … kararının kaldırılmasını talep etmiştir.

C. Gerekçe ve Sonuç
İtiraz Hakem Heyetinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile meydana gelen kazanın tek taraflı olduğu, kaza tespit tutanağına göre kazada sigortalı araç sürücüsünün kusurlu olduğu, müteveffanın kazanın oluşumuna bir etkisi olmadığı, Uyuşmazlık Hakem Heyetince müterafik kusur durumunun gözetildiği, sigortalı araç sürücüsünün müteveffanın amcası olduğu, aralarındaki akrabalık ilişkisi gözetildiğinde hatır taşımasından söz edilemeyeceği, cenaze ve defin giderinin 6098 sayılı Türk Borçlar Kanunu’nun 53 üncü maddesi kapsamında yer aldığı, belgelendirilmesi zorunluluğunun bulunmadığı, bilirkişi raporundaki hesaplamanın Yargıtay uygulamalarına uygun olduğu, raporun ayrıntılı, gerekçeli ve denetime elverişli olduğu, davacı yararına Avukatlık Asgari Ücret Tarifesine göre belirlenen vekalet ücretine hükmedilmesinde usul ve yasaya aykırı bir yön bulunmadığı gerekçesiyle davalı vekilinin itirazının reddine karar verilmiştir.
V. TEMYİZ
A. Temyiz Yoluna Başvuranlar
İtiraz Hakem Heyetinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davalı vekili temyiz isteminde bulunmuştur.

B. Temyiz Sebepleri
Davalı vekili temyiz dilekçesinde; bilirkişi raporundaki hesaplamanın hatalı olduğunu, TRH 2010 yaşam tablosu kullanılması gerektiğini, hatalı rapor doğrultusunda verilen kararın usul ve yasaya aykırı olduğunu, cenaze ve defin giderinin teminat kapsamı dışında olduğunu, müteveffanın araçta hatır için taşındığını, bu nedenle tazminattan indirim yapılması gerektiğini, müteveffanın içinde bulunduğu aracın sürücüsünün kuralları ihlal etmesine engel olmadığı için kusura katıldığını, bu husus dikkate alınmadan kusur tespiti yapılmasının hatalı olduğu, davacı yararına fazla vekalet ücretine hükmedildiğini ileri sürerek usul ve yasaya aykırı olan … kararının bozulmasını talep etmiştir.

C. Gerekçe
1. Uyuşmazlık ve Hukuki Nitelendirme
Uyuşmazlık, davalı tarafından zorunlu mali sorumluluk sigortası ile sigortalı olan aracın karıştığı tek taraflı trafik kazası sonucunda, araçta yolcu olan davacının eşinin ölmesi nedeniyle destekten yoksun kalma ve cenaze ve defin gideri istemine ilişkindir.

2. İlgili Hukuk
6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu’nun (6100 sayılı Kanun) 369 uncu maddesinin birinci fıkrası ile 370 ve 371 inci maddeleri, 6098 sayılı Türk Borçlar Kanunu’nun 49 uncu, 51 inci, 52 nci ve 53 üncü maddeleri, 2918 sayılı Kanun’un 85 inci ve 91 inci maddeleri, 5684 sayılı Sigortacılık Kanunu’nun 30 uncu maddesinin on yedinci fıkrası, Sigortacılıkta Tahkime İlişkin Yönetmelik’in 16 ncı maddesinin on üçüncü fıkrası, Avukatlık Asgari Ücret Tarifesi’nin 17 nci maddesi.

3. Değerlendirme
1. Tarafların iddia, savunma ve dayandıkları belgelere, uyuşmazlığın hukuki nitelendirilmesi ile uygulanması gereken hukuk kurallarına, dava şartlarına, yargılamaya hâkim olan ilkelere, ispat kurallarına, Anayasa Mahkemesinin 17.07.2020 tarihli iptal kararı gereğince davacının zararının TRH 2010 Yaşam Tablosu ve progresif rant yöntemine göre belirlenmesi gerekirken temyiz edenin sıfatına göre bu hususun bozma nedeni olamayacağına, davalının cenaze ve defin giderinden sorumlu olmasına, desteğin araçta hatır için taşınmadığının anlaşılması ile temyiz olunan kararda belirtilen gerekçelere göre davalı vekilinin aşağıdaki bendin kapsamı dışındaki temyiz itirazları yerinde görülmemiştir.

2. Sigorta tahkim yargılamasında hükmedilecek vekalet ücreti ile ilgili olarak;
5684 sayılı Sigortacılık Kanunu’nun 30/17 nci maddesinde “Talebi kısmen ya da tamamen reddedilenler aleyhine hükmolunacak vekalet ücreti, Avukatlık Asgarî Ücret Tarifesinde belirlenen vekalet ücretinin beşte biridir.” hükmü yer almaktadır.

Sigortacılıkta Tahkime İlişkin Yönetmelik’in 16/13 üncü fıkrasında (19.01.2016 tarihli ve 29598 sayılı Resmî Gazete’de yayımlanan Sigortacılıkta Tahkime İlişkin Yönetmelik’te Değişiklik Yapılmasına Dair Yönetmelik 6 ncı maddesi ile eklenen) “Tarafların avukat ile temsil edildiği hallerde, taraflar aleyhine hükmedilecek vekâlet ücreti, her iki taraf için de Avukatlık Asgarî Ücret Tarifesinde yer alan asliye mahkemelerinde görülen işler için hesaplanan vekâlet ücretinin beşte biridir.” düzenlemesi mevcuttur.

Karar tarihinde yürürlükte bulunan Avukatlık Asgari Ücret Tarifesinin (AAÜT) 17/2 nci maddesi ise “Sigorta Tahkim Komisyonları, vekalet ücretine hükmederken, bu Tarifenin ikinci kısmının ikinci bölümünde asliye mahkemeleri için öngörülen ücretin altında kalmamak kaydıyla bu Tarifenin üçüncü kısmına göre avukatlık ücretine hükmeder. Ancak talebi kısmen ya da tamamen reddedilenler aleyhine bu Tarifeye göre hesaplanan ücretin beşte birine hükmedilir. Konusu para ile ölçülemeyen işlerde, bu Tarifenin ikinci kısmının ikinci bölümünde asliye mahkemeleri için öngörülen maktu ücrete hükmedilir. Ancak talebi kısmen ya da tamamen reddedilenler aleyhine öngörülen maktu ücretin beşte birine hükmedilir. Sigorta Tahkim Komisyonlarınca hükmedilen vekalet ücreti, kabul veya reddedilen miktarı geçemez.” şeklinde düzenlenmiştir.

Bu durumda İtiraz Hakem Heyetince davacı lehine hükmedilecek vekalet ücretine ilişkin olarak Sigortacılıkta Tahkime İlişkin Yönetmelik’in 16/13 üncü maddesinin uygulanması gerektiği gözönüne alınarak AAÜT’nin 13 ve 17 nci maddeleri gereğince, maktu vekalet ücretinin altında kalmamak kaydıyla, hesaplanan vekalet ücretinin 1/5’i oranında vekalet ücretine hükmedilmesi gerekirken, fazla vekalet ücretine karar verilmesi bozmayı gerektirir.

Ne var ki, bu hatanın giderilmesi yeniden yargılama yapılmasını gerektirmediğinden, 6100 sayılı Kanun’un 370 inci maddesinin ikinci fıkrası hükmü uyarınca … kararının düzeltilerek onanması gerekir.

VI. KARAR
1. Değerlendirme bölümünün (1) numaralı bendinde açıklanan nedenlerle davalı vekilinin diğer temyiz itirazlarının reddine,

2. Değerlendirme bölümünün (2) numaralı bendinde açıklanan nedenlerle davalı vekilinin temyiz itirazlarının kabulü ile … kararının hüküm fıkrasının (3) numaralı bendinde yer alan “21.676,54 TL” ibaresinin çıkartılarak yerine “4.335,30 TL” ibaresinin yazılması suretiyle DÜZELTİLEREK ONANMASINA,

Peşin alınan temyiz karar harcının istek hâlinde davalıya iadesine,

Dosyanın mahkemeye gönderilmesine,

27.03.2023 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.